BEDEL

beni gamzende taşısan

BARAN

Şaşkınlık ve şokla Fırat bir bana bir Ezgi'ye baktı.itiraf etmeliyim ki Fırat bu tepkiyi sonuna kadar hak etmişti.Fırat kendini toparlayarak Ezgi'nin peşinden gitti.İki boğa karşı karşıya gelmiş ve ilk raundu Ezgi kazanmıştı ve benim tanıdığım Fırat asla bunun altında kalmazdı.Kısa bir süre sonra Ada geldi Fırat'ın ve Ezgi'nin masada olmadığını gören Ada

"nereye gittiler?" ellerimi kaldırdım

"valla benim bir suçum yok iki deli birbirine girdi" şaşkınlıkla sandalyesine oturan Ada

"ya nasıl olur,sen nasıl müsaade edersin?"

"inan sevgilim ben anlamadan her şey olup bitti."

Çantasından telefonunu çıkaran Ada

"Ezgi'yi arayacağım."

Masadan kalkan Ada bir süre sonra geri geldi

"ya beş dakikada ne oldu ,cidden hangi ara birbirlerine bu kadar gıcık oldular."

Benim yanımda Ezgi'yle konuşmaması sinirlerimi bozmuştu ama benim küçüğüm zaman içinde bana güvenmeyi öğrenecekti

"ne diyor Ezgi? "

"seni sevdiğinden sıkı adam olduğundan ama Fırat'ın beş para etmez bir adam olduğundan ve Frat'ın ona söylediği sözlerden bahsetti.ama Fırat'ta ayıp etmiş hemde çok ayıp o nasıl çirkin sözler, yoksa sende mi öyle düşünüyorsun?"

"ya saçmlama sevgilim ben o kadar geri kafalımıyım"

"bilmem öylemisin, seni hiç tanımıyorum ki"

"yapma Ada başkaları için bizi harcama"

"Ezgi hakkında böyle düşünmesi gerçekten kırdı"

Garsona çayı tazelemesini söyledikten sonra

"itiraf etmeliyim ki kardeşim ne kadar haksızsa Ezgi'de o kadar haksız.uzun uzun onlardan bahsetmek istiyorsan sevgilim bunu sonraya bırakalım, bugünü lütfen kendimize ayıralım"

Kahvaltımızı ettikten sonra yola çıktık Ada'ya araba almak istiyordum ama yine itiraz edecekti biliyorum o yüzden onu galeriye sokana kadar tek kelime etmeyecektim.Bir saatlik bir yolculuğun ardından galeriye gelmiştik yarım bir gülümsemeyle

"buraya neden getirdin beni ,araba filona yenisi katmak için mi?"

göz kırparak çevremdeki arabalara göz attım "

"hayır güzelim senin filonun ilk arabasını almak için"

şaşkınca bana bakan Ada

"ama benim araba alacak param yok ki,şimdilik düşünmüyorum hem toplu taşıma ne güne duruyor?" çevremdeki arabaları incelerken

"patronun demekki çok cimri biri sana hak ettiğin parayı vermiyor olmalı"

arabalardan birine yaslanan Ada

"aslında hayır cömert,yakışıklı ve çok tatlı biri ama bir kötü huyu var çok disiplinli"

yavaşça üstüne yürüdüm "demek çok tatlı biri sırf bu iltifatlara değer bulduğun için bile onu öldürebilirim sevgilim" gamzelerinden öperek

"keşke beni hep gamzelerinde taşıyabilsen Ada'm" utanarak yüzünü gizlemeye çalışan Ada

"hadi işini hallette gidelim artık." Geriye doğru bir adım atarak onu dayandığı arabadan kendime doğru çektim