İyi okumalar 💙
💫
Şarja taktığım telefonumu çıkarıp yatağın üzerine otururken havluma iyice sarıldım. Ekranı açıp bildirim var mı diye bakarken olmayışıyla ofladım.
Beha çıkıp gittikten sonra salona girmiş ve oturmuştum. Baya beş on dakika orda öylece oturmuş ve düşünmüştüm.
Hiç düşmanım yoktu. Öyle çok samimi olduğum, dostum, arkadaşım diyebileceğim kişiler de yoktu. Kim niye kötülük yapmak istesin bilmiyordum.
Beha zaten tam tersini düşünüyordu. Ona zarar vermek için beni kullandığını düşünüyordu. Bu durumda abimin arabasının frenlerinin boşalması saçma, Berkin abimin yanında ben olduğum için arabanın taranması mantıklı geliyordu.
Doğan abimin aramasıyla düşüncelerim bölünmüştü. Bende zaten onu arayacaktım buluşalım diye ama Güney abiyle beraber bize geçtiklerini söyleyince direkt eve gelmiştim.
Yolda da Beha mesaj atmıştı. Sahra'yla dön,dikkat et diye. O sinirle bile beni düşünüp o mesajı atmış olması tüm her şeyi birkaç saniyeliğine unutturmuş ve gülümsetmişti.
Eve geldikten sonra abimle konuşmuştum. Karşısında ve sağlam oluşumu Beha'nın aksine dikkate almış sinirlense de panik olmamıştı. Neden bana söylemedin toplarına hiç girmemişti çünkü sebebi biliyordu.
Hayatımda böyle birinin olması ve onun abim olması beni mutlu ediyordu. Yaptığım şeylerin sebebini ben söylemeden belki de benden önce fark etmesi,beni anlaması çok değerliydi.
Beha da öyleydi. Sadece o abimden daha fevriydi. Abime bir şey söylediğim zaman önce kafasında tartıyor, mantığı onu kaybetmiyordu.
Askerliğin getirdiği tüm özellikleri taşıyordu. Kontrolünü kaybettiğini bugüne kadar görmemiştim. Mantıklıydı, çok sakin biri olduğu söylenemese de Beha kadar fevri de değildi.
Kızdığında ya da kırıldığında gereksiz triplere girmez, karşısındaki kişiye saldırmazdı. Sadece görmezden gelirdi, susardı ve bu daha çok koyardı insana.
Derin bir nefes alıp verdim. Dünkü yanlışlıkla olan istemeyi de anlatmıştım ve tek yaptığı gülmek olmuştu. Orda olmayı çok istermiş,keşke video çekselermiş. Beha'nın tepkisini merak etmiş. Bazı anlarda da böyle tepkiler verip beni şaşırttığı da olmuyor değildi.
Sonrasında teyzemle konuşmuştum Akın hakkında ve konuşma hiç beklediğim gibi gitmemişti.
"Abi teyzem nerde?"
Salonun kapısından başımı uzattığımda abim telefondaydı. Akın yoktu. Güney abi de sanırım balkonda sigara içiyordu. DNA testi isterken düşüncektin onu Güney Efendi.
"Mutfakta."
Dudaklarını oynatarak konuşmasıyla kaşlarımı kaldırdım. Çenemle telefonu işaret ederek göz kırptım. Gözlerini devirirken eliyle çıkmam için hareket yaptı.
Omuz silkip mutfağa doğru ilerlerken "Sen dediğimi yap Burhan!" Diyen abimle omuzlarım düştü.
Mutfağa girdim. Teyzem masada oturmuş taze fasulye ayıklıyordu. Karşısına oturdum.
"Nereden çıktı bu fasulye, kışın ortasında?"
Leğendeki fasulyeden bir tane aldım elime. "Taze bir de?"
Teyzem başını yana eğdi. "Ben bulurum... Boşver sen fasulyeyi..." Kapıyı kontrol etti. "Akın konuştu mu seninle?"
Bu sefer benim kaşlarım havalanırken yutkundum. "Ne alaka?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR-EHVENİŞER
Humor"Bir kalbe iki aşk da sığıyormuş sevgilim; bir vatan bir sen..." Küçüklüğümden beri bir kalbe iki sevginin sığacağına hiç inanmazdım. Bir sevgi varsa bununla yetinmeliydik. Biri varsa diğeri eksik olmalıydı. Annem varsa babam,babam varsa annem olmay...