18. BÖLÜM: "KENETLENME"

43 3 0
                                    

Kahveleri içerken biraz daha konuştuk. Kamo'nun da onlara olan nefreti bizimki kadar büyüktü. Çoğunlukla o anlattı biz dinledik. Bu duruma daha fazla dayanamamıştı.
-"E hep ben konuşuyorum. Siz biraz bahsedin tam olarak görev tanımınız nedir?"
-"Ben eş durumundan buradayım" dedim.
-"Anladım. Kocan başını yaktı yani..."
-"Risksiz ama anlamsız bir hayatım vardı. Şimdi risk dolu ama anlamlı bir hayatım var."
-"Vaaaaaay yengeee!!!! Sen seviyorum demesen de olur cidden!!!"
Gülmüştüm. Kamo'yu her geçen dakika daha fazla seviyordum. Meğersem bize bir Kamo lazımmış.
-"Ekip lideriyim" dedi Serbey. Normalde liderlikle övünülür. Bizim durumumuzda ise; "Boka en çok batmış kişi" anlamındaydı.
-"Nasıl ekip liderisin???!!! Dostum sen ciddi misin yaa???!!!"
-"Evet..."
-"E siz karı koca sıçmışsınız!!! En kötü durumda olanın ben olduğumu sanıyordum! Benden kötüleri de varmış! Ne yalan söyleyeyim, bi rahatlama geldi şimdi bana."
Kamo fazla açıksözlüydü. Hatta patavatsız da denebilirdi.
-"Ne diyebilirim ki... Zor durumdayız evet."
-"Mesleğin ne ki???"
-"Mühendisim."
-"Mühendis mi??!! Yoksa sen o dışarıdan gelen adam mısın??!!"
-"Evet, o benim..."
-"Ben o muşmula suratlı heriflerin evindeyken, aralarında konuşuyorlardı. 'Lidere bir kabul ettirelim gerisi gelir' falan diyorlardı. Demek senin hakkında konuşuyorlarmış! Yakışıklı adamsın ama! Tam lider tipi var sende."
-"Yakışıklılık bizi bu durumdan kurtarmayacak maalesef, daha ziyade akıllı olmalıyız."
-"Ben de mühendisim mesela... Demek ki adalı mühendis onlara yetmemiş, dışarıdan getirtmişler."
İkimiz de güldük bu sefer. Serbey'i özlemiştim. Onunla yalnız kalmayı... Üçüncü kişinin varlığı beni germeye başlamıştı fakat maalesef Kamo'nun hiç kalkası yok gibiydi.
-"Beni onlar getirtmedi. Ben savaştan kaçıp geldim. İlk durağım Üçüncü Ada'ydı. Luna'yla da orada tanıştık hatta..."
-"Ne zamandır buradasın?"
-"Bir ay olmadı. Üç hafta falan olmuştur."
-"Siz yeni evlisiniz yani! Hatta yeni tanışıyorsunuz! Kusura bakmazsanız, ben buna gülerim."
Gerçekten de güldü. Hem de kahkahalarla... Bu kadarı fazlaydı artık Kamo efendi!
-"Aynen dediğin gibi yeni evliyiz ve biliyorsundur ki; yeni evlilere ziyaret kısa tutulur!!!" diye çıkıştım.
-"Aaaa evet ya... Ben şey... Biraz fazla oturdum cidden değil mi? Sizi yalnız bırakayım yeni evliler. Bu arada dairenin büyüklüğünün sebebi de belli oldu. Burası liderin dairesi, bizse onun ekibiyiz."
-"Kaç kişisiniz?" diye sordu Serbey.
-"Sanırım sekiz..."
-"Onlar da burada mı kalıyor?"
-"Buradalar ama daha tanışmadım hiçbiriyle."
-"Umarım onlar da bizim gibi düşünüyorlardır. Aynı fikirde değilsek nasıl yol alabiliriz bilemiyorum."
-"Sen merak etme lider, bir çıkar yol buluruz."
Kamo çıktı. Serbey'e döndüm.
-"Sevişmek istiyorum."
Serbey'in gözleri parlamıştı.
-"Ben de... Hem de seni ilk gördüğümden beri..."
-"Madem senin de rızan var. E hadi o zaman!" deyip güldüm.
Dairenin içi loş ve serindi. Bana doğru yaklaştı. Yavaşça üstümü çıkardığında ürperdim. "Dikkat edelim, çocuk sahibi olmak istemiyorum" dedim. -"Bunu duyduğuma sevindim" dedi. "Sevişmelerimiz çocuk amaçlı değil de, birbirimize doymak için olacak o zaman..."
"Aynen öyle!" dedim ben de göz kırparak.
Birbirimizi tamamlamıştık. Sanki o benim için, ben de onun için yaratılmıştım. Aldığımız zevk sadece bedenlerimizden değildi. Öyle bir bakıyordu ki bana... Başta bu bakışlardan gözümü kaçırıyordum ama artık istediği kadar derine inebilirdi. Karı kocalık bizim için çok yavan kalacaktı belli ki... Hayatı beraber sırtlanmış olmak, aynı amaç uğruna savaşmak, aynı insanlara kin gütmek, aynı huzurlu ve adil yaşama kavuşma isteği... Tüm bunlar bizi bir yapıyordu asıl. İki kişi değildik artık. İki ayrı bedende tek kişiydik. Birbirimizi lafın gelişi değil, gerçekten seviyorduk.

5 ADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin