"Güzelim?" Mert'in sesi ile artık odadan çıkmam gerektiğini anlamıştım. Ama şarabın etkisiyle başım hafif dönüyordu ve ben üzerimi değiştirmeye çalışıyordum. Ah, neden içtim ki?
Elbiseyi üzerime geçirip ayakkabımı giydim. Fakat bir sorunum vardı. Kendi kendime söylenirken Mert kapıyı hafifçe aralayıp bana baktı.
"Yavrum hazır mısın?" diye sorduğunda başımı iki yana sallayıp fermuarı kapatamadığımı söyledim. Mert pis pis sırıtarak yanıma geldi ve "Biliyorum." dedi. Tabi ya! Elbiseyi o almıştı ve onu biraz tanıyorsam beni utandırmak için bunu bile bile bu elbiseyi almıştı.
"Tamamdır." diyerek geri çekildiğinde beğeni dolu bakışları bedenimde dolaştı. Bu yanaklarımın ısınmasına sebep olurken ne yapacağımı şaşırmıştım.
Heyecandan kısık çıkan sesimle teşekkür ettim. Ellerini belime koyup beni kendine çekti ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Gözlerim gözlerinde kalırken o dudaklarıma bakıyordu. Eğilip dudaklarıma öpücük kondurdu ve geri çekilip bana baktı. Şarabın verdiği cesaretten mi bilinmez ellerimi yüzüne yerleştirip kendime çektim. Ve sanki yılların özlemini gidermek istercesine öptüm. Mert anında karşılık verirken kendini bana bastırdı. Kalbim hızlanmıştı ve ben bu heyecanı kontrol edemiyordum. Ve bunu en kısa sürede öğrenmeliydim. Kesinlikle!
Mert arabasını isterken bende sessizce bugün yaşadıklarımızı düşünüyordum. Mert dışarıdan göründüğünün aksine çok eğlenceliydi. Ve biz bugün çok eğlenceli vakit geçirmiştik. Tabi sonrasında ben şarabın etkisiyle duygularıma hakim olamamış ve ağlamıştım. Ama yaşadıklarımı kime anlatsam da Mert'e anlattığımda yaşadığım hafifleme hissini vermeyecekti. Öyle de oldu zaten.
Ben düşüncelere dalmışken gözümün önünde patlayan flaşla aniden irkilip çığlık atmıştım. Soru yağmuruna tutulmuştuk ama ben bu sırada sessizliğimi korurken Mert magazin muhabirlerine "İyi akşamlar arkadaşlar. Kolay gelsin." demiş ve o da sessizliğe gömülmüştü. O sırada muhabirlerden birinin sorusu istemsizce gülümseyip Mert'e bakmama sebep olmuştu.
"Mert bey Azra hanımın sizin lise aşkınız olduğu söyleniyor, bu konuda bir açıklama yapacak mısınız?"
"Lütfen açıklayın Mert bey." diyerek Mert'i utandırmak istemiştim ama Mert gülümseyerek bana baktı ve göz kırptı. İkimizde gelen soruları yanıtsız bırakırken vale arabayı getirip kapımı açmak üzere diğer tarafa yöneldi. İkimizde güçlükle arabaya geçerken Mert bu görüntüyü yakalayacaklarını bile bile beni kendine çekip dudaklarıma öpücük kondurdu. Bunu az önceki utandırma çabama karşılık yapmıştı, biliyorum.
"Bilerek yapıyorsun." diyerek geri çekildiğimde "Tüm camia senin kime ait olduğunu bilmeli." cevabını almıştım. Gerçekten beni utandırmayı biliyordu. Ama daha önemlisi bunu yaparken bundan inanılmaz bir zevk alıyordu.
"Sayın müstakbel Karasay, ailemle ilk yemeğe hazır mısın?" diye sırıttığında heyecan tüm damarlarımda dolaşmaya başlamıştı bile. Cevap olarak sadece başımı sallamıştım ama buna hiçte hazır olmadığımın farkındaydım. Yine de derin bir nefes alarak Mert'in kapıyı çalmasını izledim sessizce. Kapıyı genç ve güzel bir kız açmıştı. Evin çalışanıydı fakat cidden çok güzeldi.
"Hoşgeldiniz." diyerek bizim geçmemiz için geri çekildi. Mert ona cevap vermezken ben gülümseyerek "Hoşbulduk." dedim. Kıza neden böyle davranmıştı ki?
Nermin teyze "Hoşgeldiniz çocuklar." diyerek oturduğu koltuktan kalktı ve gülümseyerek karşıladı bizi. Yanaklarımdan öpüp sıkıca sarıldıktan sonra yine aynı sıcaklıkla bakmaya devam etti. Mithat amca ise yaptığı telefon konuşmasını yarıda kesip yanımıza geldi. Elimi sıkarak "Hoşgeldin kızım." dedi ve Nermin teyzenin yanına geçti. Gülümseyerek "Hoşbuldum Mithat amca." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE SENİNLE
ChickLit"Ben seni sevmek dışında ne yaptım? Senden başka biri nasıl sevilir onu bile bilmiyorum ben. Yıllar sonra gelip oynadın mı benimle? Ne geçti eline ya! Ne geçti! Seviyorum ya ben seni! Aşığım sana ben! Ama sen? Sen sevdin mi beni? Ya sevmeyi geç! Sen...