10

3.1K 162 11
                                    

Sabah uyandığımda kollarımın arasındaki beden e bakarken nasıl bu şekle geldiğimizi düşünmeden edememiştim. Aslında Bilge'nin şeklinde bir değişiklik yoktu problem her zamanki gibi bendeydi. Ben arkası bana dönük olan Bilgeye arkasından sarılmak suretiyle kollarımın arasına alıp kafamı da ensesi ile boynu arasında bir yere yerleştirerek muhteşem bir uyku çekmiştim. Yer güzeldi şimdi yalan yok. Böyle iki gün uyanmadan uyuyabilirdim ben. Ama Bilge bu durumdan rahatsız olmuş ise eğer sağlam bir fırçaya hazırlıklı olmalıydım.

Neyse ki bana kızması garip bir şekilde hoşuma gidiyordu. Ne kadar kızarsa kızsın bilinçsiz olarak yaptığım bu hareketi bilinçli olsam yine yapardım. Neden? Çünkü aksam biz seviştik. Vallahi. İnanamıyorum hala. Ama öyle oldu. Bilinçsiz bir öpücüğün buralara gelebileceğini hiç düşünmezdim. Hem de Bilge ile. İlk gün suratsız dediğim kadının bir gülüşüne ömrümü verebileceğime inanmakta zorlanıyorum. Ama öyle. O öyle hissetmese de, beni henüz sevmese de – ki sevecek- en azından bana karşı içinde bir şeylerin olduğunu fark etti. Yani beraber fark ettik. Söylese inanmazdım ama karşısındakine hiç bir şey hissetmeyen bir insan böyle öpemez. Laf aramızda çok güzel öptüğünü söylemişiydim size. Aklımı başımdan alıyor arkadaşlar. İnanılmaz.

Akşam olayın heyecanı ile eve de haber vermemiştim. Bu akşam güzel bir kavga beni bekliyordu anlaşılan. Ama Bilge için değer mi. Tabiki değer deli misiniz?

Ben yaklaşık on beş dakikadır uyanık olsam da kımıldamadan sadece Bilge'nin kokusunu soluyarak anında keyfini çıkarıyorum. Dur biraz daha sıkı sarılayım bari dediğim sırada ise Bilge'nin sesini duydum.

" Uyumadığını biliyorum. Torbacı gibi beni koklamaya keser misin? Zaten akşamda sarılıp durdun bana. Temas bağımlısı falan misin acaba" diye cırlayan bir adet uyku mahmuru Bilge fırsatı kaçırmayarak hemen saldırıya geçmişti. Ama biliyordum ki ona istemediği hiç bir şeyi yapamazdım o sebeple söylediklerine gülmekle yetindim

" sana da günaydın" Diyerek sırt üstü dönüp kıkırdadım.

Ben dönünce oda benden tarafa dönerek gülümsemeye başladı. Her şey bu gülümsemenle başlamamış miydi zaten. Gülüşüne takıldığım sırada tekrardan belinden sarılarak kafamı da boynuna sokmuştum.

" Dur tahmin edeyim sen kesin sarılmayı da sevmiyorsundur." Güldüğünü hissedebiliyorum.

" söylemiştim çünkü sana."

" hadi ya hiç hatırlamıyorum bak."

" Kesin hatırlamıyorsundur evet. Neyse hadi kalkalım artık. Geç kalıcaz"

" yaaa beş dakika dahaaaa" deyip boynu öpmeye başladım. İlk baştaki masum öpücükler Bilge itiraz etmeyince farklı yerlere gitmeye başladığında Bilge yutkunarak kendini benden geri çekerek alnımı geriye doğru parmağı ile ittirdi.

" geç kalacağız dedim tam olarak neresini anlamadın."

" Göstereyim mi" dedim arsız arsız gülerken.

" Gösterme. Kalk." Diye gözlerini açarak bana cevap verince durumun ciddiyetini anlayarak fazla uzatmadan Bilgeyi dudağından hızlıca öperek yataktan kalktım.

Banyoda hızlıca işlerimi halledip üzerime dünkü eşyalarımı giyip çıktığım sırada gitme isteğimi azaltacak Bilge üzerindeki kısa şort ve tişörtü ile bana bakıyordu.

" ben çıkıyorum. İş yerinde görüşürüz."

" Nereye bir şeyler yeriz diye düşünmüştüm."

" Alacağım olsun. Beraber gittiğimizin anlaşılmasını istemeyeceğini düşündüğüm için önce gidiyorum. Lütfen yanlış anlama. Yoksa seni bırakmazdım."

BeklenmedikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin