16.Bölüm💫

37.7K 2.6K 948
                                    

İyi okumalar 💙

💫

Beş dakika önce akmayı bırakmış gözyaşlarım ve göğsümde birleştirdiğim kollarımla yarım saattir yaptığım gibi tekrar derin bir nefes alıp verdim.

Birkaç defa Caner Bey arasa da açmamıştım. Üzdüğümün farkındaydım ama şu an konuşmak istememiştim.

Arkamdan gelen seslerle Beha'nın geldiğini sanarken yanıma oturan Bera'yla şaşırdım. Benim aksime bana bakmıyor hafif çattığı kaşlarıyla boş çocuk parkına bakıyordu.

"Niye geldin?" Dedim soğuk bir sesle. "Berkin"in söyledikleri yeterince tatmin etmedi mi?"

Israrla bana dönmeyen bakışları bir anda bana dönünce irkildim. Başını hafif yana eğip "Yapma.." dedi. "Ben sadece özür dilemeye geldim. Yüzüm yok ama başka türlüsü de olmayacak"

Kaşlarım havalandı. "Özür mü? Sen öyle erdemli davranışları bilir miydin ya?"

Alaylı konuşmamla gözlerini kapatıp açtı. "Özür dilerim Mahur. Söylediklerim için. Beha'yla ilgili bir şey diyemem demem de. Kendi hayatınız. Berkin-"

"Sus!" Dedim devam etmesine izin vermeden. "Özrünü diledin tamam Berkin'le ilgili bir şey duymak istemiyorum."

Tamamen ona döndüm. "Ne diyeceksin sinirliydi sana patladı mı yoksa Damladan yara aldığı için öyle davrandı mı?"

Susmasıyla alayla güldüm. "Biliyor musun bir asker olarak da yalnızca Mahur olarak da sebeplerle ilgilenmiyorum. Beni ilgilendiren sonuç. Nasıl masumları öldüren bir teröriste neden diye sormayıp cezasını kesiyorsam aynı şekilde Berkin'e de sormayacağım. Hiçbir sebep bana söyledikleri için bahane olamaz. Hiçbir sebep beni an-.."

Öksürüp boğazımı temizledim. "Hiçbir sebep beni o kadar insanın içinde düşürdüğü durum için bahane olamaz."

Kalbim bu kadar olayın içinde biraz önce 'anne' diyecek olmam için hızlanırken Bera derin bir nefes alıp sessiz kaldı.

Bir süre sonra bu sessizlikten sıkılıp ayağa kalktım. "Bana biraz zaman ver. Şu an öyle bir durumdayım ki kötünün iyisi deyip sana bir şans verebilirim. O yüzden bi kafamı toplayayım sonra tekrar konuşuruz."

Dudaklarını birbirine bastırıp başını salladı. "Bırakayım mı?"

Ağzımı itiraz etmek için açmışken arkamdan bir ses "o kadar da değil" dedi. İkimizde oraya döndük.

Beha!

"Konuşacağım dedin tamam dedik. Ben bırakırım eve"

Yanımıza gelip elini belime sardı. Eğilip saçlarımı öptü. Kulağıma kısık sesle "Ters bir şey dedi mi?" Diye sorunca başımı iki yana salladım.

"Ben gideyim"

Bera cevabımızı beklemeden sıktığı yumruklarıyla yanımızdan uzaklaştı. Beha kısık sesle "Kudur" deyince güldüm istemsiz.

Bana bakıp omuz silkti. "Ne var? Şu an ben onun abisiyim sana ne? Diyemediği için kuduruyor."

Belimdeki elini çekip elimi tuttu. "Konuşmak ister misin? Eve mi bırakayım."

Esnerken "Eve bırak" dedim. "Zaten eğitimde de yordun. Uyurum"

Başını salladı. Arabaya doğru ilerlerken "Berkinden başka problem yapan yok merak etme" dedi. Rahatlamıştım içten içe. Nolursa olsun onlardan gelecek ters bir tepki Berkin'den daha çok yakacaktı canımı.

Yolcu kapısını açıp binmemi beklerken "Tabi amcamın kıskançlığını saymazsak" diye mırılandı.

Koltuğa binip kemerimi takarken Beha da kapıyı kapatıp kendi yerine geçti. Kemerini takıp arabayı çalıştırırken bana bir bakış attı. "Eh o kadarı da normal değil mi?"

MAHUR-EHVENİŞERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin