MAHUR-EHVENİŞER

26.Bölüm💫

2880 kelime..

Taktım bu şarkıya sebepsiz..

İyi okumalar💙

💫

Yanlarına vardığımda İzel gülümsedi. "Heh ablam da geldi."

Yuvarlak masada İzel ve Bera'nın ortasına oturdum. Karşımızda da Berkin ve Efdal vardı.

Berkin rahatça arkasına yaslanmış hafif tebessümle bize bakıyordu. Derin bir nefes verdim. Problem yoktu demekki.

Henüz söylememiş olsam da abimdi sonuçta ve abimin benim yanımdayken kötü olmasını istemezdim elbet.

Koltuk değneğimi masanın kenarına yaslarken Bera bana baktı.

"Uykun yok değil mi?"

İtiraz edecekken devam etti. "Varsa da alışsan iyi olur çünkü bu geleneksel toplantılara artık hep katılacaksın."

Ben gülüp başımı sallarken Efdal alayla güldü.

"Bir askere uykusuzluğa alış demek kaçıncı seviye düşüncesizlik."

Bera afallarken ofladı. "Kusura bakma Mahur. Ama hep unutuyorum. Ailede Beha'dan başka asker olmadığına ve olmayacağına baya inanmıştık da.."

Güldüm. "Sorun değil. Alışırsınız."

Hepsine baktım. "Ee noluyor bu geleneksel toplantılarda."

İzel yerinde dikleşirken bana döndü. "Öncelikle biraz konuşuruz. Sonra da oyun oynarız."

Kaşlarım havalandı. "Oyun mu?"

Efdal beni onayladı. "Aynen oyun. Tabu falan. Sever misin?"

Derin bir nefes verdim. "Yani.." diye mırıldandım. "Severim."

Pek oynamamıştım. Serkan ve Beliz yanımıza geldiği sıralarda oynardık bazen.

İzel ayaklandı. "Ben getireyim o zaman oyunu."

İçeriye gidecekken Berkin elinden tutup durdurdu.

"Dur bir konuşalım önce..gel."

Elinden tutup yanındaki sandalyeye oturttu. İzel şaşkınca abisine bakarken bende merakla Bera'ya döndüm.

"Ne konuşuluyor ki?"

Bera'dan önce Berkin cevapladı. "Genel olarak konuşuruz.." sonra İzel'e döndü.

"Anlat bakalım İzel Hanım. Neyin var kaç gündür. Dalgınsın."

Derin bir nefes verdim. Ben biliyorum ama neyse..

İzel yutkundu. Bakışlarını kaçırırken "Yok bir şeyim" dedi. "Dersler yoruyor o kadar."

Berkin tek kaşını kaldırdı. Efdal "Derslerin hep yoğundu İzel." Diye diretti.

İzel bana dönünce bakışlarıyla boğazımı temizledim.

"Sıkboğaz etmeyin kızı. Önemli bir şey olsa söyler zaten değil mi İzel?"

İzel hızlı hızlı başını sallayınca Bera "Sıkboğaz etmek değil de.." dedi bakışları kardeşindeyken. "İzel'i hiç böyle görmedik. Merak ediyoruz."

İzel biraz öncekinden daha güçlü bir sesle devam etti.

"Gerçekten önemli bir şey yok abi. Olursa söylerim zaten biliyorsunuz."

Tatmin olmasalar da başlarını salladılar.

Bera Berkin'e baktı göz kırparak. "Sen anlat bakalım. Niye ağlattın dün Demir'i?"