BEDEL

1.kitap final

Merhaba arkadaşlar öncelikle büyük bir sabırla düzenlemeyi bekleyen arkadaşlara destekleri için teşekkür ederim, hikayenin eski hali beni biraz rahatsız ettiği için değiştirme kararı almıştım, o nedenle eski bölümlerin tamamını kaldırdım ve yeniden düzenlemeye başladım daha öncede dediğim gibi çok büyük değişiklikler olmadı ama yeni cümlelere yeni küçük hikayeler bulabileceksiz  bu haliyle bilenler bilir hikaye aslında benim için burada birazdan okuyacağınız finalle benim için bitiyor 2. kitap aslında okurun finali bir yerde benim için, Ada ve Baran'cılar ikisine bende okurlara kıyamadım umarım eski halini bilenler yeni halini, kitabı yeni okumaya başlayanlarda hikayenin genelini beğenmiştir.

Aramıza yeni katılanlar için 2. kitapta buradan devam ediyor olacak, ayrıca  Ateş'in Kızı isimli hikayemin  2 ana  karakterini burada var olan Ezgi ve Fırat oluşturuyor. 

Şimdiden iyi okumalar yorumlarınızı bekliyorum sevgiler....

Final/ 4 yıl sonra

Bugün kefeden erken çıkacaktım yapmam gereken yığınla iş vardı ve hepsini yarına kadar bitirmem gerekiyordu.Dolaptan çocuklar için yaptığım özel elmalı turtaları çıkardım, özellikle Asya bu tatlıya bayılıyordu ve yemekten sonra onlara sürpriz yapacaktım. İçerde bulaşıkları yıkayan Dylan'a seslendim

"ben çıkıyorum buralar sana emanet" elleri sabunlu çıktı

"merak etme patron her şey istediğin gibi olacak"

gülümsedim ne kadar sakar olsa da iyi bir çocuktu bütün kaprislerimi çekiyordu Göksun telaşla içeri girdi

"çok üzgünüm geciktim ama kütüphaneden tezim için almam gereken bir kitap vardı."

"sorun değil Göksun hadi keyfinize bakın"

Göksun İstanbul'dan New York'a tarih okumak için gelmişti tam bir çılgındı ve ben bu kızın yaşam enerjisine bayılıyordum. Dylan

"hadi Türk kızı hazırlan bulaşıklar kurulanmak için seni bekliyor"

New York'a geldiğimizde bir süre ne yapacağımı düşünmüş ve ardından da burayı açmaya karar vermiştim.Türk tatlıları,kekleri ve kahvesinin servis edildiği şık ufak bir yerdi ve kısa sürede çeşitli gurme dergilerinde kendimize yer bulmuştuk.Ünlü müşterilerimiz bile vardı ve burayı çekip çevirmek keyifliydi.

"Ben yokken didişmeyin sakın ve çıkarken arka kapıyı kontrol etmeyi unutmayın"

Çantamı aldım ve dükkandan çıktım.Arabaya bindim ve eve doğru ilerledim.Yaz yavaş yavaş kendini hissettirmeyi başlamıştı.Haftaya çocukları alıp ufak bir haftasonu kaçamağı yapabilirdik.

Eve gider gitmez bahçeye geçtim annem çoktan sofrayı hazırlamış beni bekliyordu babamsa çocuklarla top oynuyordu.Benim deli kızım tam bir maç hastasıydı.Asya beni görür görmez "mama gol gol gol" ve topu bana doğru fırlattı.Hareketine karşılık verdim ve pası bu sefer Civan'a attım.Civan başladıkları kreşte İngilizce konuşmayı reddederken,Asya çabucak alışmıştı.Neşeli olduğu zaman İngilizce,bana bir şey yaptırmak istediği yada üzgün olduğu zaman Türkçe konuşuyordu.

"hadi artık herkes doğru banyoya eller yüzler yıkansın sonrada yemek yiyeceğiz"

İlk itiraz Asya'da geldi

"ama aancim pen top oynıcam.men mama istemiyorum.hem biz dedeyle yemek yedik"

Parmağımı salladım "seni yalancı seni,yemekten mi kaytarıyorsun yoksa?"

Civan "hayıy anne bij yemek yemedik,dede gündüj bize eyma yediydi"

ikisi de kelimeleri daha tam telaffuz edemese de konuştukları kolayca anlaşılıyordu.