Hala çok uzun bölümler...
Hadi yorum yapın
Yass'ın elinde bulunan kırmızı örtülerden birini alıp yanında durduğumuz yuvarlak masanın üzerine serdim ve örtünün uçlarının masanın sahip olduğu tek ayağa sarıp ceplerime doldurduğum şeritlerden biriyle bağladım. Yılbaşı hazırlıkları için planladığımız gün ne yazık ki gelip çatmış ve basketbol takımının bize yardım edeceği duyulduktan sonra da listelerde oluşan kız ismi yoğunluğu şimdi spor salonunda fiziksel olarak görülebiliyordu. İnsanlar yardımdan çok Felipe'in kurduğu basketbol takımı ve Lizzy'nin başkanlık ettiği amigo takımındakilerin birbiri olan uyumunu seyretmeye ve düşürebilirlerse birkaç yakışıklı çocuk ve birkaç güzel kız düşürmek için burdalardı. Bütün bunları bildiğim halde burada bulunmam ise gerçekten can sıkıcıydı. Hele ki birkaç kızın gözünü Shawn'ın üzerinde gördüğümde...
Bağladığım şeriti güzel bir kurdele yapıp geri çekildiğimde yanımda bulunup bana gerçek bir yardım sunan Yass'ı gözlerini kırpmadan ve kocaman açarak kurdeleme hayran hayran bakarken kıkırdadım. Masaları benim süslememin uygun olacağını söylediklerinde bu işi sorgusuzca kabul etmiştim. Üye olduğum gruptaki Leo kurdele işini düzgün yaptığımı söyleyerek beni desteklediğinde ise bunu sadece işi üzerime yıktığı için özür diler gibi bir iltifat ettiğini düşünüp gülmüştüm ama şimdi Yass olduğu yerden bakarken Leo için düşündüklerime üzülüyordum.
"Leo söylediğinde dalga geçiyor sanmıştım ama şuna bak! Gerçekten de güzel kurdeleler yapıyorsun."diyerek bütün inancını sonuna kadar gösterme gereği duyan Yass'a kızamadım bile. Bütün bu süsleri almaya gittiğimizde yaşadığımız küçük çaplı kavgadan artık benimle konuşmayacağı kanısına varmıştım ama yanılmışım. Yass gerçek bir dostmuş ve bunun konusunu açıp özür dileyeceğim sırada beni susturup bütün bunların yaşanmamış olduğunu tercih edeceğini söylemişti ve şimdi de bana masalar konusunda yardım ediyordu.
"Diğerine geçebiliriz."diyerek yerden kalktığımda Yass da benimle birlikte kalkıp önümüzden geçen iki tane kıza göz kırptı ve onların kıkırdamasını sağlayıp benimle birlikte süslenmemiş bir masaya geçti. Elindeki son örtüyü verip ellerini ceplerine soktuktan sonra etrafındaki çalışan çocuklara laf atıp onları meşgul ederken paçasından tutup biraz salladım ve Önüne dön, küçük baklava."dedim. Gülerek yere eğilip yaptığım şeyi bozmaya çalışırken ellerine vurdum ve geri çekilip etrafına bakındıktan sonra yeniden yanıma yaklaşıp mırıldandı. "Sana bir şey sormalıyım."
Kaşlarımı çatıp kurdeleyi yapmaya devam ederken ona döndüm ve yeniden konuşmasını bekledim. "The Pearl adında bir kafe ismi duydun mu hiç?"dediğinde ismi en başında hatırlamasam da sonrada Shawn'la gittiğim kafe olduğunu anımsayıp başımı salladım. "O zaman Braden'ı da tanıyorsundur."diyerek gülümsediğinde aklımda hiçbir şey olmadan yeniden başımı salladım.
"En son ne zaman gittin ki?"deyip gözlerini kıstığında hiç düşünmeden "Pazartesi."dedim ve Yass'ın şaşkınlıktan açılan ağzına bakıp içimden kendime en kötü sözleri saymaya başladım. Demek ki benim Sarah'ya olan biteni anlatmadığım gibi Shawn da Yass'a tek kelime etmemişti. "Siz öpüştünüz mü?"diye heyecanla sorduğu soruya karşılık etraftaki birkaç kişi kafasını çevirince Yass'ın ağzına elimi hafifçe vurup susmasını istedim ve başımı hayır anlamında salladım. Sadece dudaklarını sürtüp bir baskı uygulamadığını düşündüğümde öpüşmüş sayılmıyorduk, değil mi? Yani tam olarak ikimiz de hala ilk öpücüklerimizi almamıştık ve Shawn'ın Biyoloji dersi gezisinde Lizzy ile aynı banyoda kaldığını da hala unutmamıştım. Sonuç olarak ilk öpücüğünü alacak tek kişi ben de olabilirdim.
"Ama Braden öyle demedi."diyerek sessizce itiraz ederken masanın altından kalktım ve Yass'a cevap vermemek için ceplerimdeki şeritleri kontrol etmeye başladım. Aynı şekilde Yass da kalkıp önümde dikildiğinde konuşmaya devam etti. "Dedi ki dudaklarınız birbirine değmiş ve Shawn'ın sihirli ilk öpücüğü-"dediğinde heyecanla Yass'a dönüp "İlk mi?"diye sorup onun sözünü yarıda kestim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fire On Fire // Shawn Mendes
FanfictionAylar öncesinde Shawn'ın bana bakacağını söyleselerdi onlara benimle dalga geçtiklerini söylerdim bu imkansız gibi bir şey olurdu ama tam da şu an her bir dokunuşumla nefesini tutan Shawn'ın yanında oturmuş sessizliğin huzurunun içimize işlemesine i...