68

991 69 2
                                    

Ertesi gün işe geldiğimde mesaiye nerede başlayacağımı sanırım ki söylememe gerek yoktur arkadaşlar. O kadar da tanıyorsunuzdur bu kardeşinizi. Bu kadar zamandır hukukumuz var sonuçta dimi.

Mekânımız belli. Müdürün kapısının önü. Ve işte beklenen adam da geldi.

" müdür bey biraz konuşabilir miyiz? Müsait iseniz. "

" Tabi ki Umut gel konuşalım."

"Ben şey bu izin konusu soracaktım size. Benim iznim yok müdür bey. Nasıl olacak şimdi."

"Biliyorum tabi ki Umut' cum. Ama zaten sana izin vermeyi de düşünmediğimiz için bu bir sorun teşkil etmiyor" hoydaaaa. Ne demek şimdi bu. Sıçtık vallahi ya.

" Nasıl yani burası kapalı olacak ama bir tek ben mi çalışıcam anlamadım ben."

" Hayır buraya gelmeyeceksin. Şimdi kapalıyız ama yeni müşterilere ulaşmamız onların da bize ulaşması gerekiyor haliyle. İşte buradaki kilit insan da sensin. Sen hem tatilde olacaksın hem de çalışacaksın. Müthiş değil mi sence de" herifteki heyecana bak amk. Sen çalış lan o zaman o kadar müthişse pezevenk. Sikeyim böyle işin ızdırabını.

"Anladım. Evde çalışıcam yani. "

" Evet evde çalışacaksın ama çalışma saatleri sana kalmış. İstersen 1 saat çalış istersen 6 saat çalış. Sadece müşteriler karşılarında bir muhatap bulsunlar yeter bana. İstersen tüm bunları deniz kenarından bir şezlong da bile yapabilirsin. Tamamen sana kalmış Umut' cum"

" Tamamdır müdür bey. Anladım ben. Bana müsaade o zaman. Vaktinizi almayayım." Herifin rahatlığı beni bir tık sinirlendirmişti açıkçası. Neden içerde iznim yok diye dertlenmiştim bir anda. Yani Bilge ile gerine gerine yatmak varken. Kalkıp çalışmak pek de cazip gelmemişti arkadaşlar haksız mıyım ya.

" Bak şu masadaki bilgisayar da senin onu da al. Hadi kolay gelsin. Bol bol görüşücez zaten." Puşta bak ya birde görüşücez diyor bana pis pis sırıtıp.

Odadan çıktığımda tabii ki de suratım Çarşamba pazarından halliceydi. Bu konuyu aklımdaki plana nasıl yedireceğimi düşünüyordum bir yandan da.

"Aldığın cevaptan mutlu olmamışsın gibi bir tipin var ve ben birazdan seni ısırabilirim." çalan telefondaki Bilge'nin sesi beni kafamdaki curcunadan uzaklaştırmıştı bir anda.

" Yani iyi bir şey de beklemiyordum aslında da. Neyse iyi de değil kötü de değil öyle bir bilgi edindim yani."

"Anlatacak mısın evde mi konuşalım." Bu kadar 'cool' luk da zor olmuyor mu be başkan. Bu kadının bu halleri bana neden böyle çekici geliyor hiçbir fikrim de yok bu arada ama bugün de beni kendisine düşürmüştü işte bir anda.

" Ya senin şu işyerinde beni kestirip atmalarına ölüp bittiğimi söylemiş miydim hiç."

"Sana da iyi çalışmalar o zaman"

Suratına kapanan telefonlardan haz duyacak kadar da telefon sapığı olmuştuk bugün de çok şükür. Yakında üfleme talimleri yapmayı da planlıyorum bu arada. Boş vaktim çok nasılsa. E sanırım artık evin odalarına da birer telefon bağlatmamın zamanı geldi de geçiyor her halde . Ailenizin sapığı olmaya adayım valla bu gidişle ne diyorsunuz bu işe. Ya da durun ya işleri aile boyutuna taşımaya da gerek yok ben Bilge'nin telefon sapığı olsam bana yeter valla. Daha da bir şey istemem.

Bugünü de sonunda atlatıp iş yerinin konusunu bir ay boyunca açmamak üzere kapatmıştık. İşte Bilge kapatmıştı yani. Sizde hemen yarama parmak basmayın. Biliyorum izinli olmadığımı amk. Kader ve kısmet kardeşler bana hep düşman.

Eve gelince Bilge ile kendimize bir şeyler hazırlayıp sofraya oturmuştuk. Güzel kadınlar güzel mi yemek mi yapar yoksa ben Bilge ye âşık olduğum için mi böyle bir şeyi ardımdan uyduruyorum bilmiyorum ama bu çok iyiydi arkadaşlar. Vallahi abartmıyorum.

Hem size neden abartayım ki zaten Allah Allah. Abartacak olsam sevgilime abartırım ki belki gaza gelip daha çok yemek yapar falan. Ayrıca ben yemek konusunda küçük bir gurmeyimdir de ayıptır söylemesi herkesin yaptığı yemeği öyle ayılıp bayılıp yemem. Seçiciyimdir azizim ben. Annesinin yemeklerini bile beğenmeyen biri var karşınızda arkadaşlar lütfen Bilge'ye yağ çekecek halimde yok şimdi yani. Allah'ına kadar çekerim de bu arada ama neyse.

Ama işte ona da yemek yapmak zor geliyor arkadaşlar. Öyle her zaman bu lezzetlere maruz kalamıyoruz. Bilge hanımın keyfi ne zaman isterse o zaman. Neyse buna da şükür eskiden yemeklerin hepsi ailenin benim dışımda üyelerinin sevdiği şeyler üzerine hazırlanırdı biliyor musunuz? Umut'un sevdiği ve sevmediği şeylerin önemli olmadığı bir coğrafyaydı bizim ev. Ve coğrafyada kaderdi bildiğiniz üzere.

Amannn nasıl döndürüp dolaştırdım da konuyu buralara getirdim bilmiyorum. Zihnimin yayını sikeyim. Karşında Bilge varken de kederlenemezsin Umut yani.

" hayırdır ufaklık nerelere daldın"

" ufaklık mı? senin bana ufaklık benim sana yaşlı dediğim günlere mi dönmek istiyorsun sen açık söyle. Nostalji mi yapalım. Ayyyy ben sana gerçekten yaşlı dedim ya Bilge. Sen bir de benimle sevgili oldun. Sende de hiç akıl yok bu arada." Bilge'ye ayarsızca yavşadığım günler aklıma gelince sanki bir utanır gibi olmuştum ama neyse ki hemen geçmişti.

" Hahahaha yani bunu bu şekilde ifade etmen nasıl desem... çok çok hoş."

" Aşık oldun bana o yüzden." Bilge gülerken ben de bir tık şımarmıştım açıkçası.

" Hıhı kesinlikle. Çok hem de." öpücüğü de kapmıştım bu arada onu da söylemeden geçmeyeyim şimdi size.

" Sen baya beni kandırdın yalnız. Küçücük kızı ağına düşürdün bu muhteşem güzelliğinle."

" Evet evet kesin öyle kendimi odalara kilitledim hatta ağıma düşüreyim diye seni. Dimi." bak ya hatırladığı şey de bak.

" Ayy onu da yaptım dimi ben ya. Yalnız yine tekrarlıyorum sende de hiç akıl yok benimle sevgili oldun." dedikten sonra tabakları alarak sandalyemden kalkmıştım Bilge de benimle aynı anda kalkmış bir yandan gülüyor bir yandan da masa da kalanları toparlıyordu.

Mutfağa doğru ilerlerken

" Ben de yine tekrarlıyorum çok aşığım sana o yüzden" diyip öpücük atmıştı bana. Havada yakaladım bende tabii ki romantiklik deyince de aklınıza ben gelmezsem üzülürüm.

" Of kalbim... Neyse ki bende sana karşı boş değilim"

Evet günlük romantiklik dozunuzu da aldıysanız devam edebiliriz diye düşünüyorum ben arkadaşlar. Lütfen hasetlenmeyin de kendi işinize bakın o göz devirmeleri falan görmezden geliyorum.

Ne olmuş yani bizim sevgilimiz var da sizin yoksa. Ben bu konu ile ilgili ne yapabilirim yani. Elinizden tutan mı var gidin de bulun. Bulduklarınızı da kaçırmayın. Hadi bakalım nazar boncuklarınızı koyup maşallahlarınızı bıraktıysanız yolumuza devam edebiliriz.

BeklenmedikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin