14.Bölüm💫

43.3K 2.7K 987
                                    

4090 kelime..

İyi okumalar 💙

💫

Heyecanla abimin eve gelmesini beklerken ne konuştuklarını merak ediyordum. Yani tamam bir abi olarak az çok ne konuşacakları belliydi ama olsun.

Pişen keki fırından çıkardım. Her şey hazırdı. Yemek için masayı hazırlarken çalan zille hızla kapıya koştum.

Abimdi. Boynuna sarılıp yanağını öperken gülerek bir eliyle belimden tuttu.

"İstediğin kadar öp tabi fıstığım ama anlatmayacağım konuştuklarımızı."

Somurtarak geri çekildim. "Aman anlatma."

Beraber mutfağa geçtiğimizde bende yemekleri koyup oturdum. Abimin tezgahın üzerine bakıp karşıma geçti.

Göz kırpıp başını iki yana salladı. "Hayırdır misafir mi var?"

Başımı salladım çorbamdan bir kaşık alırken. "Caner Beyler gelecek." Dedim. "Yarın gidiyorsun diye."

Kaşları havalandı. "Benim için yani?"

Hafif gülerek başımı salladım. Bu zamana kadar iyilik görmeyince şaşırıyorduk hâliyle.

Yemeklerimizi yedikten sonra Caner Beyleri beklerken abim bana döndü bir anda.

"Beha da gelecek mi?"

'bilmiyorum' anlamında dudak büktüm. "Konuşmadık."

Ağır ağır kafasını salladı. "kesin gelir kaçırır mı böyle bir fırsatı.."

Kendi kendine konuştuktan sonra bana döndü.

"Bak sakın kahve falan yapma. İsteme provası yaptırmak istemiyorum."

(Ağlamıyorum gözüme Polat Atabey kaçtı. Hatırlayanlar ses verin)

İstemsiz güldüm. "Abi ya."

Bir şey demeden önüne dönerken çalan zille heyecanla yerimden kalktım.

"Abi Beha'yla beni bilmiyorlar. Haberin olsun."

Kaşları çatılırken ayağa kalktı. "Gitsinler konuşacağız bunu."

Sert sesiyle başımı sallayıp kapıya ilerledim.

Hâlâ garip gelse de anne-baba fikrine alışıyordum sanırım. Kapıyı açtığımda gördüğüm Hayat Hanım'la gülümsedim.

Sırayla içeriye girerlerken Caner Bey'in dediği gibi Berkin ve Bera yoktu. Eşleri de gelmemişti. Bir tek Efdal vardı. Onu da idare edebilirdim.

Abim önden Caner Bey'le giderken İzel ve Beha kalmıştı kapıda.

İzel sırıtarak bize bakarken Beha göz devirdi. "Hadi abicim gir sen içeri."

İzel ağırlığını sağ ayağına verip başını hafif yana yatırdı. Tatlı tatlı gülümserken bu hâli çok tatlıydı.

"Neden?"

"İzel..Yorma"

Omuz silkti İzel. Koluma girip bizi salona yönlendirdi. Gülmemek için kendimi sıkarken Beha da homurdanarak arkamızdan geldi.

İçeriye girmemizle gözler bizi bulurken gülümseyip hepsine "Hoşgeldiniz" dedim. Boş yer olan Caner Bey'in yanına oturdum.

Esat Bey "Hoşbulduk kızım" derken Caner Bey homurdandı.

"Benim kızım o.."

Ben gülerken Esat Bey takmadı. "Eee kızım.." dedi 'kızım'ı bastırarak. "Daha daha nasılsın?"

MAHUR-EHVENİŞERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin