Karavan tatili fikri kulağa muhteşem gelse de ilk etapta bir kaç sorun yaşamıştık haliyle. Mesela konaklanacak yer sıkıntılıydı.Yani bu sıkıntı daha çok benim yarattığım bir sıkıntıydı kabul ediyorum tabi ama yine de sıkıntıydı.
Yola çıktıktan sonra gece bir süre sadece yolda gitmiştik. Aslında hiç sevmediğim gece yolculuğu yanımda Bilge var diye olsa gerek çok keyifli gelmişti. Saat geç olup uykumuz gelince de bulduğumuz ilk benzinlikte karavanı park ederek uyumuştuk. Zaten bir planımızda yoktu. Yani sadece karavanı kiralayarak yaptığım planın ilerisini getirmeye pek vaktim olmamıştı. Bende doğaçlama yaparız diye olduğu gibi bırakmıştım.
Sabah Bilge ile beraber bir kaç konaklama yeri belirleyip oralara gitmek için erkenden yola çıkmış, bulduklarımızın çoğunu benim zorumla elemiştik. Ben elimizde kalan son konaklama yerini de beğenmeyince Bilge artık dayanamamıştı.
" buranın nesi var hayatım"
" Ya Bilge otele mi gitsek."
" Saçmalamaaaa"
" Neden bence gayet mantıklı."
" Sevgilim bak ne güzel yer ya. Diğer dört yer gibi burası da müthiş. Denize yakın. Sessiz. Güvenli. Buraya ne kulp buldun acaba"
" Kulp mu? Aşk olsun güzelim ya. Gayet geçerli sebeplerdi aslında onlar. Kulp diyerek neden küçümsedin ki sen onları şimdi."
" Saysana bir geçerli sebeplerini Umut"
" Tabi. Şimdi ilk gittiğimiz yer yola çok yakındı gece çok gürültülü olur diye eledik."
" Eledik"
" Elemedik mi Bilge. Sen de tamam dedin"
"eee"
" İkincisini saymıyorum zaten oranın tuvaletleri off çok fenaydı."
" evet"
" üçüncüsünde duş yoktu hatırlıyorsan ki buna asla önemsiz diyemezsin."
" aynen"
" e son gittiğimiz yerinde görevlisiyle kavga ettim biliyorsun adam sana öyle bakınca tutamadım kendimi."
" veee buradayız. Seni dinliyorum"
" Çok ot var Bilge. Ot olan yerde kesinlikle böcek de vardır."
" kamp alanı burası Umut ot olması gayet normal değil mi. Hem diğer saydıklarının hepsi burada mevcut. Duş var, tuvalet var, gürültü yok, sahibi de gayet tonton bir amca"
" Ama ot var işte. Dolaysıyla da böcek" böcekten de korkulur mu diyeni üzerim lütfen.
" Umut yeter sevgilim beni delirtme. Kalıyoruz burada. Park et uygun bir yere. Ben otele falan da gitmiyorum. Hem çok kalabalık da değil şansımıza. Baksa hem deniz de ne kadar muhteşem." diye hayran hayran denize bakarken ben de kendisine bir kez daha düşmüştüm sanırım.
" İyi bari sen bu kadar istiyorsan. Ne yapalım. Kalacaz artık." karar verme hızım içinde Bilge olunca iki katına falan çıkıyor arkadaşlar. Bakın burası çok önemli. Kendisine fena halde ikna olasım var. Iki cümlesi yetiyor fikrimi değiştirmem için.
" O suratındaki memnuniyetsiz ifadeyi sil, şu arabayı park et ve hemen hazırlanıp yanıma gel. Ben denizdeyim. Uyuzsun ama seni de çok seviyorum" üzerindekileri çıkartarak koltuğa atmış ve gözümün önünden bikinisi ile süzülmüştü. Ahhh ne de güzeldi.
Hala tam ikna olmuş olmasam da sevgilim kalbini de kırmayayım diyerek dediklerini harfiyen yaptım. Sonra da hızla denize Bilge'nin yanına koştuğum için otmuş böcekmiş hepsini o an için unuttum.
