76

905 59 2
                                    

Bilge'nin beni sakinleştirdiği o günden sonra açıkçası bende stres falan kalmamıştı arkadaşlar. Ekip bir biri ile kuzey ve güney kutbu kadar uyumsuz olduğu ve daha önce toplu halde pek bir yerde bulunmadığı için tabii ki de anlaşmazlıklar ve sıkıntılarımız oluyordu ki bunlar genelde premsesimiz Gülşen hanımdan çıkıyordu. Ama onunda havasını almama az kalmıştı. İkin güne kadar sevgili aday adayı aramıza katılacağı için onun bu havalarını da bir süre göremeyeceğimizi düşünüyordum açıkçası. İki gün falan kafamızı dinlerdik. Sonra ya adam kaçardı zaten ya da kaderine razı olurdu. Bakalım.

Tatil güzeldi arkadaşlar. Sevgiliniz ile tatil daha bir güzeldi. Sabah uyanıyorsunuz. İş derdi yok. Bir yere yetişme derdi yok. Telaşsız. Kahvaltı edip bir daha uyuyorsunuz falan bunlar harika aktiviteler.

Şimdi mesela sevgilimle bir akşam üstü uykusu çekiyoruz ki denemeniz lazım sevgili dostlar. Güneş battı ama hava hala aydınlık dışarıdan sofranın hazırlanma sesleri geliyor. Rüzgar perdeyi havalandırıp hafifçe üzerimize geliyor. Sevgilimin nefesi boynumu okşuyor. Saçları parmaklarımın arasında.

Tam biraz daha göğsümdeki güzelliği izleyip uyandırma niyetine girdiğim o dakikalarda tatil için kurduğumuz gruba Hazal'ın sofranın resmini atarak bizi yemeğe davet ettiğini görmüş ve 'geliyoruz' yazmıştım. Ama hemen arkasından

' ne yapıyorsunuz siz ya yukarıda' yazan Gülşen'e o kadar da kibar olamayacaktım.

' sevişiyoruz Gülşen. Ama ben yine de sana cevap veriyorum bak değerini bil'

' terbiyesiz arsız. Sen görürsün.' diye attığı mesajdan sonra,

" Bilgeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee" diyerek aşağıdan bir yerleri sanki kenelerin istilasına uğramış gibi bağırması ile göğsümde bebekler gibi uyuyan sevgilimi uyandırmıştı. Gıcık ya.

' çenenin yayını sikeyim Gülşen' gruba attığım mesajdan sonra sinirle telefonu da yatağa fırlatmıştım.

" ne oldu sevgilim" diyerek kendini benden biraz uzaklaştırarak yüzüme bakmaya başlamıştı. Telefondakileri okuyunca muhtemelen kızacaktı bana. Bu konuyu erkene almaya şu an hiç gerek yoktu.

" hiççç Gülşen işte güzelim. Ne olmuş olabilir ki en fazla." diyerek kafasını tekrar boynuma bastırdım. Saçlarını severek ve öperek bir on dakika daha öylece yattıktan sonra Bilge sorumlu ve hassas bir birey olduğu için diğerlerinin daha fazla aç kalmasına dayanamadı. Benim için dünyanın geri kalanının bir önemi yoktu halbuki. Sevgilim uyuyorsa gayet de bekleyebilirlerdi. Kim ölmüş ki açlıktan hem.

" hadi bebeğim beklemesinler daha çok bizi hadi kalkalım."

" ya Bilge çok güzel şu an bırak biraz daha tadını çıkaralım. " başparmağımı kaşlarının üzerinden başlayarak yüzünde gezdirmeye başlamıştım

" bırak da güzel yüzünün her bir zerresine bir kez daha dokunayım." sonra elimi boynuna indirerek devam ettim ona dokunmaya

" hem belki şansım yaver gider" bu sefer de başparmağımın geçtiği yerleri yavaşça öpmeye başlamıştım.

" yüzünden başladığım yolculuğa vücudunda devam etmeme izin verirsin." boynuna bıraktığım öpücüklerle Bilge de derin nefesler almaya başlamıştı.

" Belki sonra sen de bana eşlik edersin. bu güzel akşam da, bu güzel havada hafızamıza bir güzel anı daha kazınmış olur belki." yavaşça boynundan yukarı çıkmıştım artık Bilge'nin kapalı gözlerine karşı ben onun sadece dudaklarına bakarak konuşuyordum

" Hıh ne dersin. Olamaz mı. Bence olabilir." diyerek Bilge'yi öpmeye başlamıştım. Biraz kendi kendimi gaza getirmiştim kabul ediyorum. O yüzden şu an kontrolümü kaybetme aşamasındaydım. Benim şuursuzluğuma karşı Bilge ise gayet aklı başındaydı. Yani birazdan Gülşen' in odaya girme ihtimalini muhtemelen hesaplayıp bana önce onu öpmem için müsaade etmiş sonrada usta müdahaleler ile benim frenime basmıştı.

BeklenmedikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin