2.Bölüm💫

58.2K 3.1K 817
                                    

İyi okumalar 💙

💫

"Hanımefendi.."

Omzuma dokunan elle hızla gözlerimi açıp o eli tuttum. Hostes bana irkilerek bakarken elimi hemen çektim.

Oturduğum koltukta toparlanırken hostes "İnişe geçiyoruz. Kemerinizi bağlayın lütfen" deyip yanımdan uzaklaştı.

Dediğini yapıp başımı arkaya yasladım. Çok geçmeden uçak inmiş bende üç çocukla ortada kalmış gibi havaalanının ortasında kalmıştım.

Bavulumu yan çevirip üzerine oturduktan sonra telefonumu çıkarıp Serkan'ı aradım.

"İndim mi güzelim?"

Cümlenin saçmalığıyla göz devirdim.

"Yok hâlâ uçaktayım bir halini hatrını sorayım dedim."

"Mahur kafa açma güzelim nerdesin tam olarak"

Etrafıma bakındım. "Orta yerde duruyorum sen neredesin"

"Şimdi girdim."

Ayağa kalkıp etrafıma bakınırken aynı şekilde elinde telefonla etrafına bakınan Serkan'ı gördüm.

"Gördüm seni. Sağ tarafındayım."

Dediğimle benden tarafa dönünce telefonu kapattım. Bavulumu düzeltip gelmesini beklerken çok geçmeden gelmişti.

Beklemeden kollarımı boynuna sarıp sarıldım.

O da kollarını belime sararken "hoşgeldin" diye mırıldandı.

"Hoşbuldum"

Ayrıldığımızda eğilip yanaklarımı öptü. "Özlemişim"

"Bende özlemişim"

İç çekerek söylediklerimden sonra başımdan tutup göğsüne yasladı. Gözlerim kapanırken bir kolumu beline doladım. Abim gibi hissettiriyordu.

Tabi yıllar önce yaşanan olayın da etkisi vardı bunda. Her zaman yanımdaydı.

Birkaç dakika öyle geçerken çalan telefonunu benden ayrılmadan açtı.

"Geliyoruz Beliz"

"Ya çabuk olun. Arabayı çekecekler şimdi. Kilitledin zaten. Beni de götürecekler içinde"

Ben duyduklarımla kahkaha atarak ondan ayrılırken Serkan da güldü.

"Götürsünler de bende kurtulayım senden. Gerçi götüren hemen geri getirir seni ama.."

"Serkan! Çabuk gelin!"

Telefon kapanırken Serkan sırıtarak bana döndü.

"Kimsenin başını yakmaya gerek yok değil mi?"

Başımı sallayıp bavulun birini aldım. "Bencede hadi gidelim"

Diğer bavulu da o alırken havaalanından çıktık.

Siyah passatın yanına geldiğimizde derin bir iç çektim. Çok güzel bir arabaydı. Serkan kilidi açınca Beliz anında indi arabadan.

İkizine kötü kötü bakıp yanıma geldi sevinçle.

"Mahurr.."

Birbirimize sıkıca sarıldık. Olmayan kız kardeşimdi.

Boynumda hissettiğim ıslaklıkla sırtına vurdum hafif.

"Ağlama.."

Burnunu çekip omuz silkerken benden ayrıldı.

"Nasıl ağlama ya. Kaç aydır her telefonu yüreğim ağzımda açıyorum ben. Sana bir şey olacak diye çok korktum."

MAHUR-EHVENİŞERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin