☀️22.BÖLÜM - Part 1☀️

5.5K 392 229
                                    

Bahar dönemi ders kaydını yapmaya çalışıp sisteme giremeyen yazarın çıldırmamak için buraya kaçtığı doğrudur. (O kayıt olana kadar sabahlıcaz yine 😒)

Beğeni atıp yorum yapın da sevineyim bari 😂 Çıkar peşindeyim daima hahha

Hadi keyifli okumalar salıyorum sizi 😘

☀️☀️☀️

Gün bana Kerem'in sesiyle aymıştı. Gözümü açtığımda yatağın orta yerinde yalnızdım. Yatağın orta yerinde Memet'sizdim.

Ellerimi gözümü ovuşturmak için kullanırken kendimi yatakta kaydırdım. Kerem'i beşiğinden çıkarttım. Bana sarıldı hemen. Ben uyanana dek biraz ağlamış gibiydi. Onu öperek teselli ederken Mir'in beşiğine geçtim. Eve dönünce emzirmemiştim. Acıkmamış mıydı?

Boş beşikle karşılaşmayı beklemiyordum. Kerem'i sallarken odada gözümü gezdirdim. Memet'in gece giyindikleri dün çıkardıklarının yanında, yerdeydi. Banyonun ışığı kapalıydı. Memet çoktan kalkıp giyinmiş olmalıydı. Mir'i o mu almıştı? Beni niye uyandırmamıştı? Emzireceğimi tahmin etmesi gerekti. Mir'i benden niye alıyorlardı?

Kerem'in eline oyuncak ayısını tutuşturup bir etek üstüne bluz giyip başıma da gündelik tülbentlerimden birini geçirdim. Oğlumu oyuncağıyla beşiğe koydum. Yatağı toplayıp Memet'in kıyafetlerini topladım yerden. Kerem'i alıp odadan çıktım.

Basamakları inerken avluda toplanan kahvaltıyı görmüştüm. Herkes yemiş miydi? Memet?

Mir'i Hozan'ın kucağında gördüm.

"Oo... Niye bu kadar erken(!) kalktınız?" diyerek göz kırptığında gülümseye çalıştım.

Ona Kerem'i uzattım. Mir'i aldım. Ağzı hemen göğsümü aranmıştı. "Herkes nerede?" diye sordum.

"Mezarlığa geçtiler," dedi Kerem'i ayakları üzerine dikerken. "Ben erken gidip geldim siz yalnız kalmayın diye. Onlar biraz önce çıktılar."

Xezal sofrayı silmek için elinde bezle gelince beni görüp duraksamıştı. "Yenge ben seni unuttum. Çay var daha. İstersen mutfağa hemen..."

"Mir'i doyurayım sonra ben hazırlarım. Sen işini bitir." Hozan'a döndüm. "Kerem'e bakarsın değil mi?"

"Sorma artık böyle şeyler," dedi kucağına oturturken.

Mutfağa geçip kapıyı kapattım. Bluzumu yukarı kaldırıp Mir'i göğsüme tuttum. Xezal bulaşıklara girişmişti. "Sen niye gitmedin? Ben hallederdim."

Omzu üstünden baktı bana kısa bir an. "Gidecektim. Annem tutturdu kal diye. Gönül yengem var ya."

"Ben buradaydım," dedim ama anlamsız bir sözdü dediğim. Sosin Hanım gelinini elbette benimle bırakmayacaktı. "Bulaşıkları bırak bari."

"Bitti sayılır." Sudan geçirdiklerini tepsiye dizerken bana baktı yine. "Belki sen dediğin kurabiyelerden yaparsın. Çayı alır geçeriz avluya."

"Bugün olmasın," dedim. "Belki sonra." İnsanlar mezarlıktan geldiğinde benim evde keyif yapar gibi tatlı yapmam olmazdı.

"Hemen gelmezler. Cezaevine geçecekler. Abim herkesi görmek istediğini söylemiş Memet abiye." Musluğu kapattı.

"Sen?"

Tepsiye dizdiklerini kurulacakken duraksadı. "Ben normalde de gitmem pek."

Şaşırmıştım. "Abini görmeye gitmiyor musun?"

"Birkaç kez gitmiştim küçükken," dedi elindeki tabağı kurularken bana dönerek. "Çok hatırlamıyorum ama abim gelmesin demiş galiba. Sonra hep ablam gitti. Ben gitmedim."

Akşam GüneşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin