60.Bölüm💫

26.2K 1.5K 542
                                    

Oy verin lütfen güncellemesidir. Sınır yok ama oylar artmadan bölüm gelmeyecek💙




Oy vermeyi unutmayın lütfen 🙏

500 yorum.

İyi okumalar 💙

💫

Hissettiğim huzur hayatımda ilkti. O kadar çözülmeyen sorununun, problemin içinde huzurlu hissetmemin tek nedeni yanımdaki sandalyede oturan adamdı.

Şu an nişanlım yarım saat sonra da eşim olacak adam. Yüzüklerin kesilmesiyle biraz olsun azalan heyecanım Çınar'ın 'hoca yoldaymış' deyişiyle geri gelmişti.

Hilmi amca ve Osman dede koyu bir muhabbetin içindeyken babamlar da çok farklı değildi. Çınar ve abimle sohbet eden Beha arada bir bana dönüyordu. Her göz göze gelişimizde, yeşil gözlerindeki mutluluk içimi ısıtıyordu.

"Nikahtan sonra napacaksınız,bir planınız var mı?"

Lale'nin sorusuyla düşüncelerimi bölüp onlara döndüm. "Bursa'ya gideceğiz, Uludağ'a."

Eylem "Bizde geçen sene gitmiştik, çok güzel." Diyerek iç çekti. "Şimdi Bera değil tatile markete bile çıkarmıyor."

Hafif güldüm. Eylem'den daha panik olduğu bir gerçekti. "Bebiş bir doğsun da artık yazın gideriz tatile."

Gülümsedi. "Orası öyle canım. Sağ salim bir gelsin bize de."

Kendi aramızda tatlı tatlı hiç bitmeyen neşeli hâlimizle sohbet ederken Hilmi amcanın seslenmesiyle o tarafa döndük.

"Mahur dünkü olayı tekrar anlatsana kızım baban duymamış."

Güldüm hafif. Babamı delirtmeye yemin etmiş gibiydiler. Babam başını sağa sola çevirirken "Yeter tamam anladık." Diye çıkıştı. "Kızımı askeriyede gördün."

Gülen Esat amcama "Gülme sende!" Dedi kızgınca. "Ne vardı bugünkü toplantıya sen girsen."

Amcam gözlerini devirdi. "Adamlar seni muhatap alıyor napayım?"

Cihangir "Neyse neyse." Diye araya girdi. "Asıl komik olan amcamı komutan sanmaları."

Dudak bükerek arkama yaslandığımda Hilmi amca da güldü. "Gerçekten ya, girdim içeriye hepsi hazır ola geçmiş. Şaşırdım, noluyoruz dedim."

"Siz tanımıyor musunuz orgenerali?"

Efdal'in sorusuyla ona dönerken omuz silktim. "Yeni geldi göreve,nerden bileyim?"

Asrın "Ben bile biliyorum, yuh size." Diye araya girdiğinde çocuk gibi dil çıkarmamak için kendimi zor tuttum. Tanımıyorum abi tanımıyorum ne var.

Güney abi birkaç gündür olduğu gibi sessizdi ve yine birkaç gündür olduğu gibi Doğan abim ve Berkin abimin dostluğu hâlâ garip geliyordu. Nasıl iyi anlaşabilirler ya?

Aklıma gelen bir başka konuyla diğer tarafımdaki Beliz'e döndüm. "Bir şey soracağım sana dünden beri unutuyorum." Sorarcasına bana dönünce devam ettim. "Akın bir sözleşme imzalamış. İptali için bir süresi oluyor mu? Yoksa yüklü bir tazminat ödeyecek."

Kaşları çatılır gibi olurken çay bardağını avcunda sabitledi. "Kaç gün olmuş imzalayalı?"

Omuz silktim. "Bilmiyorum ki." Başını sallarken "Konuşurum ben onunla." Dedi. "7 gün süresi oluyor normalde de yine de sözleşmeyi görmem lazım."

MAHUR-EHVENİŞERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin