8. BÖLÜM: "BEŞİNCİ ADA"

47 3 0
                                    

   İstemsizce gözlerimi yumdum. Anlatacaklarım gözlerimin önüne gelsin istemiyordum. Derin bir nefes almaya gerek görmeden başladım. Alsam da işe yaramayacaktı çünkü...
-"Beşinci Ada ölümle eş değer. Orada yaşama şansın neredeyse yok. Diğer dört adanın suçluları oraya atılıyor. Evet, atılıyorlar. Helikopterlerle havadan aşağı bırakılıyorlar. Paraşütsüz. Çok yüksekten değil. Hemen oracıkta ölmesinler işkence çeksinler diye... Çoğu sakat kalıyor. Kolu, bacağı kırılıyor. O şekilde ıssız bir adada hayatta kalmaya çalışıyorlar. Üstelik çıplaklar, tamamen... Diyelim bir şekilde az kırıkla atlattın ve hayattasın. Yemek yok, su yok, barınacak yer yok. Senden önce oraya atılmış binlerce mahkum var. Belki de seni havadan onlar için bırakılan taze bir yiyecek olarak görüyorlar. Saklansan, yemek ve su nasıl arayacaksın? Saklanmasan diğerleriyle nasıl başa çıkacaksın? Düşünsene, kabusun içinde gibisin."
-"Bu dehşet verici... Anlayamadığım tüm bunlara ne gerek var? Madem insanları orada ölüme terk ediyorlar, hemen öldürsünler? Bu kadar gösteriye harcanacak emek, para ve zaman da yanlarına kalır."
-"Onların görüşüne göre, o zaman bir caydırıcılığı kalmazdı verilen cezanın. Diğer adalardaki insanların Beşinci Ada korkusu çok büyük olduğu için suç oranı bu kadar düşük, bu kadar rahat yaşanıyor. Düşünsene senin gibi bir yabancı kendine yalnız yaşayan bir kadının yanında yer bulabilir miydi? Tabi ki bu durumu haklı bulduğum için değil, tam tersi, insanların böyle bir düzende mutluluk içinde yaşamasını aklım almıyor. Sana daha önce bahsettiğim gibi; Beşinci Ada'ya kimin gidip kimin gitmeyeceğinin kararını yalnız Birinci Ada'daki azınlık belirliyor. Doktorlarını ve korumalarını saymazsak geriye kalan beş yüz kişi falan..."
-"Sırf kafaya taktıkları için oraya gönderdikleri insanlar da vardır yani... Onlarla aynı fikirde olmadıkları için, onlara karşı geldikleri için."
-"Evet, adalardan eksilen kişiler oluyor. Nereye gittiklerini bilmediğimiz."
Cümlemi tamamlar tamamlamaz dehşete düştüm. Yıllardır hiç aklıma gelmemiş miydi yoksa aklıma getirmemeye mi çalışmıştım. Ya annemle babam...
-"Luna... LUNA!!"
-"E- Efendim?"
-"Bana bak lütfen!"
-"'Efendim' dedim ya!"
-"Şey mi yapsak... Bahçe! Evet, bahçede şey yapalım. Otları toparlayalım. Seninkiler rahat yürürler hem."
-"Benimkiler kim?"
-"Salyangoz arkadaşların."
-"Ben galiba biraz uzanmak istiyorum."
-"Tamam, yanına gelmemi ister misin?"
-"Gel lütfen..."
Şaşırdı.
-"Emin misin?"
-"Evet."
Ne zaman içeri geçtik, ne zaman dalmışım bilmiyorum. Üçlü kanepeye uzandığım gibi uyumuşum. Üstüme pike örtmüş Serbey. Uyandığımda evdeki kek kokusu çarptı burnuma.
-"Hayır ama... Kek kokusu huzurlu bir gün demektir. Bugün huzurdan eser yok, keki hak etmiyor bugün."
-"Ben hak ediyorum ama... Sen uyurken dünya kadar iş yaptım. Yoruldum ve kekimi yiyeceğim."
-"Neli? Güzelim keki sade yaptım deme lütfen."
-"Sadeli diyelim o zaman. Sadeli kek, en güzeli..."
Sadeli kek gerçekten de güzeldi. Üst üste üç dilim yemişim. Yemişim diyorum çünkü ben farkında olmasam da lokmalarımı sayan biri vardı evde.
-"Bir tane daha alabilir miyim?"
-"Hayır. İkinciyi yemen normaldi, üçüncü fazlaydı ama ses etmedim. Dördüncüye izin veremem."
-"E şekeri yok denecek kadar az ki bunun, ne olacak?"
-"Az ama var. Sonuçta şeker iyi bir şey değil ve dördüncü dilimi yiyemezsin."
-"Ohooooo yandık yani!! Kendi evimizde gördüğümüz muameleye bak!!"
-"İyi bakıyorum sana, ruhun yeteri kadar yaralı, bedenin sağlam olsun diye."
Doğru söylüyordu. Sinir bozucu şekilde doğruydu. Ben de onu sinir etmeye karar verdim.
-"Seni almaya geldiklerinde neden bu kadar geciktiklerini soracağım. Sonra da ekleyeceğim; 'Beslenmesine çok dikkat ediyor. Tuz, şeker falan tüketmiyor. Her gün adanın etrafında koşuyor. Çok sağlıklı yani, tam manasıyla özel güvenlik olmak için yaratılmış!'"
-"Senin özel güvenliğin yaparlar umarım beni, özel güvenliğin ve beslenme uzmanın."
-"Ha ha haaaa!!! Ne güldüm."
Aslında gülmüştüm ama içimden. Keşke öyle olsaydı. Keşke gitmek zorunda olmasaydı ve yanımda kalsaydı.

5 ADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin