Nihil'den alıntı
Kodes, 1914?
umudun ipine sarılarak kendimizi ölüme doğru itiyoruz.
kuzgunlar kıskanırlar hapishane avlularını.
öpülmeyen dudaklarımız titrer ha bire.
insanı kendinden geçiren yalnızlık, sen ne büyüksün.
orada, dışarda dünya var, orada hayat doludizgin.
orada insanlar nereye isterlerse gidebilirler.
bir zamanlar biz de onlardandık.
ve şimdi unutulduk ve maziye gömüldük.
geceleri dar yataklarımızda mucizeler düşlüyoruz.
gündüz ise ürkek hayvanlar gibi amaçsızca dolaşıyoruz.
demir parmaklıkların arasından hüzünle dışarıyı gözetliyoruz.
ve tanrı'nın bize bahşettiği hayattan
başka kaybedeceğimiz hiçbir şeyimiz yok.
yalnızca ölüm var avcumuzda.
kimselerin elimizden alamayacağı özgürlük:
bilinmeyen topraklara yolculuk.
Dansçı?
sana kalırsa ben zaten mimlenmişim
ve ölüm listesinde beklemedeyim.
bu beni birçok günahtan alıkoyuyor.
hayat içimden nasıl da yavaş çekiliyor.
ve adımlarım çoğu zaman kederli,
kalbimin atışları hastalıklı
ve her geçen gün zayıflıyor.
ölüm meleği odamın ortasında dikiliyor.
oysa ben nefessiz kalana kadar dans ediyorum.
yakında mezarımda yatıyor olacağım
ve bana sokulan kimse olmayacak.
ah, ölene kadar öpülmek istiyorum.