İçimdeki heyecan ve mutluluk ile herkesten önce uyanmış ve kahvaltı hazırlamıştım. Asel'i uyandırdıktan sonra annemle babamın kapısını tıklatıp kahvaltının hazır olduğunu söyledim. Babaannemi de uyandırdıktan odama gidip alışveriş için hazırlandım.
"Kızım çok güzel görünüyorsun." dedi babam başıma öpücük kondurduktan sonra. Gülümseyip teşekkür ettim ve çayları doldurup servis ettim.
"Azra Defne gelecek değil mi?" diye soran Asel'e "Hı hı. Dün mesaj attım." dedim kısaca. Kahvaltının ardından babam işe gitmiş, babaannem de salonda televizyon karşısına kurulmuştu. Ben mutfağı toplarken annem ve Asel'de hazırlanmaya geçmişti. Bulaşık makinesini çalıştırdıktan sonra çalan kapıyı açmaya gittim.
Kapıyı açmamla kocaman bir buket ile şok olmuştum. Hemen yan taraftan gülümseyerek bakan Mert ile hem mutlu olmuş hem de şaşırmıştım.
"Günaydın sevgilim." dedi sıcacık gülümseyerek. Boynuna sarılıp "Günaydın aşkım." dedim. Diğer eliyle belime sıkıca sarılıp kokumu derince içine çekti.
"Günaydın kızım." Nermin teyzenin sesini duyunca geri çekilip ona da selam verdim. Annem kapıya gelip "Hoşgeldiniz. Gelin önce bir kahve içelim Nermin, sonra çıkarız." dediğinde Nermin teyze annemle birlikte içeri girdi. Bende Mert'in elindeki buketi alıp elinden çekerek içeri girdim. Onlar salona geçerken biz de mutfağa gittik. Ben kahve suyunu koyarken Mert babaanneme selam verip geleceğini söyledi. Asel'e kahveleri verip iki fincanı aldım ve balkona çıktım. Mert'in de gelmesiyle koltuğa oturduk.
"Düğün için kaç gün kalacağız İstanbul'da?"
"Güzelim şimdi şöyle hem düğüne hem de nişana katılacağız." dediğinde anlamadığımı belirttim.
"Atlas'ın abisinin düğünü var. Hemen arkasından Atlas'ın nişanı var yavrum. Yani ortalama dört beş gün oradayız."
"Peki bizim nişanımıza katılacaklar mı?" diye sorduğumda katılacaklarını söyledi.
"O zaman benim onlar için de elbise almam gerek."
"Sen onları düşünme güzelim. Ben hallettim bile." diyip göz kırptığında şaşkınca ona baktım. Beni kendine çekip "Sen bu ufak ayrıntıları düşünme. Ben herşeyi hallediyorum. Sen yalnızca geriye yaslan ve tadını çıkar. Bu mutluluğu en çok sen hakediyorsun." dediğinde huzurla gülümsedim. Her ne kadar içimden 'Sen bu zamana kadar neredeydin be adam?' demek gelse de kısık bir sesle teşekkür ettim.
Kahvelerimizi içtikten sonra içeride sohbete dalmış annelerimizi de alarak evden çıktık. Mert anahtarı bana doğru fırlatıp "Sen kullan bugün." dedi ve ön koltuğa kuruldu. Bende yerimi aldıktan sonra annemler ve Asel'in de binmesiyle yola koyulduk.
Mert keyifli bir halde arkadakilerle sohbet ederken ben Asel'den Defne'ye ne zaman geleceğini sormasını istedim. İş yerinde çıkan bir sorun yüzünden bize sonra katılacaktı. Nermin teyzenin tarif ettiği bir mağazaya girmek için arabayı park edip indim arabadan. Mağaza dışarıdan bile ihtişamı ile ben buradayım diyordu. Mert elimi tutup içeri girerken diğerleri de arkamızdaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE SENİNLE
ChickLit"Ben seni sevmek dışında ne yaptım? Senden başka biri nasıl sevilir onu bile bilmiyorum ben. Yıllar sonra gelip oynadın mı benimle? Ne geçti eline ya! Ne geçti! Seviyorum ya ben seni! Aşığım sana ben! Ama sen? Sen sevdin mi beni? Ya sevmeyi geç! Sen...