İyi okumalar 💙
Önceki bölümlere oy vermeyi unutan arkadaşlar oylarsa sevinirim 🥰
💫
Hastanenin merdivenlerini sakin ama hızlı adımlarla çıkarken asansörü bu ayağıma rağmen reddetmiştim.
Sebebi ise kendi içimde tam bir muammaydı. Hem babamı bir önce görmek istiyordum hem de bu karşılaşmayı olabildiğince uzatmak.
Berkin abimden öğrendiğimiz kapının önüne geldiğimde durdum. Kalbim boğazımda atarken, damarlarımda akan kan ateş olup yaktı. Titreyen ellerim yumruk oldu.
Birkaç kere üst üste yutkundum. Koridordan gelip geçenlerin bakışını üzerimde hissederken çokta önemli değildi.
Bizimkiler çoktan içeriye girmiş olmalıydı. Hatta Bera abimler bile bizden önce gelmiş olabilirdi. Elimi ani bir cesaretle kapının koluna uzattım. İndiremeden geri kendime çekerken ofladım. Mideme kramplar giriyordu.
Odanın hemen sağındaki koltuğa oturup yüzümü sıvazladım. Babamdı. Herkes duymuştu ama ona nasıl söyleyecektim. Nasıl baba diye hitap edecektim.
Heyecandan dilim kamaşırken stresle ayağımı salladım. Kapı açıldı. Serkan görünürken kaşlarını kaldırıp yanıma oturdu.
"Niye burdasın?"
Omuz silktim. "Yapamıyorum Serkan. Dünden beri uyansın diye beklerken şimdi yanına giremiyorum"
Derin bir nefes alıp verirken beni kendine çekti. Saçımı öptü. "Esat amcalar sizden önce geldi. Bende girdim yanlarına. Gözleri seni arıyor. Annen geliyor dese de bakışları kapıda."
Gözlerimi kapatıp açtım. Serkandan ayrılırken saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.
"Napacağım girince?"
Babamdı. Yabancı olsa 'geçmiş olsun' der kenara geçerim. Ama babamdı. Sarılsam. Cesaretim yok. Baba demek istesem sesim çıkmaz.
Oflayıp önüme döndüm. Her insanın hayatında üç beş on kez 'ne bok yiyeceğim' dediği anlar olurdu. İşte şu an tam o anlardan biriydi.
Stresle tek bacağımı sallamaya devam ederken bakışlarım karşı duvarda gezindi. Tırnaklarımı kemirirken Serkan ayağa kalktı. Omzuma destek olurcasına hafifçe vurdu. Bir şey demeden yanımdan giderken kalbimin hızı azalmamıştı.
Beynim senaryolar kurmaya başlarken tırnağımı kemirmeyi bıraktım. İçeriye gireceğim. Muhtemelen hasta yatağı tam karşımda olacak. Benimkinin aynısı olan gözleri gözlerimi bulacak.
Tüm bakışlar bana odaklanacak. Babam beklentiyle bana bakarken muhtemelen soğuk soğuk terleyeceğim. Bakışlarımı kaçırsam içim rahat etmez. 'Geçmiş olsun Caner Bey' zaten diyemem. O duymasa da ona bir kere baba demişken bir daha Bey diyemem.
Titrek bir nefes alıp verdim. Hızla ayağa kalktım. Elimi kapının koluna atıp beklemeden indirdim. En fazla baba deyip boynuna sarılır adama ikinci bir kalp krizi geçirtirdim.
Kapı benimle beraber eş zamanlı içeriden açılırken birkaç adım geriledim. Gerginliğim iyice artarken en öndeki amcam tebessüm etti. Omzuma hafif vurdu..
"Seni bekliyor huysuz herif. Gir hadi."
Ardından yengem,abimler derken en arkada annem çıkmıştı. Gözleri artık tam anlamıyla parlarken gülümsedi.
"Biz buradayız."
Başımla onayladım. Annem de önümden çekilince odanın kapısında kaldım. Aralık kapıyı hafif itip tüm engeli ortadan kaldırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR-EHVENİŞER
Humor"Bir kalbe iki aşk da sığıyormuş sevgilim; bir vatan bir sen..." Küçüklüğümden beri bir kalbe iki sevginin sığacağına hiç inanmazdım. Bir sevgi varsa bununla yetinmeliydik. Biri varsa diğeri eksik olmalıydı. Annem varsa babam,babam varsa annem olmay...