Yaslandığım öğretmen masasından elimi çekip doğruldum ve sadece orada öylece dikilmekle eziyet etmiş olduğum ayaklarımın üzerine yeniden bir ağırlık daha verdim. Shawn ve Felipe kimya dersinde aldığımız cezadan sonra sınıf temizleme görevini üstlenmiş ve bana tek bir iş yaptırmamaya yemin etmiş gibiydiler. Fakat sorun şu ki, bunu birbirleriyle konuşarak veya iletişime geçerek yapmamışlardı. Hatta temizlik başladığından beri birbirlerine bakmamışlardı bile. İletişimsizlik halinden bir iletişim çıkmıştı gördüğüm kadarıyla.
Oflayarak ellerimi salladım ve Felipe'in elindeki paspası bir ileri bir geri götürmesini izledim. Hiçbir iş yapmadan bu havasız sınıfta erkelerin temizlik yapmasını bekliyordum. Felipe'i yeterince izlediğimi ve zaten onunda kendi kendine anlayamayacağım bir dilde hızlı konuştuğunu duyduğumda tüm dikkatimi Shawn'a verdim.
Dersin başından beri sessizdi. Evlerimiz yan yana olmasına rağmen benimle konuşma çabasına girmemişti. Tabi ki beni bilmesini beklemiyordum ama en azından komşu olmamızdan kaynaklı benimle iletişime geçebilirdi. Filmlerde olduğu gibi bana soyadımla seslenip gördüğü yerde göz kırparak selam verebilirdi. Benden tarafa dönmesi bile kalbimi eritmeye yeterken o aksine benden uzak durmayı ve asla etkileşime geçmemeyi seçmişti.
Orospu çocuğu...
Aniden kulağıma dolanan kelime bütün dikkatimi Shawn'dan alıp Felipe'e çevirmeme neden olduğunda Felipe işini yapmaya devam ediyordu ve bir yandan da Shawn'a kısa bakışlar atıyordu. Birkaç adım atıp Felpe'in yanına geldim ve hiçbir şeyin farkında olmayan Shawn ile aralarına girip görüş alanını kapattım. Felipe önce durdu ve sonra onu anladığımı fark edip gözlerini kocaman açtı. Koca cüssesi utançtan küçücük kalacakmış gibi arkasını göndü ve bana bakmadı bile.
Sonra aniden arkasını dönüp laf edeceği sırada Shawn konuştu arkamdan. "Ben bunları yıkayıp geleceğim." Shawn'a bakmadan ve Felipe'le olan kontağı bozmadan "Ben de geliyorum." dedim. Sonra arkamı dönüp Shawn'ın elindeki deney tüplerine ve malzemelere baktım.
Shawn bunun benim suçum olmadığı ve işe elimi sürmemem hakkında birkaç şey söylerken onu dinlemedim bile. Uzanıp elindeki eşyaların birazını aldım ve kimseye bakmadan sinirle sınıftan çıktım.
Birilerinden kaba sözler ya da duyulamaması gereken kötü sözler duyduğumda kendimi kötü hissediyordum. İlk olarak bir sinir vücuduma yayılıyordu ve daha sonrasında duyduğum şey için öylece durup üzülüyordum. Saçma bir mekanizma taşıyordum içimde. Garip bir durumdu belki kendimi popüler kültüre alıştıramamak ama bundan memnundum. Kimse aşırı nezaketten ölmüş değildi.
Tatlı bir esinti bağlı olan saçlarımdan bir tutamını alıp gözlerimin önünde sallandırdığında uzayan kakülümü kolumla itmeye çalıştım. Shawn yeniden görüş açıma girerken içeride ne kadar havasız kaldığımızı veya sinirden nasıl ateşlendiğimi hissettim.
Shawn'ın gözlerindeki meraka aldırmadan hemen yan tarafta bulunan laboratuvara girdim ve Shawn'ın da peşimden gelmesi için kapıyı aralık bıraktım. Lavabosu bulunan tek laboratuvarın içinde biraz yürüdükten sonra elimdeki bir masaya bıraktım ve Shawn arkamdan gelip kapıyı kapattı. Musluğu açıp küçük tüplerden birini suyun altına tuttum ve üzerindeki kimyasal şeyin akıp gitmesini beklerken derin bir nefes alıp verdim. Bu beni beklediğimden daha fazla rahatlatmıştı.
Sakince işimi halletmeye çalışırken aklımda hala Shawn ve Felipe arasında neler dönebileceği ve sözde en yakın arkadaşların arasının nasıl açılacağı düşüncesiydi. Basketbol takımı birbirne kenetlenmiş bir aile gibi hareket ediyordu her zaman. Onlar hakkında kavga ettiklerini daha önce duymamıştık. Şimdi de duymamıştım ama Felipe'in söylediği şey canımı sıkmıştı. Nasıl olurdu da Shawn'a bunları söyleyebilirdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fire On Fire // Shawn Mendes
FanfictionAylar öncesinde Shawn'ın bana bakacağını söyleselerdi onlara benimle dalga geçtiklerini söylerdim bu imkansız gibi bir şey olurdu ama tam da şu an her bir dokunuşumla nefesini tutan Shawn'ın yanında oturmuş sessizliğin huzurunun içimize işlemesine i...