İyi okumalar💙
💫
"Allah'ın emri, peygamber efendimizin kavliyle kızınız Mahur'u oğlumuz Vural'a istiyoruz."
Efdal'in içtiği kahve boğazında kalırken gözlerim irileşti. Ortama hâkim olan sessizlikte bakışlar bana dönerken hepsini şaşkınlık bürümüştü.
Diğer taraftan annem Efdal'in sırtına vururken işaret parmağımla kendimi gösterdim.
"Ben mi?"
Anlamsız çıkan sesimle Cihangir ve İzel gülmemek için kendini sıkarken Efdal hâlâ deli gibi öksürüyordu. Babam "Anlamadım?" Derken Beha'nın sessizliği beni korkutuyordu.
Kucağımdaki tepsiyi sıkıca tutarken Vural'ın babası tekrarladı. "Allah'ın emri, peygamber efendimizin kavliyle kızınız Mahur'u oğlumuz Vural'a istiyoruz."
Salonun kapısından "Oha" diyen Eylem'le oraya dönemedim. Ece bozguna uğramış bir ifadeyle bir bana bir Vural'a bakıyordu.
"Şimdi bir dakika bir dakika..."
Beha elindeki fincanı İzel'e uzatırken koltuğa ve yere dökülen bir miktar kahveyi umursamadı. Hızla ayağa kalkarken Feda abide aynı hızla ayağa kalkıp kolunu tuttu.
Beha onu çok umursamadı. İşaret parmağını Vural'a doğru uzattı. Sakin başlayan cümlesi hiddetle devam etti.
"Ne diyorsun lan sen! Mahur benim sevgilim!"
Tepsiyi Efdal'in kucağına bırakıp bende ayağa kalkarken herkes ayaklanmıştı. Beha'nın yanına geçip kolunu tuttum. Bedeni gergindi. Bana dönmedi bile. Ters ters Vural'a bakarken "Sakin ol" diyen Feda abiyi yine takmadı aksine daha da sinirlendi.
"Ne sakini ya,ne sakini! Gelmiş Mahur'u istiyoruz diyor. Senin benim sevgilimi isteyen yerlerini-"
Koluna asılıp "Beha!" Deyince bana döndü. "Bir sakin ol. Yanlış anlaşılma vardır. Ece için geldiler onlar."
Ben kendimi teselli ederken Vural'ın babası kaşlarını çattı. "Nasıl yani?" Diye sordu babama. "Ama biz-"
Bera abim sözünü kesti sertçe. Vural'a ilerledi.
"Ne saçmalıyorsun sen Vural. Mahur benim kardeşim."
Vural'ın kaşları havalanırken bakışları bir bende bir abimde gezindi. Beha'nın sertçe "Çek gözlerini!" demesiyle yutkunarak abime odaklandı.
Annemler bir köşede, Cihangir ve İzel kafa kafaya vermiş başka bir köşede bize izliyordu. Onlara gözlerimi devirirken başımı Beha'ya doğru kaldırdım. Kısık sesle "Oh olsun" diye mırıldandım.
Başını bana eğerken kaşları çatıktı. Sert gözleriyle 'ne diyorsun' der gibi bakınca sesimi biraz daha kıstım. Gerçi şu an bu aşiret bozması kalabalığın odağı kesinlikle biz değildik.
"Bi benimle evlenir misin diyemedin dimi?"
Çenesi kasılırken benim aksime gayet yüksek sesle "Konumuz bu mu şimdi?" Dedi. "Cidden şimdi konumuz bu mu, adam gelmiş sana talip olmuş. Konumuz benim sana evlenme teklifi etmeyişim mi!?"
Gözlerimi sahte bir hayretle açtım. "Ha farkındasın yani etmediğinin, ben unuttun sanıyordum."
Dişlerinin arasından "Mahur!" Deyişi babamın "Siz Ece'ye talip olarak gelmediniz mi?" Diye soruşuna karıştı.
Amcam Ece'yi işaret edince hepsinin bakışı ona döndü. Vural "Eylem yengenin ablasına geldik biz..." Deyip beni işaret edince kaşlarımı çattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR-EHVENİŞER
Humor"Bir kalbe iki aşk da sığıyormuş sevgilim; bir vatan bir sen..." Küçüklüğümden beri bir kalbe iki sevginin sığacağına hiç inanmazdım. Bir sevgi varsa bununla yetinmeliydik. Biri varsa diğeri eksik olmalıydı. Annem varsa babam,babam varsa annem olmay...