Vallahi bu defa gerçek bölüm 😂 Gönül rahatlığıyla okuyun. 1 Nisan bitti 🥳
Herkesi öpmüşüm 😘 Keyifli okumalar!
☀️☀️☀️
Odanın kapısı aralandığında gözlerim de aralanmıştı. "Uyuyor," diye fısıldadı biri. Kapıyı kapadı. Öbür tarafa dönüp yatmaya devam ettim. Ne kadar vakit geçti bilmem, kapı yine aralandı. "Uyuyor daha," dedi yine aynı kişi. Kapı kapandı. Gözlerimi kapadım. Bir kez daha kapının sesini duyduğumda oda karanlıktı. Doğruldum. "Uyandı."
Zelal'in sesine döndüm. Kulağındaki telefonu indirdi. Kapının ağzında duruyordu. "Abim ilaç içecek diyor. Uyandıysan telefonuna bakacakmışsın."
Telefonum neredeydi? Elimi gezdirip buldum. Ekranda bir sürü arama vardı. Hepsi Memet'tendi.
Ne çok aramışsın Mem?
Elim telaşla ismini buldu. Aradım geri. "Alo..."
"İlaç vaktini geçiriyorsun," dedi direkt.
"Hangi ilaç?" Poşeti hiç açmamıştım. Önüme çekip içindekileri düşürdüm. "Sen neredesin?"
"Yoldayım." Saat kaçtı? "İstediğin bir şey var mı?"
"Yok," dedim ilk. Tam ayılamamıştım. "Neyi sormuştun?"
"İstediğin bir şey var mı, dedim Zühre?"
"Ne gibi?" İlaç paketlerine bakarken şu an içmem gerekenleri ayırıp gerisini poşete atıyordum.
"Ne bileyim Zühre? Canın ne istiyorsa..."
Canımın ne istediğini mi soruyordu? Poşeti kenara koyup yatağın üzerindekileri üst üste dizdim.
"Bilmiyorum Memet. Sen gel yeter," dedim yataktan kalkarken. "Yani... Geç olmuş. Gel artık."
Beşiklere yaklaştım. Kerem sesimle nasıl rahatsız olmamış diye kontrol edeyim dediğimde beşiğin boş olduğunu gördüm. Diğer beşiğe geçtim. Mir de yoktu.
"Duruma göre bakacağım bi."
"Tamam," diyerek kapattım. Odanın kapısını tek elle açarken ilaçları kendime yaslamıştım. Aşağıda bir kalabalık sesi yukarıya taşıyordu. Merdivenlerin başından baktım. Misafirimiz mi vardı?
"Uyandın mı yenge?" Xezal'ın sesiyle ona döndüm. Elinde bir tepsi vardı. Gönül'e yemek çıkarmış olmalıydı. Saat kaçtı gerçekten?
"Misafir mi var?"
"Civan abi için gelenler halamlara sığmamış. Hozan abiyle geldi birazı."
"Beni niye kaldırmadınız?" Evde misafir varken odamda uyumuş muydum?
"Zelal'e Memet abi tembih etmiş. Kaldırmayın, iş yapmayacak, çocukları siz alın, diye."
"Olur mu öyle şey?"
"Yemek yendi zaten. Çayı da yolladık. Yapacak bir şey yok ki."
Xezal'la birlikte merdivenleri inmeye başladım. "Tanıdık mı misafirler?"
"Valla ben bile tanımıyorum."
"Yine de selam vereyim."
"Kadın yok. Erkek hep gelen."
"Ha... İyi o zaman. Ayıp olurdu çünkü."
Mutfağa geçecekken kadın odasından gelen kız seslerini duydum. "Kadın yok demiştin?"
"Bizim kızlar. Halamın yeğenleri. Misafirlerle birlikte geldiler."
"Niye demedin? Onları göreyim hiç değilse." Oturma odasının aralık kapısından baktım. Hepsini Gulazer halanın evinde görmüştüm. Tanıyordum artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akşam Güneşim
Romance'Ben en çok akşam güneşini severim Mem. Sarının en masum, turuncunun en tutkulu, kırmızının en şefkatli hali demek çünkü. Ben akşam güneşinin alacasına meftunum. Sen bu aciz yüreğimin akşam güneşisin Mem.' ...