İyi okumalar 💙
💫
Elimdeki suyun birazını mezar taşına döküp yıkadım. Gözyaşlarım sessizce toprağa akarken abim de otları temizliyordu.
Sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra hemen buraya gelmiştik. Çok uzun zaman olmuştu. Kendime ne kadar kızsam da gelmediğim için yapacak bir şeyim yoktu. Bir türlü cesaret edememiştim işte.
Şişeyi kenara bırakıp kenara oturdum. Diğer tarafa da abim otururken toprağı okşadım bir süre.
"A-annem.." dedim uzun bir sessizlikten sonra. "Çok kızdın mı bana gelmedim diye. Kızma olur mu? G-gelemedim"
Sonda titreyen sesimle sustum. "Kızmamıştır.." diye devam ettirdi abim. Donuk bakışları mezar taşındaydı. "Annem bize kızar mı hiç?"
Başımı iki yana sallayıp burukca gülümsedim. "Kızmaz.. kıyamaz ki bize"
Abimde başını sallayıp onayladı.
Uzun uzun konuştuk annemle. Bu sekiz yılı bazen gülerek bazen ağlayarak anlatırken iki saatin sonunda abim ayağa kalktı.
Gözlerimi silip ona baktım. "Gidelim artık güzelim.." dedi. "Sonra yine geliriz"
Bende ayağa kalktım. "Geliriz dimi abi?"
Yanıma dolaşıp beni göğsüne çekerken ağzımdan bir hıçkırık kaçtı. Başımdaki şalın üstünden dudaklarını saçlarıma bastırdı.
"Geliriz tabi" dedi canlı çıkarmaya çalıştığı sesiyle. "Bir dahakine güzel güzel çiçekler de getiririz"
Şişede kalan yarım suyu toprağına döktükten sonra son kez dua edip çıktık ordan.
Gözlerim muhtemelen kızarmıştı. Serkan'ın arabasına binip kemerimi taktıktan sonra başımı geriye yasladım.
Abim arabayı çalıştırmadan önce bana döndü.
"Hadi uyu biraz. Akşam da uyumadın zaten."
Bir şey demeden gözlerimi kapattım. Uyuyan atacağımı bilsem de abimin içi rahat etsindi...
💫
"Mahur hadi abicim artık. Pikniğe gidiyoruz düğüne değil."
Abimin sesiyle oflarken Serkan'ın "Evet ya hadi millet pikniğini yaptı dönüyor biz daha gideceğiz" demesiyle Beliz de ofladı.
Çantamı alıp odadan çıktım. "Geldik işte bir bekleyemediniz ya."
Çantamı vestiyere bırakıp mutfağa girerken abim arkamdan bağırdı.
"Tam bir saattir bekliyoruz"
Beliz yanıma gelip sarmaları saklama kabına koyarken "Biz mi dedik erkenden hazırlanın" diye cevap verdi.
Serkan mutfağa girdi. Kardeşinin omzuna kolunu atıp yanağından makas aldı.
"Sakin ol kızgın panda"
Beliz elindeki maşayla Serkan'ın burnunu sıktırdı. Ben kahkaha atarken Serkan maşadan kurtulmaya çalışıyordu.
"Kaç kere dedim sana bana panda deme diye Serkan!"
Serkan onu takmadan eliyle maşaya vurmaya başladı.
"Lan koptu burnum çek şunu."
Sesimize gelen abim de kahkaha atmaya başlarken Serkan acıyla inledi.
"Ah! Doğan abi yardım etsene ya. Hani erkek dayanışması."
Ben bir yandan gülüp bir yandan poğaçaları bir kaba koyarken abimden ses çıkmadı. Muhtemelen omuz silkmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR-EHVENİŞER
Humor"Bir kalbe iki aşk da sığıyormuş sevgilim; bir vatan bir sen..." Küçüklüğümden beri bir kalbe iki sevginin sığacağına hiç inanmazdım. Bir sevgi varsa bununla yetinmeliydik. Biri varsa diğeri eksik olmalıydı. Annem varsa babam,babam varsa annem olmay...