92

735 56 2
                                    

Son 20 gündür elime sadece Gülşen ile haberleşmek için aldığım telefonu bugün başka birini aramak için almıştım. 

Bilge'yi aramam için bir cesarete ihtiyacım vardı ve Gülşen son zamanlarda bana cesaretten çok eziyet veriyordu. Giderken yaptığımız anlaşmaya ben her şartta ve koşulda uyarken kendisi Bilge ile aynı evde yaşamasının getirdiği karar değişikliği ile bana düşman olup çıkmıştı. 

Haklıydı belki de. Ondan tarafsız olmasını istemem benim hatamdı. Söz konusu Bilge olsa ben de tarafsız olamazdım.

Benim en başından beri hiç birşey bilmemesine rağmen benim yanımda olmuş birine ihtiyacım vardı. 

Tabii ki Işık.

Telefon çalarken kaç yıllık arkadaşım ile konuşacağım için heyecan bile yapmıştım azıcık.

" Umutttt. Sonunda. Sonunda ya. Offfff. Nerdesin. İyi misin?"

" Susarsan konuşayım amk."

" Konuşma lan. Konuşma. Nasılsın."

" Tahmin ediyorsundur nasıl olduğumu"

" Yani aklımda bir şeyler var diyelim"

" Bok gibiyim kızım ben. Aklımı kiraya vermiş gibiyim. Aldığım nefesleri bile Bilge için alıyor gibiyim. Her saniye onu düşünmekten ve hiç bir şey yapamamaktan delirmek üzereyim artık. Belki de delirdim. Pek normal de değildim aslına bakarsan da. Bu da tuzu biberi oldu işte."

" Bilge de farklı değilmiş. Hazal'dan alıyorum haberleri bende. Çünkü kendisi beni görünce içinden birşey çıkıyor kızım. İnanamazsın. İlk gün ağzıma sıçtı bildiğin. Sonrada görüşmedik bir daha. Her şeyi bilip ona anlatmıyorum diye ayar oluyor bana."

" Özür dilerim ben. Sana yalan söylemek zorunda kalma diye hiç birşey anlatamadım. Biliyorum çünkü hassasiyetini. Hazal'a karşı dürüst ol istedim."

"Neredesin sen peki."

" İstanbul'dayım. Dayımın yanında."

" Çıktı o pislikler hapisten. Gelip duruyorlar buraya. Bir iki kere karşılaştık ama ortam çok müsait değildi bulaşamadılar. Ama aklın kalmasın. Taşınıyoruz bizde. Zaten Hazal'ın ev eşyalı kiralıktı biliyorsun. Bir süredir benim dükkanda kalıyoruz evi boşalttık. Bugün anlaştık bir evle taşınıyoruz yarın."

" Çok iyi yapmışsınız Işık. Ben herkesin hayatının içine ettiğime inanamıyorum bazen. Çok özür dilerim sizden."

" Yok beee. Öyle düşünme. Tebdil-i mekanda ferahlık vardır derler. Belki öyle olur. Hem Gülşen çok memnun bu işten"

" Neden lan."

" E onun evin karşısında bulduğumuz ev. Bilge yanında. Hazal karşısında. Daha ne istesin. Sana dua etsin bence o dua."

" Ediyor her gün merak etme. Çeşit çeşit dualar ediyor bana."

" Hadi ya siz onunla konuşuyor musunuz."

" O biliyordu her şeyi"

" Bak yaaaa. Ondan korkulur valla. Hiç renk vermedi. Çok profesyonel"

" Yani Gülşen ile başa çıkamayacağını söylememe gerek yok herhalde. Sormayacak mısın neden gittiğimi"

" Neden sorayım ki kızım. Biliyorum. Herkesin aksine hak da veriyorum sana."

" Sağol"

" Ama bir sorum var."

" Sor. Ama o sorunun cevabı bende olmayabilir haberin olsun."

" Şimdi ne yapacaksın."

" Bilmiyorum." 

BeklenmedikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin