Herkese selamlar sevgiler...
Yepyeni iki bölümle karşınızdayım efendim. Biraz geç oldu farkındayım ve merak edenlerinize burdan da ayrıca sevgilerimi gönderiyorum. Önceden söyleyeyim İkinci bölümün kaldığı yere küfür ederseniz kırılmam. Ama diğer bölümde gönlünüzü alırım diye düşünüyorum. Anlaşırız yani bir şekilde. O zaman gelsin bölümler.Keyifli okumalar.
Şuan odamda kendi kendime sıkıntıdan patlayarak oturmaktan daha çok istediğim bir şey var ise oda yanımda Bilge varken sıkıntıdan patlayarak oturmak olabilir diye düşünüyorum. Hatta düşünmüyorum bundan neredeyse eminim.
Yanımda Bilge olduğu zaman her eylem farklı bir tat bırakıyor resmen hayatımda. Sıkılmak bile o saatten sonra keyifli bir şeymiş gibi geliyor. Kulağa saçma geliyor olabilir ayrıca çok mantıklı olduğu gibi bir iddiam yok ama sıkıcı şeyler sevdiğiniz kişiler ile birlikte yapılınca artık sıkıcı olmaktan çıkıyor mu sizce de. Saçma gibi duran ama aşırı haklı bir teorem ile karşınızdayım bu sefer.
Karşınıza böyle saçma fikirler ile çıkmaya başlamış olmamdan anlayacağınız üzere Bilge'nin evindeki saltanatım bitmiş ve kürkçü dükkanına dönerek bir ergenmişçesine kendimi kapattığım odamda tavanı izlemekteydim. Bu hafta sonu boyunca da planım sadece bundan ibaretti çünkü Bilge ailesinin yanına gitmişti. Birimizin ailesinin yanına gitmek için hevesli birimizin de kaçmak için hevesli olması beni şaşkınlıklara sürüklüyordu. Bilge'ye gitmemesi için tüm yalvarışlarım boşa gitmişti resmen. Gitmem lazım bana ihtiyaçlar var diyordu. Benim hiçbir zaman anlayamayacağım konular olduğu için daha fazla ısrar edememiştim haliyle.
Şimdi herkesin aklında ufak bir soru oluşmuş olabilir.
Bunlardan bazılarının 'Neden hala o evde kalmak zorundasın, ayrı eve çıkma planına ne oldu senin yada aşık oldun esas amacını unuttun biraz daha sert olanı sevgilin neden beraber yaşamanız için hiç bir şey söylemiyor' olduğunun da farkındayım.
Bunların hepsi benimde kafamda dönen sorular olduğu için 'ya nerden çıkarıyorsunuz bunları biz böyle iyiyiz' asla diyemiyorum size. Ama tabi belli cevaplarım da var.
Ayrı eve çıkma planım biraz evrildi aslına bakarsanız, buna bağlı olarak esas amacımda da bir takım değişiklikler oldu tabi.
Yani şöyle ki; yeni bir ev, yeni bir hayat. Yeni her ne varsa Bilge ile olsun istiyorum ben arkadaşlar. Ayrı çıktığım evinde, kendime açtığım yeni sayfanın da içinde eğer Bilge yoksa böyle bir başlangıcın da hiçbir anlamı yok gibi bir şey. Haksız mıyım? Bence değilim.
Bilge'nin benim ile aynı evde yaşama gibi bir planı var mı? Ya da bunun için çok mu erken bilmiyorum. Bildiğim tek şey bu konuyu asla açmadığı.
Evden ayrılmak istediğimi biliyor. Onun ile kalmaya bayıldığımı biliyor. Ama bana bu konuyu hiç açmıyor. Bu konudan ya emin değil ya da henüz erken olduğunu düşünüyor.
Yani sonuç olarak, o bu konuyu açmayınca benimde planlarım bir türlü devreye giremiyor ve tavan ile bakışmalarımız hız kesmeden devam ediyordu.
Yoksa ben istemez miyim sevgilimle 'bugün de gitsem çok abartmış olur muyum' diye düşünmeden aynı evde yaşayabilmeyi. Her gün onun olduğu bir eve girme fikri beni havalara uçurmaz mı sanıyorsunuz. Götüm yere inmez size o kadar söyleyeyim. Ama olmuyor işte. Her şeyin bir zamanı var herhalde deyip götümün üzerine oturup hayal kurmaktan başka seçeneğim pek yok.
Ayyy içim şişti gerçekten. Aşk bir hastalık mıdır diye sorarsanız. Değildir diyemem biliyor musunuz? Bir insanı bu kadar çok düşünmek sağlıklı insan işi değil çünkü. Yanımda olmadığı zamanları da onu düşünerek geçirmem nerden bakarsanız bakın tertemiz delilik.
