Umut
Beklediğimden zor olmuştu arkadaşlar.
Gülşen'i ikna etmenin bu kadar zor olacağını ve bu kadar takla atacağımı bilsem vallahi onu ekip dışı bırakırdım. Tam bizim tatile gideceğimiz zaman sevgili yapası tutmasından mütevellit kendisi epey bir nazlandı haliyle. Adamın kaçmasını istemiyor tabi oda haklı.
Aman neyse duymasın da şimdi iş tekrardan en başa falan dönmesin. E tabi plandan hafif sapmalar oldu bu ikna sırasında. Sevgilisi olmaya aday adayının da adayı olan herifi falan da davet etmem gerekti gideceğimiz yere. Ama ne yapalım artık kısmet işte. Buna da şükür arkadaşlar. En azından ekibi topladım ya. Bir aferin deyin bana artık valla çok yoruldum. Bakın yılların gevezesiyim ağzım yoruldu ya konuşmaktan. Düşünün artık.
E bu kutlanır diye düşünerek ve aynı anda da Bilge'yi yalnız bırakmamı telefi etmem gerektiğini de düşünerek bir çiçek bir şampanya da almayalım mı yani şimdi şöyle de bir patlatırız tatilin şerefine dedim ve yüklenerek evin kapısına dayandım. Kapıyı açtığımda evden gelen temizlik kokusu Bilge'nin bana kızgınlığının bir göstergesi de olsa çok da şey etmemek lazım diyerek çiçekler ile birlikte dikildim sevgilimin karşısına. Temizlikten de yırtmıştık bahaneyle.
" ohh ellerine sağlık be sevgilim mis gibi olmuş her yer" diyerek önce çiçekler sonra da ben çıkmıştım karşısına. Hafifi sinirli hafif gülümseyen böyle tam mıncırmalık ve öpülmelik Bilge bana ters ters baksa da benim yılışmalarımdan kurtaramamıştı kendini.
" Umut... Umut... Yapma hayatım hadi terliyim ben banyo yapmalıyım."
" fark eder mi sence. Senin her haline bayıldığımı bilmiyorsun sanki."
" Kokudan bayılabilirsin evet."
" Sen ne anlarsın ayrıca. Gel bir daha öpeyim seni."
" Dur Umut tamam hadi. Hem sen nasıl oluyor da böyle temziliğin bittiği dakika eve giriş yapabiliyorsun hayret valla. Kameramı koydun eve naptın."
" Günahımı alıyorsun. Hissetmişim herhalde."
" Evet benim sinirli olduğumu hissetmeyip benim temizlikten anam ağlarken senin gezdiğin sırada kullanmadığın hislerini bu alanda kullanman çok manidar sevgilim."
" Bak çok kalbimi kırıyorsun. Olsun, bunu çok yorgun olmana veriyorum. Ama söz sana robot alacam. Ellemeli. Böyle otomatik. Kendi kendine temizlik yapsın. Sen de o vakitlerde benimle ilgilenirsin. Söz."
" Offf zevzek hadi ben banyoya gidiyorum."
" Ben de geleyim derdimmm ama demeyim şimdi gerek yok yorgunsun. Ben şey yapayım o zaman şampanyayı hazırlayayım. Sen çık sonra patlatırız. Kutlamamız gereken konular varrrr."
"Sakınn.." diyerek yolundan bir hışımla dönmüştü Bilge
"Ne sakın..."
" Sen o şampanyayı patlatırsan Umut. Ben de söz vermeyim ama senin kafanı patlatırım haberin olsun."
"Ya neden ya." o kadar da heveslenmiştim halbuki.
"Sana önce sağına, sonra soluna, sonra da arkana bakıp olaya vakıf olman için üç saniye veriyorum. İstersen beni daha fazla zorlamadan, normal bir şekilde elindeki açmak için ne yapabiliyorsun onun bir yolunu bul bakalım. Yoksa başkasına hediye etmek zorundasın o büyük heves ile kavradığın şişeyi."
" Ya ne var ki şurada patlatıversem"
" Umut hadi bebeğim tekrarlatma bana. Banyodan sonra sana anlatacaklarım var hadi bekle beni."