Buradan çıkmak düşündüğüm kadar kolay olmayacaktı. Her yer hastalıklılarla doluydu ve katlarda yaşayan herkes babamın yani O'nun bir destekçisiydi, dövüşmeyi bilmiyorlardı ama aniden odalarından çıkıp bizi durdurmaya çalışmaları sinir bozucu olmaya başlamıştı.
13. Kata çıktığımızda Barlas asansör kapısına doğru ilerledi ve metal kapıyı elleriyle zorlayacak açmaya başladı. Metal kapı bükülerek kenara doğru kaydığında kaşlarımı kaldırdım "Ne zaman bu kadar güçlü oldun?" Dedim.
Barlas asansör boşluğundan aşağı bakarken "İnsanlığımı feda ettiğimde." Dedi ve bana döndü "Güneş asansörü yukarı doğru gönderecek. Asansör gelmeden üzerine atlayacağız ve doğrudan çatıya gideceğiz."
Kaşlarım çatıldı. Artık yaralanmaktan o kadarda korkmuyordum ama... yinede hareket eden bir asansörün üzerinde ilerlemek biraz korkutucuydu. Neden asansöre binmediğimizi, merdivenleri kullanmadığımızı yada ön kapıdan çıkmaya çalışmadığımızı anlıyordum. Üç seçenektede hızlıca yakalanabilirdik. Kestirme ve hızlı bir yol gerekiyordu.
Durup Barlas'a baktım "Sadece ikimiz mi?" Dedim.
Barlas arkamızdaki koridorda bizi takip eden hastalıklılarla savaşan Engin, Melek ve Savaş'a doğru kısa bir bakış attı ve bana döndü "Neden olmasın?" Dedi.
"Barlas onları burada bırakamayız."
Yanıma gelip elimi tuttu ve beni asansörün kapısına doğru yaklaştırdı "Melek ile bunu çoktan konuştuk. Onlar çıkmak için başka bir yolu kullanacaklar. Önemli olan biziz, bize odaklan." Dedi.
Elimi kendime çektim "Peki Savaş ve Engin? Savaş'ı daha yeni buldum. Hala benden sakladığı sırlar için ona söyleyecek şeylerim var." Dedim.
Barlas gülümseyip saçlarımı karıştırdı "O iyi olacak güven bana. Sokak inatçı bir adamdır." Dedi.
Asansörü taşıyan kabloların hareket ederken çıkardığı vızıltıyı duyduğumda dudaklarımı birbirine bastırıp dövüş seslerinin geldiği koridora baktım. Barlas elini yanağıma koydu ve kafamı çevirip ona bakmamı sağladı. Doğrudan gözlerime bakarken gülümsedi "İnsanlar istediğinde seni geride bırakıyor ve istedikleri kadar bencil davranıyor... sen neden yapamayasın? Buradan çıktığımızda her şey yoluna girecek, güven bana." Dedi.
Yanağımdaki elini tuttum ve gözlerimi kapatıp avcuna bir öpücük bıraktım "Sana güvenmiyorum Barlas." Dedim.
Barlas bu cevabı bekliyormuş gibi gülümsedi. Onu geride bırakıp koridora doğru koştum. Bir hastalıklının bacaklarını kesen Savaş'a doğru bağırdım "Hayatta kalsan iyi olur yoksa mezarına sıçarım baba!"
Savaş dövüşün ortasında duraksadı ve bana döndü parlayan gözleriyle "Bana baba mı dedin sen? Kayra-" Cümlesini devam ettiremeden bir hastalıklının attığı tekmeyle duvara doğru fırladı.
Güldüm ve geri dönüp hılıca Barlas'ın yanına koştum. Bu kadarı bile Savaş'ı gaza getirmeye yeterdi.
Barlas ayağını yere vurarak yaklaşan asansöre bakıyordu. Adımlarımı hızlandırıp asansörün kapısına doğru koşup Barlas'ın ceketini ensesinden tutup onuda yanımda sürükleyerek asansör boşluğuna atladım.
Kısa bir düşüşün ardından hareket eden asansörün üzerine düştüm. Fizik kurallarını sikip attığım için bir an dengemi sağlayamadım ve zar zor ayaklarımın üzerinde durdum.
Barlas yanımda yere düşmüştü. Sırt üstü dönüp "Keşke atlarken haber verseydin." Diye söylendi. Kıkırdadım ve kafamı kaldırıp kabloların arasında hızla ilerleyen asansörü izledim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETE [gay]
ActionKaranlık Dünya, pis zihniyetli insanların pis işler çevirdiği bir alt dünyadır. Kayra ve Barlas birbirlerinden bağımsız şekilde bu korkutucu dünyadan kurtulmanın hayaliyle büyürler ancak büyüdükçe hayat onların ışığa çıkan bütün yollarını kapatır ve...