Bunla da etti mi size üç.
Şarkı da buralardan gitmek isteyen tüm akşamcilara gelsin o zaman.
Keyifli okumalar
Bardan bir şeyler alıp tekrar masaya döndüğümde lavuk Bilge'den birazcık uzaklaşmıştı. Çalan müzikler de doksanlar Türkçe pop olunca keyfim biraz yerine gelmişti açıkçası. Bilge'nin yanına geçerek hafifi hafif dans etmeye başlamıştık.
Hatta Bilge alkolün verdiği yetkiye dayanarak boynuma sarılarak benimle dans ediyordu. Saatin biraz daha geç olması sebebi ile ışıkları biraz daha kısmışlardı... Hazal'ın sevgilisi ve o lavuk da sigara içmeye gidince hepimizin hareketleri biraz gevşemişti.
Bu şekli ile çok keyifliydi her şey. Bilge şuan kulağıma şarkıları fısıldıyordu ve bir eli belimde bir eli de elimdeydi. Çok abartmadan, dikkat çekmeden flörtleşiyorduk sevgilimle.
Lavuk ve Selim geri gelince yine eski samimiyetsiz ortama geri dönmüştük. Herkes ikili konuşmalara dönmüş iken Hazal ortamdaki garip havayı dağıtmak için konuşmaya başladı.
" Dövme yaptırmaya karar verdim biliyor musunuz?"
" E aşkım sen korkardın dövme yaptırmaktan." Diye soruyordu Selim.
" Hala korkuyorum aslında ama akşam dövmeci bir kadın ile tanıştım o acımayacağına ikna etti gibi beni."
Dövmeci ve kadın kelimelerini duyunca konu ilgimi çekmişti. İkna kabiliyeti yüksek, dövmeci bir kadın. Hiç yabancı gelmiyordu. Hazal'a bakıp aklımdaki ampulü yakmadan biraz daha bilgi edinmeyi beklediğim sırada Gülşen lafa atladı hemen.
" Aaaaa Umut'un da dövmeci arkadaşı var biliyor musun Hazal. Onunla da bir görüştürsün seni bak. Dimi çekirge. Neydi adııı... Heh Işık." Dediği anda Hazal bana dönerek inanmaz gözlerle bakmaya başladı.
" Işık ??" derken gözleri kocaman açılmıştı ve buna inanamıyor gibiydi.
" Iııı Şeyy.. Evet Işık." Benim onu anladığım, onunda beni anladığını sandığım birkaç dakikanın ardından konuşmamız lavuğun sesi ile kesildi.
Ben kafamı döndürdüğümüzdeki görüntü de Lavuk Bilgenin elini tutmuş son sözünü söylüyordu.
" Hadi gel dans edelim."
Sıfırdan yüze kaç saniyede çıkılır merak ediyorsanız beklemede kalın kardeşlerim. Size detayları ile anlatmak için sabırsızlanıyorum.
Bilge'nin lavuğun elinden elini çekmesi ile tam ikisinin arasına giriyordum ki Gülşen benden önce davranıp Bilge'yi yanına çekmişti.
" Napıyorsun be sen öküz müsün? Selim al bu arkadaşını ahırına geri sok benim canımı sıkmayın ya." Deyince lavuğun damarlarındaki alkol etkisini göstermiş olmalı ki elini tekrardan Bilge'ye doğru uzatmıştı. Selim araya girerek olaya müdahale etmeye çalışmıştı fakat pek de bir şey ifade ettiği söylenemezdi.
" Batuhan gel abicim istemiyor kız dans etmek işte. Zorlama."
" Çekilsene oğlum ya. Siz şu kızın çevresinden bir çekilsenize ağzı yok mu kendi söylesin."
Seni şuan a kadar tutan ne diyorsanız da Bilge'nin bana yalvarırcasına bakan ve yapacağım şeyi yapmamamı söyleyen gözleri diyebilirim sadece.
Orda onun etrafından konuşulan tüm konuya, Batuhan denen puştun ona tüm hamlelerine rağmen gözlerini benden bir an bile çekmeyen, suçluluk dolu gözlerini yok sayıp parmağımı bile kımıldatamazdım.
