Fire On Fire // Shawn Mendes

14 - Mariah's Charity Shop

Yorum yapan okuyucularımı seviyorum❤
Sadece yorum yapılıyor diye bile bölüm yazabilirim 😻

Matematik hocası Bayan Connord'ın dönem başından bu yana anlattığı konuları tekrar etmek için hazırladığı testlerden oluşan kağıda bakarken bir kere daha esnedim ve en sonunda buna dayanamayan Sarah bacağını sıranın altından bacağıma vurduğunda dönüp ona baktım. "Kes şunu, benim de uykumu getireceksin."diye homurdanırken başımı sallayıp gözlerimi biraz dinlendirmek için kapatıp başımı sıramın üzerine koydum.

"Bayan Connord geliyor."diye fısıldayan arkadaşıma kulak verip başımı tekrar kaldırdığımda gözlerimin önünde kısa bir süreliğine yıldızlar uçuşsa da kendimi zorlayarak önümde yarısı çözülmüş sorulara baktım. Bayan Connord saatine baktıktan sonra ellerini çırpıp sorulara odaklanmış herkesin ona dönmesini sağlayıp konuşmaya başladı. "Çıkış saati yaklaşıyor ve gördüğüm kadarıyla soruların yarısına zor gelmişsiniz. Bunlar bugünlük ödeviniz olsun. Yarın hepsini çözmüş bir şekilde öğle arası odama getirin."

"Toparlan."diye fısıldadım Sarah'ya. Hemen eve gidip uyumak istiyordum ama daha dün almadığım ve babamın da aceleye gelip sormaya unuttuğu tabloları bugün almam gerekiyordu.

Kitaplarımızı kapatıp toparlanmaya başladığımızda son dersin de bittiğinin habercisi olan zil çalınca "Şükürler olsun."diye mırıldandım ve toparlanıp ayağa kalktım. Sarah oldukça yavaş hareket ederek toparlanırken bu söylediğime gülüp ayağa kalktı ve "Ne bu halin? Bütün gün ayakta uyudun."diyerek yürümeye başladı.

Onu takip ederek sınıftan çıktıktan sonra "Uyku saatimi 1 saat geçirdim diye oldu."dedim gözlerimi ovarak. "Neden?"diyerek yanımda yürürken çantasından telefonunu buldu ve gelen mesajları kontrol etti. "Dün Shawn yemekten sonra evden ayrıldı ve geri dönene kadar bekledim."dedim ve dün astığım listeleri panoların yanından geçerken kontrol etmeye başladım. İlk gördüğüm listeye sadece iki kişi adını yazmıştı.

"Ne yemeği? Artık salonlarını da mı gözetlemeye başladın?"diyerek gülerken ona göz devirdim. "Hayır tabi ki. Shawn kapıyı burnuma çarptıktan sonra bizi evinde yemeğe davet etti, özür dilemek için. Biz onlardan ayrıldıktan sonra da-saat 9 gibiydi-arabasına binip gitti. 3 saat sonra döndü. Ben de onu beklerken uyuyamadım."deyip başka bir listeye baktım burada ise 7 kişinin ismi vardı.

"Nasıl yani?"diyerek beni durduran Sarah'ya döndüğümde kaşları çatık bir biçimde dediğimi anlamaya çalışıyordu. "Pressburg ve Mendes ailesi birlikte akşam yemeği mi yedi, hem de Shawn'ın davetiyle?"

Şaşırdığı şeye gülerek dün geceyi hatırlamaya çalıştım. Onun düşündüğü gibi olmamıştı muhtemelen ama bütün gece Shawn'la birlikte olmak hoşuma gitmişti. Ne zaman düşünsem yüzümde silinmesi zor bir gülümsemeye dönüşüyordu. Verandada konuştuklarımız ise utançtan kızarmama neden oluyordu.

Başımı aşağı yukarı salladıktan sonra yürümeye başladığımda Sarah arkada kalıp kendi kendine bir şeyler mırıldandı ve ben son panoya geldiğimde koşup bana yetişti. Felipe'in düzgün bir el yazısıyla yazdığı Basketbol Takımı'nın altına onlarca kişi adını yazmıştı ve çoğunluk kızlardan oluşuyordu ama asıl ilgimi çeken şey aynı yazının üstünde çirkine yakın bir el yazısıyla yazılmış olan Shawn Mendes'ti.

Sırıtmam aptal bir hal alırken Sarah gelip baktığım yere baktığında gördüğü şeyle daha da kaşlarını çattı ve bana döndü. "Seninle bir şey konuşmamız lazım."diyerek koluma girdiğinde Sarah'nın aniden değişen yüzüne ve hafifçe belirmeye başlamış öfkesine şaşırdım. Kalabalığın arasında kolumu sıkıca tutup beni dolapların önüne getirdiğinde aramızda oluşan ciddiyet hiç hoşuma gitmemişti. Sarah'nın normal zamanda yapacağı bir davranış değildi bu.