İyi okumalar💙
💫
Kapıyı anahtarla açıp sinirle içeri giren Beha'nın peşinden girerken ısırmaktan kanattığım dudağıma elimi bastırdım.
O kadar sinirliydi ki. Ayakkabısını bile çıkarmadan "Baba!" Diye bağırarak içeriye girdi. Nasıl sakinleştirecektim bilmiyorum. Sakinleştirmeli miyim onu da bilmiyorum.
Ayakkabılarımı çıkarıp salona girdim. Yengemle annem telaşla mutfaktan çıkarken onlara kısa bir bakış attım. Kalbi mantığının önüne geçmişti. Umarım çok kırmazdı onları.
Amcam çatılan kaşlarıyla oğluna bakarken Beha yumruk yaptığı elleriyle "Biliyor muydunuz!?" Dedi. Yükselen sesiyle titrek bir nefes alırken kimse bir şey anlamamıştı. Ya da anlaması gerekenler anlamıştı.
"Oğlum bir sakin ol. Neyi biliyor muyduk?"
Kapının kenarında beklerken babam da ayaklanmış amcamın yanına geçmişti. Annem fısıltıyla "Noldu?" Deyince derin bir nefesle dudak büktüm.
Ne olmadı ki annem.
Amcamın tuttuğu kolunu ufak bir hamleyle kurtaran Beha tekrar bağırdı.
"O adam!"
Sustu. Her şey zor ve ağır geliyordu biliyorum. Ama bu lafta kalıyordu. İçinde ne yaşadığını ne düşündüğünü asla bilemezdim, tahmin bile edemezdim.
Öz babasına 'o adam' diyordu.
Amcamla babamın suratı hâlâ değişmezken Beha derin bir nefes aldı. Asla geçmeyen öfkesi herkesi yakacak gibiydi.
"O adamın gerçek ölüm sebebini biliyor muydunuz?"
"B-baba?"
Fısıltısı içimde ısrarla inkar ettiğim gerçeği yüzüme vururken koluna daha sıkı tutundum. Adam hâlâ şaşkınca bize bakıyordu.
"Baba kim gelmiş?!"
İçeriden gelen sesle Beha'nın bedeni kasılırken olay gitgide garipleşiyordu. Adamın arkasında beliren genç adam, bakışlarını bizde gezdirdi.
Adam kendini nihayet toparladığında elini Beha'ya uzattı. Gözlerindeki değişik ifadeyi çözmek çok zor geldi bir an.
Beha'nın bakışları kendine uzatılan ele düştü. Yutkunduğunu yan profilden net bir şekilde fark ediyordum. Kafası karışmıştı,benim gibi.
Elleri iki yanında yumruk olurken genç adam da yutkundu kısa bir an.
"Ben Tamer.."
Beha'nın bakışları tekrar yüzüne döndü. "Taner'in ikiz kardeşiyim."
Yok devenin nalı.
Tuttuğum nefesimi garip hislerle sessizce bırakırken Beha bir adım geriledi. Onunla bende bir adım gerilerken uzatılan eli tutmadı. Başını yana eğerken "N-nasıl?" Diye sordu.
"Bunu da sakladılar değil mi?"
Benim kaşlarım çatılırken yaşadığı şoku atlatan Beha'nın beynine kan gitmeye başlamıştı. "Ne saçmalıyorsun sen?"
Bencede. Ne saçmalıyordu?
Konuşmazken ve sadece Beha'nın babasına benzettiğim dakiklarda daha sempatik gelmişti gözüme bu adam.
Beha sorduğu soruya cevap beklemeden arkadaki adama yöneldi. "Sen misin Seyit?"
Adam "Evet benim?" Derken Beha dişlerini sıktı. Elini yaşlı adamın yanından uzatıp Seyit'in yakasını kavradı. Benim müdahale etmeme fırsat vermeden içeriden çekip kenardaki duvara yasladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR-EHVENİŞER
Humor"Bir kalbe iki aşk da sığıyormuş sevgilim; bir vatan bir sen..." Küçüklüğümden beri bir kalbe iki sevginin sığacağına hiç inanmazdım. Bir sevgi varsa bununla yetinmeliydik. Biri varsa diğeri eksik olmalıydı. Annem varsa babam,babam varsa annem olmay...