47

2.1K 131 23
                                    

Selamlar, sevgiler efendim.

Nasılsınız ya.

Sessizdim bir süredir ama şimdi biraz gürültü yapıcaz beraber. Hadi bakalım. Bölümleri gönderiyorum.

Ve yeni yılınızı da şimdi den çok çok çok kutluyorum. Mis gibi bir yıl olsun inşallah. Hep beraber istersek olur gibi sanki.

Bölümler benden size yeni yıl hediyesi olsun.

Şarkıyı da dinleyin. İyi geliyor. Hediye edemem ama kusura bakmayın çünkü bana hediye edildi. Hediyenin hediyesi mi olurmuş. Ne ayıp. Dinleyin ama güzel şarkı.

Keyifli okumalar

Bugün beşinci gün arkadaşlar.

Bugün hayatımın arka arkaya mutlu geçirdiğim ilk beşinci günü. Saçma mı. Bence değil. Saçma olamayacak kadar güzel çünkü.

Düşünsenize hayatınızın her anına eşlik eden bir peri kızı ile berabersiniz ve bu süreli değil, sayılı değil, büyü değil, sihir değil.

Gerçek.

Ve çok güzel.

Gerçi ben Bilge'yi güzel olmasaydı da severdim ya. Belki o ilk başlardaki suratsız haliyle biraz zorlanırdım kabul ediyorum ama beni ona bağlayan şeyler güzellikten çok ötede bir yerlerde. Sadece güzel olanı sevecek olsak gider bir barbie bebeğe aşık olurduk yani değil mi şimdi. Gerçi barbie gibi hayatımıza güzelliği kategorize bir şekilde sokmuş bir marka bile genel geçer güzellik kavramlarını çöpe atarak yeni bakış açıları geliştiriyor ama bunun konumuz ile pek alakası yok tabi.

Konumuz asla bu değil.

Bir konumuz da yok aslında. Bizim yok yani. Benim var. Şuan karşımda işe gitmek için hazırlanan çok güzel bir konum var. Konunun tüm detaylarına hakimim.

" Sevgilim o yataktan ne zaman çıkarsın tahminen. Sanki ben işe gidecekmişim de sen yatmaya devam edecekmişsin gibi duruyor buradan bakınca. kalk hadi."

" Valla hiç kalkasım yok. bu manzara bırakılıp kalkılır mı şimdi."

" O zaman ben sabahları başka oda da hazırlanmalıyım. Böyle olmaz çünkü." işte buna asla izin vermezdim. Yataktan acele ile kalkıp soluğu hemen Bilgenin dibinde aldım o ise kıkırdayarak benim saçma sapan kalkış şeklimi izliyordu.

" hayır hayır hayır. Olmaz. Olur mu öyle şey Bilge ya. Beni yeni güne bu kadar motive eden başka birşey bulmam çok zor. Yirmi beş senedir bulamadığım yataktan kalkma motivasyonumu benim elimden alma. Vallahi kalkacağım söz." diyerek arkadan sıkıca sarılarak hızlıca konuşmaya başlamıştım. Aslında sarılmak da değil gibiydi de neyse. Daha çok yakalamak gibi. Hatta kıstırmak.

" sen sapıklığına kılıf arıyor olabilir misin." bana sahte bir ciddiyetle bakarken ki suratını bir ısırışta yiyebilirdim.

" beni iyi tanıyorsun. etkilendim." diyip dudağından öperek banyoya girdim.

...

" Bilge bu arabada yemek yeme işi nerden çıktı hayatım. Her yere ekmek kırıntısı dökülüyor ya."

" Aaa bu neyin hassasiyeti Umut."

" Arabada bir şeyler yenmesinden çok hoşlanmama hassasiyeti."

" Gerçek mi bu."

" Evet gerçek tabi."

Bilge ile evden benim yüzümden apar topar çıkmış ve iş yerine yetişmeye çalışıyorduk. Bilge ikimiz için hazırladığı tostları elime tutuşturunca benim arabada yemek yememe kuralım yıkılmış ve bende biraz telaşlanmıştım açıkçası. Kirleniyor araba arkadaşlar. Ne yapayım yani. Temizlik önemli değil midir. Önemlidir. Benim de böyle bir hassasiyetim var. Yemeyelim arabada yemek. Çok mu zor. İmkansız mı. Nedir yani. 

BeklenmedikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin