3450 kelime..
İyi okumalar 💙
💫
"Bana tavla oynamayı öğretir misin?"
Eli kapı kolunda kalakalırken aniden arkasını döndü. İçimdeki istemsiz umutla ona bakarken yutkundu. Sanki odada bizden başka birinin olduğunu bilmiyormuş gibi etrafına bakındı.
Gözlerini kırpıştırdı. Eliyle kendini gösterirken kaşları havalanmıştı. "B-ben mi?"
İçimden deli gibi ağlamak geliyordu.
Böyle olmasaydı keşke. Ben zaten hep kırıktım. Alışıktım. Onları sağlam kafayla söylemiş olsaydı keşke. Biraz daha kırılırdım,dert değildi. Ama şimdi o karşımda bu kadar mahvolmuş dururken canım yanıyordu.
Sakince başımı salladım. "Öğretmem derse-" sözümü kesti. "Öğretirim."
Hafif tebessüm edince o da güldü. Derin bir nefes alıp verirken "Gideyim o zaman" dedi. "Sende uyu."
"Tamam iyi geceler."
"İyi geceler."
Kapıya dönüp çıkacakken, kapı tıklatılıp açıldı. İzel şaşkınca Berkin'e bakarken gözlerini irice açıp kaşlarını kaldırdı. "Abi?"
Berkin keyifle güldü. İzel'in başının iki yanından tutup eğilerek alnını öptü. "Abin kurban olsun sana"
İzel şaşkınca olan biteni izlerken Berkin çıkıp gitti. İzel heyecanla yanıma oturdu. "Siz abimle mi konuştunuz?"
Bu hâline gülüp başımı sallayınca "Oha!" Dedi. "Konuştunuz ve abim keyifliydi. Laf falan sokmadın?"
Tekrar başımla onaylayınca elinin tersini alnına koyup başını geriye attı.
"Allah'ım en sonunda kafayı yedim. Bende gaipten sesler duyuyorum."
Gülsem de gözlerimi devirirek "Abartma" dedim. "konuştuk alt tarafı."
Yanıma iyice yerleşirken yorganı kaldırıp girmesini bekledim. İçine girince başını omzuma yaslayıp arkasına yaslandı.
"Bu Berkin abim için büyük bir adım. Yani seninle konuşmaya gelmesi o gün olan-"
Buruk bir tebessümle sözünü kestim. "Yorma kendini. Hastalığını biliyorum."
Başını omzumdan kaldırdı. "Ne demek biliyorum?"
Omuz silktim. "Baya biliyorum."
Birkaç saniye şaşkınlık yaşasa da omuzlarını düşürdü. "Berkin bildiğimi bilmiyor."
Bana bakıp başını salladığında derin bir nefes verdim.
"Teşekkür ederim."
Ona anlamsızca bakarken burukca tebessüm edip tekrar başını omzuma yasladı.
"Çıkarken nasıl mutluydu görmedin mi? Ben de kardeşiyim ve aramızdaki bağ çok başka. Bazı şeyleri aştık ve şükür ki aramız iyi. Ama sen farklısın abla..Senin doğmanı heyecanla beklemiş. Yani ilk göz ağrısı diyebilirim."
Sakince onu dinlerken devam etti. "Kız kardeş olarak her ne kadar ben olsam da.. anlatamıyorum işte..Damla onu çok yaraladı. Ve eğer karışma olayı olmasaydı sen olacaktın onun yanında..Muhtmelen tüm yaşadıklarında ya Mahur olsaydı diye düşünüyor.."
Sanırım anlamıştım. Şey gibiydi bu. Her ne kadar abim olarak Doğan abim olsa da Bera ve Berkin de benim abimdi ve onlarla Doğan abimden başka bir bağ kuracağıma emindim. Hiçbiri zaten Doğan abim kadar yakınım olamazdı. Efdal'i abiden saymıyordum. Aramızda bir yaş vardı ve beraber büyüseydik de ikiz gibi büyürdük gibime geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR-EHVENİŞER
Humor"Bir kalbe iki aşk da sığıyormuş sevgilim; bir vatan bir sen..." Küçüklüğümden beri bir kalbe iki sevginin sığacağına hiç inanmazdım. Bir sevgi varsa bununla yetinmeliydik. Biri varsa diğeri eksik olmalıydı. Annem varsa babam,babam varsa annem olmay...