60 - The Threat

100 8 10
                                    

Bi daha bu kadar uzun yazılar yazarsam vurun beni

Nasıl oldu, bilmiyorum. Kendimi arabaya atıp Shawn'a hiçbir şey anlatmadan evin yolunu nasıl buldum hatırlamıyorum. Başım feci derecede ağrıyordu. Kulaklarımda sadece Lizzy’nin tırmalayan sesini duyuyordum. Kapı önünde çantamda anahtarı arayıp bulamadığımda Oscar çantayı elimden kapıp hızlıca bulmuştu anahtarı. Kapıyı açması saniyeler sürmüştü. Hepimiz içeri girdiğimizde içeride teyzeme ait en ufak bir belirti yoktu.

Çantayı Oscar'dan alıp vestiyere fırlatır gibi bıraktıktan sonra ikizlere dönüp "Oturun." dedim. İkisi de saskinca birbirine baktı ve sonra da dediğimi yapıp salona geçip oturdular. Koşar adım yukarı çıkıp odamı bulduğumda ise artık tutmayacağımı anladığım hıçkırıklarımı serbest bıraktım.

Son birkaç ayda yaşadıklarım beni fazlasıyla üzmüştü. Babam vergi kaçırmaktan hapisteydi. Davasının görülmesi uzun bir süreyi alacak gibiydi. Yalnız kalınca kapımıza devlet görevlileri dayanmıştı. Kardeşlerimi korumak için her şeyi yapardım ama 18 olamamak her şekilde elimi kolumu bağlamıştı. Yardım isteyecek tek kişi annemin ölümünden sonra uzun süre görmediğimiz teyzemdi ve onun da Shawn’ın babasıyla ilişkisi olduğunu öğrenmiştim. Şimdi bu gizli şey ortaya çıkmadan babamın dönmesini bekliyordum.

Lizzy’nin yaptıkları ise bardağı taşıran son damla olmuştu. İkimiz de Shawn’ı seviyorduk. Hem de her şeyden fazla ama ben fedakarlık yaparken Lizzy sadece kendini düşünüyordu. Hangimiz haklıydık, Hangimiz daha saldırgan davranıyorduk bilmiyorum. Fakat şundan emindim; Shawn'ın herhangi birimizin elinde sonsuza kadar kalması için ikimiz de elinden geleni yapacaktık.

Sadece ne yapacağımı bilmiyordum. Bay Mendes’in tehdidinden sonra elim kolum bağlanmış gibi hissediyordum. Belki de her şeyi Shawn’a anlatabilirdim. Sonra Shawn ve babası büyük bir kavga eder, Bay Mendes, babamı hapisten çıkarmak için kılını kıpırdatmaz ve biz soluğu yetimhanelerde alabilirdik.

Ya da çenemi kapalı tutardım. Bay Mendes sözünü yerine getirirdi. Babam eve geri dönerdi. Bu sürede Shawn’a hiçbir şeyi anlatmamış olurdum ve Lizzy sabırsızlanırdı. Her şeyi Shawn’a anlatırdı ve ayrılırdık. Bir daha Shawn’ın yanına yaklaşamazdım. O saatten sonra da Shawn’a karşı hep utanç verici bi hayatım olurdu.

Pekala ne yapmalıydım?

Dayandığım çalışma masasının üzerindeki her şeyi tek vuruşta yere döktükten sonra kalçamı tekrar masaya yaslayıp kollarımı göğsümde birleştirdim ve derin bir nefes alıp bağıra çağıra ağlama dürtüsünü bastırmaya çalıştım. Sadece biraz zamana ihtiyacım vardı. Yanımda duracak, her şeyimi anlatacak birine ihtiyacım vardı sadece. Başımı omzuna yaslayıp ağlayacak birine ihtiyacım vardı. Anneme ihtiyacım vardı.

Ayağımın yanındaki kalemliğe küçük bir tekme savurur savurmaz kapım çaldı. Uzun süre odadan çıkmayınca Alder kapıma gelmiş olmalıydı. Bu çocuğun duygusallığı ileride başına dert olurdu. "Hazırlanın Adler! Annemi ziyarete gideceğiz." diye seslendim kapının arkasına. Hissettiğim yalnızlığı annemin mezar ziyaretiyle unutmaya çalışabilirdim.

"Ben Adler değilim." diyerek başını içeri uzatan Bayan Mendes’i kapının önünde gördüğümde doğrulup ona baktım. "Bayan Mendes!.." diyerek şaşırırken odamın dağınıklığını göstermemek için hemen eğilip yerdeki dağınıklığı yeniden çalışma masasının üzerine toplamaya çalıştım.

"Size kapıda seslendim ama duymadınız. Aceleci haliniz endişelendirdi beni." diyerek yavaşça içeri girerken ben de yerdeki kalemlerimi topladım ve bir tekmeyle savurduğum kalemliğimin içine yerleştirmeye çalıştım. "Annemin mezarını ziyarete gideceğiz. Uzun süre oldu." dedim kalemleri masaya bırakıp yüzüne bakmamaya çalışırken. Ağladığımı bilse bile yine de kızarmış gözlerimi göstermek istemedim.

"Anladım."dedi bana doğru yürürken. Eğilip yerden resim dersinde kullandığım eski fırçalarımdan ikisini topladı ve kalemliğimin içine koydu. "Ben de akşam sizi yemeğe davet edecektim. Manny iş için şehir dışına çıkıyor. Teyzeniz de hastanedeki işlerini halletmek ve iznini uzatmak için Quebec'e geri dönecek. Size göz kulak olmam için benden ricada bulundu."

İkisinin birlikte kaçtığı o kadar belliydi ki. Teyzem eve geldiğimde benimle yüzleşmekten korktuğu için gitmiş olmalıydı. Öfkem içimde aniden büyürken aklıma Bay Mendes’in verdiği söz geldi. "Ama..." dedim Bayan Mendes'in gözünün içine bakarak. "Bay Mendes bizi babamla görüştüreceğini söylemişti. O gittiyse babamı nasıl göreceğiz?" dedim korkuyla. Yoksa teyzemle kavga ettim diye Bay Mendes sözünden dönmüş müydü?

"Babanın avukatı benim Bella." dedi hafifçe gülümseyerek. "Sizi ben götürürüm. Bunun için endişelenmeye gerek yok. Siz akşam geliyor musunuz ona karar verin." dediğinde içimi tarifsiz bir mutluluk ve rahatlama kapladı. Bay Mendes için bir bakıma endişelenmeme gerek kalmamıştı. "Elbette, Bayan Mendes."dedim daveti kabul ederek. Birlikte gülümseyerek odadan çıktıktan sonra aşağı inip Bayan Mendes’i geçirdim kapıya kadar. Çocuklara Akşam onlarda olacağımızı söyleyip mutfağa girdiğimde buzdolabının üzerine teyzemin küçük bir not kağıdına yazdıklarını gördüm.

Bella, her şeyden çok senin anlamanı beklerdim. Aşkın önüne geçilmeyecek bir şey olduğunu annen ve babandan birlikte öğrendik. Fakat sevdiğin çocuğun babasıyla birlikte olmak bizim en büyük talihsizliğimiz oldu. Boşanacaklar ve buna ben sebep olmadım, yemin ederim.

Veda etmek için beklemeye gerek görmedim. Nedenini ikimiz de biliyoruz. Kardeşlerine iyi bakacağına eminim.

Sevgilerimle, A.

Kaçıp gitmişti.
İyi de olmuştu. Artık tehdit edilecek bi şey kalmamıştı.

Not kağıdını alıp lavaboya götürüp attım. Barbekü yapacağımızda ateş yakmak için kullandığımız çakmağı dolaptan alıp kağıdı tutuşturdum ve o yanarken dışarıda yağan karı seyrettim. O kadar çok rahatlamıştım ki Shawn’ın arabasını evinin önündeki her zamanki yerden park etmesini izlerken, ona hiçbir şey söylemeden okuldan ayrılışımdan dolayı, hiç pişmanlık duymamıştım. Nasıl olsa hallederdik. Küçük beyaz bir yalan bulabilirdim.

Kağıt yanıp küle dönünce musluğu açıp su tuttum. Küller giderden kaybolurken Shawn’ın yüzündeki üzüntüyle annesine uzun uzun sarılmasını ve birlikte eve girişlerini izleyip salona döndüm. Nasıl olsa akşam yemekte neler olduğunu öğrenirdim.

Fire On Fire // Shawn MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin