27.04.2023
Hayır, ağlamamalıyım. Şu anda olmaz. Bana ihtiyaçları var. Ağlamak için gece yarısını beklemeliyim. Gece yarısı sessizce hıçkırıklara boğulabilirim ama şu anda olmaz. Sorumlu olduğum kişiler var, onların yanında olmalı ve dik durmalıyım.
"Anneler ağlarsa çocuklar da ağlar."
Bütün düşüncelerimi bir sıraya dizdim, önüme koyuverdim. Şimdi konuşmam daha rahat olacak.
"Geçmiş olsun, annecim."
Öldüğüm zaman çok ağlama olur mu? Kardeşlerimin ömür boyu sulu göz olarak yaşamalarını istemiyorum. Şimdi daha iyi misin? Sırtına yastık koyayım mı?
O sadece bir görevli, ben onun elçisiyim. Onun hisleri yok, o bir ölüydü ve onu canlı kılan benim. Evet, ona bu kadar iyiliğim dokunurken neden hala bana bir beden armağan etmiyorsun? Benden neden esirgiyorsun bunu? Senden ölesiye nefret edeceğim ve tüm herkesi sana karşı örgütleyeceğim. İdamın çok yakında gerçekleşecek! Artık bir yaratıcı değilsin, gardını indir.
Ağlamak istiyorum. Birine sarılıp hüngür hüngür ağlamak istiyorum. Teselli etmesin beni, gözyaşlarımı da silmesin öylece dursun ve sarılsın bana. Neredesin sen, neden yanımda olmuyorsun? Beni hiç mi sevmeyeceksin? Neden gelemiyorsun? Beni hiç mi merak etmiyorsun ama buna rağmen ben senin özlemini çekiyorum. Boşlukta koca bir beden, sarıp sarmalıyor beni, saçlarımı usulca okşayıp kulağıma sessizce fısıldıyor:
"Şşşt, her şey geçti. Artık ben geldim, gülümse."