Baver'i hepimiz çok sevdik. Çünkü Akşam Güneşim gibi dramı bol bir hikayede bile yüzümüzü güldürdü. Çünkü ayakları yere sağlam basan, istediğini alabilen bir adam. Çünkü sözünün eri, zeki, ailesine bağlı, sadık bir adam. Çünkü o bizim çakalımız.
Peki biz Çakal'ı gerçekten ne kadar tanıyoruz?
🚬🚬🚬
"Niye içeri girmedin?"
Abisi uzaklaştıktan sonra iç cebinden sigara paketini çıkartan Baver, Berzan'ın sorusuyla paketin ağzını açıp ona uzattı. "Yak bi cugara. Aklın başına gelsin."
Berzan içeceği varsa da Baver'in uzattığı sigaradan almak istememişti. "İçeri niye girmedin, diye sordum. Cevap ver!"
Paketi geri çekip içinden kendi için bir dal çıkarıp dudaklarının arasına yerleştirdi Baver. Paketi cebinin içine atarken sigarası düşmesin diye bastırdığı dudaklarının kenarını aralayıp konuştu. "Senin sesin bazen çok çıkıyor. Biz bunları ergenlikte bırakmadık mı aşkım?"
"Siktir lan pezevenk!" derken sinirden Baver'in üzerine yürüyeceğini hissetmişti Berzan. Düşmanın ininde kendi dayıoğluyla birbirine giriyor olmayı kendine yakıştırmıyordu sadece. "Bırak bu samimi kardeş ayaklarını. İşine gelmeyince nasıl bir pisliğe dönüştüğünü gördüm."
Çakmağıyla sigarasının ucunu tutuştururken tüm ilgisi rüzgârın geldiği yönün alevini savurmamasında olan Baver tepki bile vermemişti. Çektiği dumanı dışarı üflerken Yaman'ların malikanesini göz ucuyla tarıyor, içinden burada kaç adam olduğunu hesap etmeye çalışıyordu. Düşündüğü tek şey: 'Bir gün karşı karşıya kalsak, hangimiz alır Yaman? Gölgede hangimiz büyüğüz?'
"Sana konuşuyorum lan!"
Ciğerlerini dolanıp gelen dumanı üflerken gözünü malikanenin bahçesinde gezdiriyordu Baver. "Dinliyorum bebeğim. Pislik mislik diyordun." Gülümsedi. "Qurbana binê lingên min be inşallah.*(Ayağımın altına kurban ol inşallah.) Nasıl kıyıp pislik diyorsun sen bana?"
Berzan'ı bu tavırlar daha da çileden çıkartıyordu. "Sen bu şekilde herkesin gözünü boyamaya devam et. Ben senin karanlık tarafını biliyorum. Beni kandıramazs..."
Baver'in baş parmağıyla işaret parmağının arasına aldığı sigarayı ağzından çekip Berzan'a bakması, onu susturmaya yetmişti. "Karanlık taraf maranlık taraf..." diyerek çattı kaşlarını. "Hiç o yakışıklı ağzına yakışıyor mu halaoğlu? Duyan olacak, gerçek sanacaklar," derken uyaran sesi yalnız olmalarına karşın yalnız olmamalarındandı. "Sen Civan için gerilmişsin biraz. Sırtımı çevireyim, çak bi tane için soğusun istersen."
"Masken düşecek Baver," dedi Berzan ise. "Ben açık edemem belki ama elbet masken düşecek. O zaman herkes sana sırtını dönecek. Yol yakınken gel bu işt..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akşam Güneşim
Romance'Ben en çok akşam güneşini severim Mem. Sarının en masum, turuncunun en tutkulu, kırmızının en şefkatli hali demek çünkü. Ben akşam güneşinin alacasına meftunum. Sen bu aciz yüreğimin akşam güneşisin Mem.' ...