'

57 5 1
                                    


Gün doğumuna karşın saatlerde, çığlıklarının yankı ettiği odasında soğuk duvar kenarına oturmuş iki eli ile kulaklarını kapatıyordu. Geceden beri sürekli ağlayan küçük çocuk onu hiç uyutmamıştı. Annesi onu uyumaya odasına gönderdiğinde 'iyi geceler' dileklerinde bulunmamıştı ve bir süre onun gelmesini ve iyi geceler dileyerek yanağına öpücük kondurmasını beklemişti. Zaman geçmişti ve annesi gelmemişti. Yine de üzülmemişti çünkü geleceğini biliyordu. Tavana bakan yüzünü pencereye taraf çevirdi ve gözlerini yumdu. Yine güzel hayallerinden birini düşlerken olmasını istemediği şey yine oldu. Küçük çocuk yine şiddetle ağlıyordu. Gözlerini açtı, yatakta oturur pozisyona geçti ve onu sakinleştirecek bir şeyler mırıldandı. İse yaramadı. Bir masal anlatmaya başladı. İse yaramadı. Kendisi de küçüktü korkmaya, ağlamaya başladı. Küçük çocuk ve o, ağlayarak annesinin odasına gittiler. Ve kapıyı sessizce açarken annesinin uyuduğunu gördü. 'Bu haksızlık' diye geçirdi içinden. Annesinin yanına sessiz adımlarla gitti kolunu dürtmeye başladı. Ve annesi uyanmadı. Biraz daha sert dürtmeye başladı. Bu kez tek gözünü açtı. Sonra iki gözünü de açtı ve sorarcasına ona baktı. "Anne, küçük bir çocuk var, onu göremiyorum ama çok ağlıyor. Bak hâlâ ağlıyor, hadi gel ona neyi olduğunu soralım." Burnunu çekerek annesini kaldırmaya uğraştı. O da küçüktü ve kendisi de ağlarken ilk onu düşünmüştü. Çünkü kendisinin daha şanslı olduğunu düşünüyordu bu yüzden ona yardım etmek istiyordu. Şanslıydı, onun annesi vardı ama o küçük çocuğun annesi yoktu, kaybetmişti onu. "Tatlım, kimse ağlamıyor. Yatağına gidip uyu, bugün çok yoruldum." Annesi gözlerini yumup uyumasına dönerken öylece kalakaldı. Sonra geldiği gibi sessiz adımlarla çıktı oradan. Odasına dönerken daha fazla ağlamaya başladı. Annesi ona yardım etmemişti. Onu, bu ürkütücü ve nereden geldiğini bile bilmediği ağlama ile tek bırakmıştıOdanın ortasında öylece dururken yatağına gitmek istemedi. Bir duvar kenarına usulca çöktü. Dizlerini karnına çekti ve yüzünü dizlerine gömdü. Zaman ilerledikçe çocuğun ağlamasının susmasını bekliyordu. Zaman ilerledikçe annesinin odasına gelip onu kucağına alıp sarılmasını bekliyordu. Ama zaman ilerliyordu ve ne küçük çocuk ağlamayı kesiyordu ne de annesi gelip ona sarılıyordu.

DKB ZihniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin