12.Bölüm💫

42.8K 2.8K 1.1K
                                    

İyi okumalar 💙

💫

YAZARDAN

Mahur ve Caner Bey'in halay şovundan sonra oturmuş Serkan'ın alıp geldiği kolayı içiyorlardı. Mahur abisinin kolunun altında oturup dinlenirken abi tayfasının kıskanç bakışlarından bir haberdi.

Mahur'un aksine o bakışları fark eden Doğan ise zevkten dört köşe olmuştu. Mahur'un onlarla da iyi anlaşmasını elbet isterdi ama olmuyorsa da zorlamaya gerek yoktu. Böyle uzaktan izleyebilirlerdi.

Bera yumuşamış bakışlarla Mahur'u izlerken hafif pişmanlık duyuyordu karakolda söyledikleri için. Halbuki kız kendileri için uğraşıyordu. Feda'ya bile abi derken onlara umursamaz bakışlarının canını yaktığını fark etmişti. Ama bir şey demeye yüzü yoktu. Kendi istemişti sonuçta.

Berkin ise kıskandığını kendine itiraf edemeyen taraftı. Yıllardır hayalini kurduğu abi kardeş ilişkisini Doğan ve Mahur da görmek canını yakmıştı elbet. Hiçbir zaman bir abi ve kız kardeşin böyle iyi anlaşabileceğini düşünmemişti. Etrafında örnekleri olmadığı için de bilmiyordu.

Şimdiyse Doğan ve Mahur'u gördükçe içten içe kurduğu hayalleri başkasında film izler gibi izliyordu.

Başını abisinin omzuna yaslamıştı Mahur. Doğan da boynundan geçirdiği koluyla bir taraftan Mahur'un saçlarıyla oynuyor diğer taraftan Feda ve Serkan ile konuşuyordu. Mahur arada sohbete katılırken daha çok abisinin özlediği dokunuşlarıyla keyifle onları dinliyordu.

Birkaç ay Şırnak'ta beraberlerdi ama bir yandan da değillerdi işte. Zaten sınırda oldukları için her an tetiktelerdi ve karakoldaki yatakhanede kalıyorlardı. Merkeze inmeleri zaten zorken beraber inmeleri imkansızdı.

Karakol içinde abisi kendinden ve aralarındaki abi-kardeş ilişkisinden taviz vermediği için doğru düzgün sarılamıyorlardı bile. Hâliyle fazlasıyla özlemişti.

Caner Bey yüzündeki tebessümle onları izlerken ikisiyle de gurur duyuyordu. Kendi oğullarının Mahur'a olan tavırlarına bakılırsa Doğan'ın buna rağmen saygısını bozmayıp onlarla konuşmasını takdir ediyordu.

Doğan'ın çalan telefonu dikkatleri üzerine toplarken Mahur'dan ayrılmadan cebinden çıkardı. Kardeşinin telefon ekranına bakma çabalarına gülümseyip ekranı ona çevirdi.

Şırnak'ta Mahur'un eski tim arkadaşlarından olan Murat arıyordu görüntülü.

Mahur'un kaşları havalandı. Buraya geldiğinden beri onları aramamıştı ve biraz özlemişti. Sonuçta birkaç ay da olsa güzel bir bağ kurmuşlardı.

Heyecanla "Abi açsana" derken hepsinin dikkati onlara toplanmıştı. Mahur'u bu kadar heyecanlandıran kişiyi merak ediyorlardı.

Doğan kardeşinin bu hâline gülümseyip aramayı yanıtladı. Ekrana Murat ve Samet düşerken Mahur'u görmeleriyle "Ooo.." dediler aynı anda.

Mahur gülerken Samet elini arkaya sallayıp seslendi. "Gelin gelin bakın kim var burda."

Arkadan Ali ve Burhan gelirken gülümsemsi büyüdü. Tatlı bir sesle "Selam.." derken Murat'ın dudakları kıvrılsa da hemen toparladı.

Sahte bir şaşkınlıkla konuştu. "Bizimle tatlı tatlı konuşan kız Mahur mu?"

Yapmaya çalıştığı şeyi anlarken güldü Mahur Abisinin yanında onlarla bu kadar samimi konuşmuyordu. Kendisi etik değerlere önem veren birisi olarak askerleriyle samimi olmuyor herhangi bir duygusal bağ kurmuyordu. Önceleri anlamamıştı sebebini ama kollarında asker arkadaşını şehit verince anlamıştı. O kadar kötü ve yıpratıcı bir durumdu ki. Haberlerde şehit haberi görünce üzülüyorduk ama o kadar. Tanıdığınız olunca elbet daha kötüydü durum.

MAHUR-EHVENİŞERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin