Hepinizin Bayramı kutlu olsun.
Neredeyse finale geldik artık lütfen oylamadığınız bölümleri oylar mısınız?
Bölüm içindeki fotoğraflar sadece temsili. Yaşa ve yaş aralığıns takılmayın. Ve tüm fotoğraflar açılıyor. Açılmayan olursa sorun benden kaynaklı değil.
İyi okumalar💙
💫
Cevap vermek için dudaklarımı aralamıştım ki üst dudağı girdi dudaklarımın arasına. Gülümsedim. Bu keyifli hâlim sanırım onu rahatsız etti. Dişlerini dudağıma geçirdi. Kısık bir sesle acıyla inlediğimde bu sefer gülümseyen o oldu.
Elimi yanağına koyup hafif ittiğimde geri çekildi. "Beha bak biri gelir, çıkalım."
Çattığı kaşlarıyla ofladı. "Ben seni ne zaman rahat rahat öpeceğim?"
Güldüm. "Bir evlenelim, evimizde rahat rahat öpersin. Ama şu an çok yanlış bir yerdeyiz."
Gözleri kısıldı. Başını hafif yana eğdi. "Sen beni çok kolay affettin,yine dokunma etme diyeceksen..."
Ufak bir kahkaha attım. "Aslında çok güzel bir fikirmiş ve hak ettin de ama tango sana yeterince büyük bir ceza olur diye düşünüyorum."
Yüz ifadesi bozulurken ben gülmeye devam ediyordum. Sanırım istesem bu kadar etkili bir ceza bulamazdım. "Gülme!" Deyişiyle omuz silktim.
Yanağıyla boynu arasındaki elimi omzuna koydum. Gülüşüm yavaş yavaş dinerken ciddi ve net bir sesle devam ettim. "Ayrıca da biraz önce söylediklerimde ciddiydim. Bir daha aynı şeyi yaparsan asla affetmem Beha,bu kadar da büyük konuşuyorum."
Bazı şeyler affedilirdi. Sinirlendiği zaman sesini yükseltmesini ya da genel olarak sinirlenmesini tabiki alttan alır ve affederdim ama bazı şeyler de affedilmezdi. Evet ilk pürüzde ilişki bitirilmezdi ama ilerde takılıp düşeceksek bitirilirdi.
Kim söylemiş ya da nerde duymuştum hatırlamıyorum. Belki Instagramda görmüştüm belki de bir kitapta çıkaramadım ama çok güzel bir cümle okuduğumu hatırlıyorum.
'Kadın bugün kötü diye gitmez, dün kötü diye de gitmez; Kadın yarınlar da kötü olacağını düşündüğü için gider.'
Doğru, böyleydi. Bugün tartıştık diye ilişki bitmezdi ama eğer hep tartışacağımızı hissedersem ve biz bir şeyleri aşamamaya başlarsak o zaman biterdi.
Dudaklarını alnıma bastırıp çekerken "Affetme." Diye mırıldandı. "Söz veriyorum olmayacak bir daha." Geri çekilince göz göze geldik.
Dirseklerini kollarımın iki yanından yere yaslarken bedeni bedenime biraz daha yaslanmıştı. İkimize aldığı kolyesi gerdanıma değiyordu. Büyük eli yanağımı kavradı. "Hiçbir zaman kırgınlık girmeyecek aramıza."
Net çıkan sesiyle tebessüm ettim. "Kavga edeceğiz, tartışacağız,sesimiz de yükselecek belki ama sana söz veriyorum kırgınlık girmeyecek aramıza."
"Bende." Dedim beklemeden. Tek taraflı bir şey değildi elbette. "Bende sana söz veriyorum, kırgınlık girmeyecek aramıza." Bir nevi birbirimizi kırmayacağımızın sözüydü bu. Hiçbir sözü bu kadar çok tutabilmek istemedim.
Alnını alnıma yaslarken göğüslerimin üzerine, gerdanıma değen çıplak teni yardımcı olmuyordu. Bir taraftan heyecanımı kontrol etmeye çalışırken diğer taraftan da bana bile yabancı gelen bu hâlimle baş etmeye çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR-EHVENİŞER
Humor"Bir kalbe iki aşk da sığıyormuş sevgilim; bir vatan bir sen..." Küçüklüğümden beri bir kalbe iki sevginin sığacağına hiç inanmazdım. Bir sevgi varsa bununla yetinmeliydik. Biri varsa diğeri eksik olmalıydı. Annem varsa babam,babam varsa annem olmay...