İyi okumalar💙
Oy vermeden yorum yapan arkadaşlar oy vermek daha kolay, bilginize.
💫
Yatağımda bir sağa bir sola dönüp dururken oflayarak yerimde doğruldum. Bir türlü uyuyamıyordum.
Sırtımı yatak başlığına yaslayıp telefonumu açtım. Birkaç kez menüde dolaşırken ne yapacağımı bilemeyip geri kapattım. Saat ikiye geliyordu.
"Of of of.."
Yataktan çıkıp üzerime ince hırkamı geçirdim. Keşke Beha'nın tişörtlerini onun odasında bırakmasaydım.
Odadan yavaşça çıkıp koridorun sonundaki merdivenlere ilerledim. Çıplak ayaklarımla, parmak uçlarımda merdivenleri çıkmaya başladım.
Kimseyi uyandırmadan sevgilim Bey'in odasına ulaşmam gerekiyordu. Onu uyandırmadan odaya girmek zor olacaktı ama başarabilirdim sanırım. En sessiz hâlimle girecektim içeriye. Bu da bir nevi görev sayılırdı. Aşk görevi.
Normalde uyanması sorun değildi tabiki ama zaten yorgundu. Üst kata sağ salim çıkınca derin bir nefes aldım.
Cihangir'in odasının ışığı hâlâ yanarken dudağımı ısırdım. Beha haklıydı galiba. Aşkı memnu tadında yaşıyorduk gerçekten aşkımızı ve Beşir kesinlikle Cihangir'di.
Parmak uçlarıma basmaya devam ederek Beha'nın odasının kapısını yavaşça açtım. Gıcırdamasın diye çok fazla açmak istemezken ufak bir aralıktan içeriye girdim.
Kapıyı arkamdan aynı yavaşlıkla kapatırken bakışlarım karanlık odada gezindi. Komodindeki abajur açıktı sadece.
Işığı yüzüne vururken yanına yaklaştım. Yüzü kapıya dönüktü. Beyaz tişörtünün yerine üzerinde siyah bir tişört vardı. Uzayan sakalları açık renkliydi. Alnına düşen saç tutamlarıyla fazlasıyla seyirlik bir görsel oluşturmuştu.
Yatağın kenarına,yerdeki halının üzerine oturdum. Ayaklarımı altımda toplayıp dirseğimi yavaşça yatağa koydum.
Kirpiklerinin gölgesi, gözlerinin altına düşüyordu. Bir erkeğe göre fazla uzun olan kirpiklerini de çok seviyordum.
Huzurlu bir uykuda gibi görünüyordu. Benim aksime. Dudağımı büktüm. Onunla hiç uyumamıştık. Ama şu an o böyle huzurlu bir uykudayken kollarında olmak isterdim. Onunla uyumanın nasıl bir his olduğunu bilmememe rağmen onunla uyumayı da özlemiş gibiydim.
İnsan bilmediği şeyi de özlüyordu.
Ellerimi dağınık ve yumuşak saçlarında gezdirmek için içimde inanılmaz bir istek duyarken iç çekmekle yetindim. Onu uyandırmak isteyeceğim son şeydi.
Saat 03.00
Bir buçuk saattir gözlerimi kırpmadan onu izliyordum. Beha ise bu süre içinde pozisyonunu değiştirmemişti. Derken hafif kıpırdandı. Yanağını yastığa sürtüp derin bir nefes alarak uykusuna devam etti.
Yüzümde bir gülümseme oluştu. Onu böyle izlemek çok huzurlu, çok güzeldi.
Saat 04.00
Yerimde hafifçe doğrulup Beha'nın açtığı üzerini örttüm. Yerinde kıpırdandı. Gözlerini açmadan diğer tarafına dönerken kaşlarım memnuniyetsizlikle çatıldı.
Bir süre kıpırdamadan durdum. Uyanmadığına emin olduktan sonra ayağa kalkıp diğer tarafına geçtim. Hafif uzaktaki pufu ses çıkarmadan çekip oturdum.
Bu sefer pencereden vuran ışık yüzüne yansırken dirseklerimi dizlerime yaslayıp yüzümü avuçlarımın arasına aldım.
Yüzünü milim milim ezberlerken aklıma çok saçma bir şarkı geldi. Yani yerinde ve güzel bir şarkıydı ama..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR-EHVENİŞER
Humor"Bir kalbe iki aşk da sığıyormuş sevgilim; bir vatan bir sen..." Küçüklüğümden beri bir kalbe iki sevginin sığacağına hiç inanmazdım. Bir sevgi varsa bununla yetinmeliydik. Biri varsa diğeri eksik olmalıydı. Annem varsa babam,babam varsa annem olmay...
