'

27 3 0
                                    

Koca bir boşluk yer edinmiş ruhumun tam orta yerinde. Ne yapsam dolmayan, rüzgar geçirdikçe sızlayan koca bir boşluk...

Yokuşlardan yürüdükçe yoruluyorum, düşündükçe kusuyorum ve ağladıkça uyuyorum. Öylece geçip gidiyor günlerim; dolu otobüs durağında bekliyorum tek başıma kalana dek; gün doğumunda evden çıkıyor, batışına kadar dolanıyorum sokaklarda. Hayır, bir şey aradığımda yok, belki bir şey bulurum umuduyla yürüyorum. Çoğu kez de kayboluyorum, bir ağacın altına kıvrılıp düşler alemine dalıyorum.

Boşluğun girdabına düşüyorum her seferinde. Derin bir uğultu çınlıyor kulaklarımda, baş döndürücü bir yolculuk. Bazen ruhumu görür gibi oluyorum, gözlerindeki o yenilgi ve yorgunluk hiç gitmiyor gözlerimin önünden, bir serap gördüğümü sanıyorum, kendime gelemiyorum. Yorgunluktan bitap düşene kadar girdapta savruluyorum. Kimse kurtarmaya gelmiyor, yalnızlığıma ağlıyorum bu kez de. Birinin gelip gerçekten güvende olduğumu hissettirmesini istiyorum...

Evim gibi hissetmiyorum hiçbir yeri. Bu dünyayı hala benimseyemedim, sokakları hala yabancı bakıyor bana. İnsanlarıyla da anlaşamıyorum. Zihnimi bir parçalanmışa çevirdiler ve şimdi de sırf bu yüzden benden nefret ediyorlar. Ne yapsam düzelmiyor. Ne parçalanmışlar söz dinliyor ne de ruhumun boşluğu doluyor...

DKB ZihniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin