36 - The Most Unlucky Man In The World

394 39 32
                                    

Hadi yorum yapıııın

"79324 sayılı Alberta, Calgary uçuşu teknik bir nedenden dolayı 30 dakika sonra yapılacaktır. Yolcularımızın anlayışla karşılaması rica olunur. 79324 sayılı ..."

Duyduğumuz anons ile tam olarak yanında durduğum Bayan Hughes sinirle inledi. Sabahın erken saatlerinden beri havaalanında aileler ve havayolu şirketi ile uğraştığı için biraz yorgun ve asabi gözüküyordu ve ona ekstradan bir iş çıkması tabi ki verdiği tepkiyi normal olarak karşılamama neden olacaktı.

"Bella, al şu listeyi." diyerek elinde buruşturduğu listeyi bana uzattı. "Shawn nerede?" diyerek gözlerini beklediğimiz küçük salonda gezdirirken diğer yanımızda diğer uçuşlar için olan uçaklar hareket halindeydi. Her seferinde onları izlemeye bayılırdım ama Bayan Hughes için bunu şimdilik ertelemeliydim.

"Bilmiyorum, efendim." diyerek ben de gözlerimi küçük bekleme salonunda gezdirdim Bayan Hughes gibi ama ne yazık ki aynı sonucu aldım. Köşede bir yerlerde arkadaşları ile duran Lizzy'nin yanında bile değildi. "Bu erkekler neden her işe yarayacakları zamanda ortalıktan kayboluyorlar?" diye kendi kendine mırıldanan Bayan Hughes'u duydum ama göz göze geldiğimiz anda yüzümde oluşmuş gülümsemeyi silmek zorunda aldım. Zira gözlerinden çıkan ateş Roma'yı yeniden yakabilirdi.

"Shawn'ı bul ve gidecek olan arkadaşlarının hepsini bu salonda olduğundan emin ol. Benim oteli aramam gerekiyor. Gecikeceğimizi haber vermeliyim." dediğinde başımı salladım ve Bayan Hughes rahat bir nefes alarak yanımdan ayrıldı.

"Bu kadın son zamanlarda fazla gergin." diye mırıldanarak Bayan Hughes'un gidişini izleyen Sarah'ya dönüp güldüm ve tekrar listeye dönüp burada olanları kontrol etmeye başladım. Shawn'ın yokluğu da beni huzursuz etmişti ama Lizzy'nin yanında olmayışı da ayrı bir rahatlama veriyordu sadece.

Listeyi kontrol ederek gözlerimi etrafta dolandırmaya devam ederken Yass, Harry ve Felipe'i ortalık yerde konuşurlarken gördüğümde listeye tekrar göz attım ve Sarah'ya dönmeden "Greyson gelmiyor mu yoksa ben mi göremedim?" diye sordum. Alacağım cevaba karşılık Maya'yı da kontrol etmem gerekiyordu. Ayrıca sakladığım sırrı daha sonra Sarah'ya nasıl açıklayacağımı da bilmiyordum.

"Gelmiyor. Onlar ailesi ile İtalya'ya gidecekler tatil için." Sarah'nın söylediklerini listede göremediğim ismiyle teyit etmiş oluyordum zaten. Maya'nın yokluğunu fark edince ikisinin de neden gelmediği açıkça belliydi ama Sarah hala bunun farkında değildi.

"Bir dakika." diyerek aniden kalkıp elimdeki listeyi çekiştiren Sarah hızlıca etrafı kontrol ettiğinde gözleri hızlıca listeyi taradı ve neredeyse sırıtır bir şekilde "Listedeki tek Sarah benim." diye mırıldandı. Göz devirip elinden listeyi çekerken "Yani?" dedim sorar gibi. Kendinden emin bir şekilde kollarını göğsünde birleştirip "Yani Yass'ın yanında dolanan bir kız yok." dedi gülerek. "Ve Greyson da yok." diye ekleyip kendi kendine sevinirken kaşlarımı çatıp onu izledim. Sevgilisi olan bir kızın başka bir erkeği düşünmesi normal miydi?

Sarah lisenin ilk yılından beri sadece bir kişiyle birlikte olmuştu ve çalkantılı bir ilişki olsa da hala onunla birlikteydi. Şimdi aniden Yass'dan hoşlandığını anlayıp yanında sevgilisinin olmadığı bir tatile çıkarken Yass'ın da yanında getirdiği bir kız olmadığına seviniyordu. Tamam, Greyson defalarca kez güvenilmez bir insan olduğunu kanıtlamıştı Sarah'ya. Hatta Maya'nın hamile kalması yarattığı sorunların en büyüğüydü ama Sarah inatla onunla çıkmaya devam ederken Sarah'nın şu an yaptığı şey büyük bir güvensizlik sorunu değil miydi?

"Sarah, senin bir sevgilin var." dedim başımı onaylamaz bir biçimde sallarken. Hayatında zaten bir erkek varken bunu yapması hoş bir şey değildi. Hatta düşünce kulağa iğrenç bile geliyordu. Sarah bu şekilde bir insan değildi.

Fire On Fire // Shawn MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin