Qiu Jin bir kez daha bir kitaba dönüştü.
Geçen sefer, feromonlu bir omegaya göç etti ve bu da insanları çıldırtabilirdi. Bu sefer gökler merhametliydi ve sonunda onu bir alfaya göç ettirdi. Üstelik eğlence dünyasının en seksi alfasıydı.
Ne yazık ki...
"Birbirimizi tanıyalım benim adım Wang Hang" güneş gözlüklü adam gülümsedi "Daha sonra denize gidelim mi? Birlikte oynamak ister misin? Yeni bir yat aldım."
Adam bariz bir şekilde gülümsüyordu ve aynı zamanda çok hafif bir sesle konuşuyordu ama gözlerindeki bakış kötü niyetle bir başkasının ölçüsünü alan birinin bakışıydı Xiang Xi'nin tüm tüylerinin diken diken olmasını sağladı.
Mide bulandırıcıydı kusmak istedi.
Bu dünyada nasıl böyle [iğrenç] insanlar olabilir?
Xiang Xi, diğer adamı itmek için tüm gücünü tüketti ve bağırdı: "Git buradan!"
Wang Hang yüzünü [mecazi olarak] tokatlamaya devam etti ve şimdi bir omeganın itmesiyle tökezledi Wang Hang'in ifadesi bir anda değişti "Sen sadece bir oyuncusun dikkatimi çekmen senin büyük şansın kendinle bu kadar dolup taşma!"
Xiang Xi başını kaldırdı ve kızarmış gözlerle ona baktı.
Bu utangaç ve çekingen bakışa kim dayanabilir?
Wang Hang'in tavrı anında yumuşadı. Hevesle bir adım daha yaklaştı ve daha iyi bir ses tonuyla "Madem yata gitmek istemiyorsun sana sörf yapmayı öğretmeme ne dersin?" dedi.
O anda aniden etrafındakilerin bağırdığını ve yaygara çıkardığını duydu Wang Hang bir bakmak için başını geri çevirdi ve ona doğru uçan bir sörf tahtası gördü. Bir "patlama" ile sörf tahtası tam arkasına kuma indi.
Wang Hang'in az önce olanları işlemesi birkaç saniye sürdü sonra ağzını açtı ve küfretmeye başladı: "S*ktir, bunu yapan kahrolası kör bok nerede..."
Yeterince hızlı kaçamamış olsaydı bu tahta kafasının üzerine inecekti.
"Sörf yapacağınızı mı söylediniz? Bu babanın sana sörf yapmayı öğretmesine ne dersin?" Dedi tanıdık ve kibirli bir ses.
Xiang Xi panik içinde başını kaldırdı ve ona doğru yürüyen uzun ve düz bir figür gördü.
"Qiu Jin?!"
Xiang Xi, o anda sesinin ne kadar ciddi ve özlem dolu çıktığını anlamadı.
Ufkun altında batan güneş bulutları muhteşem renklere boyadı genelde kaçındığı kişi şimdi çok renkliydi ve birden uzun ve mağrur görünüyordu.
Qiu Jin, bu kişinin kim olduğunu ancak yürüdüğünde anladı. Gülümsedi: "Bunun kim olabileceğini merak ediyordum ve bunun geri dönüştürülemeyen çöp olduğu ortaya çıktı."
Güneş gözlüklü adam otoparkın dışında tanıştığı spor arabadaki adamdı güneş gözlüklü adam bunu duyunca arkasını döndü: "Sen kime çöp diyorsun?!"
"Sana çöp diyorum buna ne dersin?" Qiu Jin soğuk gözlerle ona baktı. "Ne? Daha önce osuruk çıkarmaya bile cesaret edemedin ama şimdi etrafın bir kalabalıkla çevrili olduğu için aptal gibi mi davranıyorsun? Çöpten mi çıktın? Ailen sana nasıl erkek olunacağını öğretmedi mi?"
Qiu Jin, Wang Hang'i çenesinden yakaladı. Bir cümleyi her bitirdiğinde diğer adamın yanağını bir kez okşuyordu.
Diğer kişiyi tokatlamıyordu Qiu Jin'in hareketleri çok hafifti ve hiç acıya neden olmadı ama hakaret çok güçlüydü.
Wang Hang böyle bir muameleye nasıl katlanabilirdi? Elini kaldırdığında yumruk haline geldi. "Seni kahrolası-"
Qiu Jin yana doğru eğildi etrafındaki alfalar hızla etrafını sardı.
"Qiu Jin" Xiang Xi endişeyle kızardı "Savaşmayın!"
Qiu Jin cevap vermedi bakışları Xiang Xi'nin ensesine kaydı ve ifadesi o kadar soğuktu ki korkutucuydu. "Bez yamasını mı yırttılar?"
Xiang Xi'nin kirpikleri aşağı indi ve yavaşça başını salladı.
Qiu Jin'in gözlerindeki bakış ağırlaştı.
Bastırılma hissini çok iyi anlıyordu ama karşı koyamamıştı.
Omegaya geçtiği önceki dünyada neredeyse her gün böyle bir baskı altındaydı daha sonra feromonlarının etkilerini öğrendi ve uyumaya bile cesaret edemedi yanına yaklaşan her alfadan haberdar olmak istiyordu.
Bu soruyu daha önce defalarca sormuştu omegalar neden daha zayıf olmaya mahkumdu? Feromonlarını yaydıklarında neden sürtüklerden utandılar? Neden onları bir ömür boyu boş yere bağlamaya cüret eden pislikler vardı?
Bu pislikler bunu nasıl hak ediyordu?!
Qiu Jin başını kaldırdı buz gibi bakışları önündeki üç alfaya kaydı. Yoğun alfa feromonları patladı ve kükreyen bir şelale gibi onları bastırdı.
O anda, Wang Hang hapsedilmiş gibi hissetti tek bir adım bile hareket edemiyordu sadece sırtındaki ter akmaya devam ediyordu.
Qiu Jin'in alfaları bastırması doğrudan ve güçlüydü bazı insanlar korkmaya başladılar ve Wang Hang'i ikna etmek için ağızlarını açtılar "Hang-ge bunu unutalım tamam mı?"
