Matematik sınıfına giderken gözlerim her yeri dikkatlice tarıyordu. Her zaman bir yerlerde karşıma çıkıp keyfimi kaçıran Lizzy bugün hiçbir yerde yok gibiydi.
Sınıfa girip çantamı boş bir masaya bıraktıktan sonra kitaplarımı çıkardım ve ders için hazırlıklarımı yaptım.
Lizzy yanında arkadaşları ile biraz da ayağı yüzünden aksayarak sınıfa girdiğinde hemen yanına gittim. Beni görünce şaşıran kızları umursamadan "Biraz konuşabilir miyiz?"dedim. Lizzy’nin suratı anında gevşeyip gülümsedi.
Yanımdan öylece geçip bir sıraya çantasını bıraktı ve "Ne hakkında?"dedi. Gülümsemesi gittikçe genişliyordu. "Geçen gün konuştuğumuz konu hakkında."
"Pekala."diye mırıldanıp sınıftan çıktı. Onu takip edip beni götürdüğü yere doğru yürüdüm. Matematik sınıfı koridorunda Felipe’i görüp el sallayan Lizzy'den sonra ben de "Günaydın."deyip yanında hızla geçtim. Sonrasında onun da "Günaydın."dediğini duydum.
Haliyle sesi biraz şaşırmış çıkmıştı. Koridorda Lizzy ve beni gören herkes şaşırmıştı. İçinde bulunduğum durumdan ayrı düşünülürse Lizzy’nin peşinde yürümek beni bile şaşırtırdı.
Kafeteryaya girip herkesten uzak bir masaya oturduktan sonra "Konuş bakalım."dedi. Zafer kazanmış bir hale bürünen yüzüne bir tane patlatmak için neler vermezdim.
"Sarah."dedim hemen. Yutkunmam gerekti. "Sarah'nın disiplin kuruluna gönderilmesine engel ol. Ben de karşılığında Shawn'dan uzak dururum."
"İşte bu Petersburg."dedi neşeyle. Sadece birkaç gün geçti ve sen hemen ikna oldun."
İkna olmama sebep olan şeyleri göz önünde bulundurursak ikna olmaktan başka çarem yoktu.
"Ama bana söz vermelisin."dedim hemen. "Shawn'a asla teyzem ve babasından bahsetmeyeceksin."
Masanın üzerinden bana eğilip fısıldadı. "Yattıklarından mı?" Gözlerini kapatıp beni ikna etmek için başını olumlu anlamda salladı. "Elbette ama bütün bunlar için senin yaptığın şeyler çok az."
Ne demek istiyordu şimdi? Shawn'a yaklaşmayacağımı söyledim zaten. "Daha fazla ne yapabilirim ki?"
"Nefret, tatlım."dedi geri çekilerek. Sırtını sandalyesine yasladı. Tırnaklarına bakıp parmaklarıyla bir şeyleri kontrol etti. "Sen geri çekildin diye Shawn da bu kurala uyacak anlamına gelmiyor. Onun senden nefret etmesini sağlayacaksın."
Lizzy’nin aklından neler geçtiğini tahmin etmeye çalışmak bile kan dondurucuydu. Bu kızın kafası nelere çalışıyordu öyle.
"Yapamam diye düşünme hemen. Basketbol takımının iki numaralı adamı ile çıkman onu zaten sinirlendirecektir."dedi.
"Felipe'i mi kast ediyorsun?"dedim hemen.
Başını salladı.
"Sandığın gibi Shawn, Felipe’den nefret etmiyor. Öyle olsa onu takıma almazdı."dedim. Kaptan olarak kuracağı takımda Felipe’in de olmasını istediğini biliyordum çünkü. Güçlü oyuncular güçlü takım.
Elini hafifçe savurdu havaya, gülerek. "O kısmı ben hallederim. Sen sadece Felipe’i seninle sevgili olmaya ikna et. Hoş, Felipe’in ikna edilmeye ihtiyacı olmadığını okuldaki herkes biliyor." Gözlerini devirdi.
"Günaydın."diyerek aniden yanımızda beliren Shawn'ı gördüğümde şaşırdım. Hangi ara yanımıza bu kadar yaklaşmıştı?
"Günaydın Mendes."dedi Lizzy gülümseyerek. Yüzünden hayranlık akıyordu resmen. Shawn benden cevap beklemeden hemen konuştu. "Biraz konuşabilir miyiz, Lizzy?"
"Elbette."diyerek hemen yerinden kalkan Lizzy benim orada olduğumu unutmuş gibi hareket etti ve hemen Shawn'ın koluna girdi. Sonra beni hatırladı ve bana dönüp "O konuyu konuştuğumuz gibi yapalım. Ben arada sırada seni denetlerim."diyerek benden onay bekledi.
Hiçbir şekilde cevap vermedim. Shawn'ın bir gün sonra beni görmezden gelmesi kafamı kurcalamıştı.
"Gidebiliriz Shawn."diyerek Shawn'ı yanımdan götürürken ayağının aksamasının geçtiğini gördüm. Rahat bir şekilde yürüyerek kafeteryadan Shawn'la birlikte çıkıp giderken neyin içine düştüğümü düşündüm.
Bir yanda geçirdiğim güzel geceden sonra bana bakmayan Shawn, bir yanda en yakın arkadaşım Lizzy ve her şeyden kısmen habersiz Felipe vardı.
Tıpkı şarkı sözlerinde olduğu gibi... iki kişi sır tutabilir, eğer biri ölüyse.
Sanırım ölmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fire On Fire // Shawn Mendes
FanfictionAylar öncesinde Shawn'ın bana bakacağını söyleselerdi onlara benimle dalga geçtiklerini söylerdim bu imkansız gibi bir şey olurdu ama tam da şu an her bir dokunuşumla nefesini tutan Shawn'ın yanında oturmuş sessizliğin huzurunun içimize işlemesine i...