27

2.6K 144 21
                                    

     Bu da son olsun artık.
     Dükkanı kapattık bugünlük.
     Daha erken atacaktım ama kısmet bu işler.
     Umarım bölümleri beğenmişsinizdir.

     İyi geceler herkese.
     Şarkıda aksamcilara hediyemiz olsun.

      Keyifli okumalar.


Şu an bizim sokakta Bilge ile el ele bizim eve doğru ilerlememiz size ütopik gelebilir. Hak veriyorum. Ama lütfen bunu romantik bir yürüme olarak görmeyin. Daha çok sürüklemek gibi. Ben Bilge'yi sürüklüyorum, hayat beni sürüklüyor öyle bir saçmalık.

    Bilge'ye dönüp de bakmıyorum artık çünkü her baktığımda gülümsüyor. Ve bu benim bir yanımın aklını başından alırken, çevremdeki abazalar aklıma gelince de sinirden deliye dönüyorum. Normalde Bilge'nin bu sert hareketlerime göstermesi gereken tepkiyi göstermemesi de ayrıca beni şaşkınlıklara sürüklüyor. Sanki bendennn...

Tabi yaaaa...

Benden intikam alıyor.

Telefona bakmayıp onu endişelendirmemin intikamını alıyor benden. Laf aramızda yaptığı işin hakkını da veriyor. Şuan sinirden ve gerginlikten kendimle bile kavga edecek duruma geldim çünkü. Bir adım sonrası o telefona neden bakmadım diye kendime küfretmek olacak gibi duruyor.

Kendim ettim arkadaşlar. Baksaydım o telefona şuan bu kız evde uyuyordu. Şimdi nerede. Bizim mahallede arzı endam ediyor. Tamamen benim yüzümden.

Bizim apartmanın kapısına gelince açıp Bilge'nin geçmesi için bekledim. Evimiz ikinci kat olduğu ve asansör olmaması sebebi ile yine Bilge'nin arka profilini incelemeye daldığım dakikaların sonunda evin kapısını açarak içeri girdik. Kapıyı kapatır kapatmaz ışıkları bile yakmadan Bilge'yi kapı ile arama sıkıştırdım. Evde kimsenin olmadığı bu nadide günde Bilge ile baş başa olma fikri içimdeki bir şeyleri harekete geçirmişti. Adeta hayallerim gerçek olmuş ve Bilge'yi eve atmıştım.

     Bir kolumu Bilge'nin beline dolarken onu kendime çekerek dudaklarına doğru yaklaşmıştım.

" İntikam oyununuz başarıyla tamamlandı mı Bilge Hanım." yüzümdeki ciddi ifadeyle sorduğum soruya Bilge yüzünde bir süredir olan gülümsemesi ile cevap vermişti.

" Sen kaşındın." dedi gözlerindeki parıltılar ile gözlerime bakarken. Benim gözlerim ise gözlerinde sabit durmaya çalıştıkça dudaklarına kayıp duruyordu.

" Kendini teyzemin ayarladığı heriflerden biri ile nişanlı bulmana çok ufak bir adım kalmıştı yalnız." kendi dediğim şeye bile sinirim bozuluyordu. Ruh halim gerçekten inanılmazdı.Biraz sakinleşmek için kafamı boyun girintisine doğru götürüp kokusundan bir nefes içime çekmiştim.

" Dedim ya deli bir sevgilim var diye. Yada yok. Pardon. Sevgilimi ben söyledim. Deliyi sen söyledin. Karıştırmışım. " kısık ses ile yaptığımız bu oyuna daha fazla dayanacak gücüm kalmamıştı. Çünkü Bilge son cümlesini söylerken sıcak nefesi dudaklarıma öyle bir çarpmıştı ki. Bana yapacak tek bir şey kalmıştı.

" Beni sen delirtiyorsun." diyerek Bilge'nin dudaklarını dudaklarımın arasına aldım. Bilge'nin ensemi bulan elleri ile tüm kızgınlığım yavaş yavaş vücudumu ense kökümden terk edip yerini çok başka bir şeye bırakıyordu.

Tutkuya.

Hem de bizim evde. Sizin evde tutkunun ne işi var demeyin. Eve değil içindekilere bakmalısınız bence.

Bilge'nin deri ceketini üzerinden sıyırıp tişörtünün altından sıcak tenini hissetmemle içimden akıp giden şeylerin etkisi dudağımı ısıran Bilge'ye verdiğim karşılıkta ortaya çıkmıştı adeta. Bilge'yi bacaklarından belime dolayarak getirdiğim odamda yatağıma bıraktığımda benimde üzerimdekilerden bir kaç tane eksilmişti.

BeklenmedikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin