63

1.7K 130 6
                                    

Dedim size kafanızı koruyun diye. Haydi gönderiyorum koruyun kendinizi bakalım.

Keyifli Okumalar.

Bilge'nin annesinin telaşlı hazırlık heyecanın yanında benim sinirli gerginliğimin lafı olmaz diyeceğim de o kadar da değil amk. Biliyorsunuz ben de pek sakin bir insan değilimdir. Tamam Bilge'yi seviyorum tabi ki. Zaten Bilge olmasa kim takar Yetkin'i arkadaşlar. Yetkim kim köpektir amk. Yetkin benim muhatabım mıdır yani.

Ay arkadaşlar adamda pilot falanmış bu arada yalnız. Ben bir tık hasetlendim açıkçası bunu duyunca. Ama yok ya sanmıyorum ki Bilge benden çok sevmiş olsun bu Yetkin piçini.

Öyledir dimi ya bu arada. Ben böyle atıyorum da yüksekten yüksekten. Ya öyle değilse. Sabahtan beri düşündüğüm şeylerden gündemim o kadar hızlı değişiyor ki arkadaşlar. Beynim yandı yanacak şimdi. Hadi bana bir omuz atıverin ya. Hadi be arkadaşlar. Vesvesedir dimi bunlar. Bilge'nin kalbine gömdüğü aşkı falan değildir dimi Yetkin. Offf öyleyse ben bu aşk acısı ile kendimi dağlara falan vururum ha söylemedi demeyin bak. Mutsuz sonları da hiç sevmem yaaa. Bakın yine girdim ergen tiplerine işte. Bitmeyen ergenliktir artık bu ama.

"Bebeğim senin yüzün yine neden sirke satıyor acaba. Neler geçiyor o kafandan yine."

Bilge'nin bana yaklaşan kokusu beni daldığım saçmalıklardan uyandırmıştı çok şükür. Kafamı kaldırıp gözlerine baktığım anda anlamıştım zaten düşündüklerimin saçmalığını. Sonrası hep aynı be sevgili dostlar yüzüme yerleşen kocaman bir gülümseme ile Bilge'ye bakakalmak.

"Duman çıkıyor dimi" dedim gülümserken.

"Çıkmak üzere diyelim" yanıma oturup bana doğru dönmüştü."Gitmemek konusunda kararlısın sanırım."

"Bilge beni göndermeye mi çalışıyorsun sen. Bu kadar çok sorunca öyle anlayacağım çünkü az kaldı." Beynim yandı demiştim arkadaşlar. Bu kadarını da mazur görün artık.

"Saçmalamaz mısın Umut. Göndermeye bile çalışsam bu tamamen senin için olur ayrıca." Al, Bilge'yi de kızdırmıştım işte.

"Beni göndermeye falan çalışma Bilge. Ama birini yanıma çağırabilirsin. Seni zor duruma sokmamak için beni tutacak birini."

"Umut benimle dalgamı geçiyorsun, yoksa gerçek düşüncelerin mi bunlar ben bazen anlayamıyorum seni. Kimi istiyorsun şimdi söyler misin."

"Gülşen'i"

"Gülşen'i mi.?"

"Evet. Bana dur ve çüş diyebilecek birkaç insandan biri. Arkadaşız biz kendisi ile. Neden bundan haberin yokmuş gibi davranıyorsun ki şu an."

Dalga geçer gibi konuştuğum için Bilge sinir olmaya başlamıştı ama aslında dediklerimde doğruydu bir taraftan. Bana dur dediğinde duracağım, bunu şöyle yapsan daha iyi olur dediğinde yapacağım üç kişi vardı hayatımda biri tabii ki Bilge, diğerleri de dayım ve Işık. Gülşen de bu listeye girişleri baya bir zorluyordu açıkçası.

Öyle gözükmesek de aramızda gizli bir anlaşma var gibiydi. Halka açık yerlerde didişip, ihtiyaç halinde birbirimizin fikirlerini önemsiyorduk. Işık ve Hazal konusunda Gülşen'i kim ikna etti sanıyorsunuz arkadaşlar. Hiç mi gelmedim ya aklınıza. Valla ayıp. İkna kabiliyetim yüksektir. Söylemiştim. Ama orda bir hata yapıp Işık'a kefil olmuştum işte o hataya nasıl düştüm bilmiyorum.

Işık'a da kefil olmazsın ama Umut ya. Offf. Neyse inşallah Işık bir boklar karıştırmaz da bu Gülşen de derimi yüzmezdi bu işin sonunda. Canım arkadaşım ya benim. Ne çok da derdim var görüyorsunuz dimi ya.

BeklenmedikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin