55.Bölüm💫

24.4K 1.7K 643
                                    

Askeri bilgi ve olayları yanlış ise düzeltmenize gerek yoktur çünkü ben düzeltmeyeceğim.

On bin kelime.

İyi okumalar💙

💫

Güldüm istemsiz. Yüzük kutusunu kapatıp cebime koyarken başımla onayladım. "Tamam bana emanet." Bana aldığın yüzük bana emanet.

Beha birkaç saniye yüzüme baksa da derin bir nefes alıp başını salladı. "Planım kesinlikle bu değildi."

Gülümsedim. "Emin ol benimde değildi."

Bir şey diyecek gibi olsa da sessiz kaldı. Başıyla dışarıyı işaret etti.

"Sen önden çık. Beha albayla konuşuyor dersin. Sonra ayrılırız."

"Tamam" diyerek onayladım. "Çok dikkatli ol." Gözlerini kapatarak "Sende" dedi. "Yani sizde dikkatli olun. Ben yokum ve tim de sana emanet."

Titrek bir nefes bıraktım. Amacı o değildi ama böyle veda eder gibi konuşmasını sevmemiştim. Aramızdaki birkaç adımı hızlıca kapattım. Yüzünü avuçlarımın arasına alırken dudaklarımı dudaklarına bastırdım.

Birkaç saniye sürdü sürmedi, bir karşılık beklemeden ayrıldım. Her zamanki gibi durdukça daha da zorlaşacağı için başka bir şey demeden mağaradan çıktım.

Timin yanına ulaştığımda derin bir nefes verdim. "Niye hemen çağırmadınız beni?"

Efken'in sorusuyla ona döndüm. Dimi mantıklı olan oydu çünkü.

"Hallederim sandım ama kendimde basınca..."

Korkut "Bir şey olduğu belliydi zaten." Diye mırıldandı. "Fazla sakin ortalık."

En azından olayı buna yormaları işime gelmişti. "Beha nerede?"

Elimle arkamı işaret ettim. "Albayla konuşuyor."

Ferman "Çok garip değil mi?" Dedi, etrafına bakarak. Garipti Ferman hemde çok garipti. Beha'nın mağaradan çıkışıyla yerimde dikleşip derin bir nefes alıp verdim.

Hızlı adımlarla bize yaklaştı. "Burda ayrılıyoruz. Teker teker ilerleyeceğiz."

Eliyle görünmeyen bir yerleri gösterdi. "İlerdeki yol ayrımından sağa döneceksiniz, karıştırmayın. Orda mevzi alacağız."

"Emredersiniz komutanım!"

Beha "Güzel." Diyerek başını salladı. "Korkut sende ilerleyebildiğin kadar ilerle. Gidemediğin yerde yere inersin."

"Emredersiniz komutanım!"

Korkut da onayladığında Beha derin bir nefes aldı. Gözlerini üzerimizde gezdirdi. "Ne olursa olsun geriye dönmek yok, hep ilerleyeceğiz!"

Tekrar tekrar onayladığımızda "Allah yardımcımız olsun." Dedi bu defa. Yavaş yavaş Beha'nın dediği tarafa ilerlemeye başladığımızda kendisi arkada kalmıştı.

Tüm duygularımı onunla birlikte arkamda bıraktım. Beha yoksa komutan bendim ve timin canı bana emanetti. Temiz bölgeydik ama yine diyorum şerefsiz bu, nereden çıkacağı belli olmaz.

Çok kısa denilemeyecek bir sürenin sonunda yol ayrımına geldiğimizde bir araya toplandık. Bundan sonrası roldü, bilmiyor gibi davranmaktı.

Bülent "Beha komutan nerde?" Diye sordu. Bakışlarımı Beha'yı arıyor gibi etrafta gezdirdim. Yol ayrımının tam ortasında bir sağa bir sola bakındım. Bilmiyorum anlamında bir hareket yaparken kulaklığa doğru konuştum. "Komutanım?"

MAHUR-EHVENİŞERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin