Ada
Odaya gittim yatağa yatmadan önce telefonumu çıkarmak için çantamı kurcaladım ve doktorun çıkarken elime tutuşturduğu zarfı gördüm.Zarfı açtığımda ultrason fotoğrafını gördüm.
Bebekleri ayırt etmeyi bırak fark etmek imkansızdı ve onlar şuan benim içinde bir mucizeydiler. Başka şartlar olsa Baran'la bunca şeyi yaşamamış olsak çocukları aldırmazdım ama bu şartlarda imkansızdı.İki bebeğin bakımı, masraflarını karşılayamazdım, ailemden böyle bir fedakarlığı istemek bile ağrıma giderdi.Fotoğrafa bakarak saatlerce yatakta uzandım.Ne kadar sonra uyudum bilmiyorum.
Sabah alarm sesiyle uyandım ,güzel bir kahvaltı hazırladım.Ezgi'yi uyandırdım onla keyifli bir kahvaltı yaptık.Sonra giyinip kliniğe gittik.Doktorun karşısında çok heyecanlıydım ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemedim
"ben bebekleri aldırmaktan vazgeçtim doktor bey ve şimdi tavsiyenize ihtiyacım var ne yemeliyim ne içmeliyim?İkiz gebeliklerin zorlukları neler ,risk var mı,sağlıkları nasıl,hangi müziği dinlemeliyim,nasıl davranmalıyım ha birde çalışmak zorundayım vücut hareketlerim kısıtlanır mı?
ben bunları ard arda doktora sorarken Ezgi şaşkınlıkla bana bakıyordu doktorun yüzünde geniş bir tebessüm vardı.
"sakin olun Ada hanım bence bunları hafta içi randevumuzda konuşalım . siz bence yazın bu son günlerinin tadını çıkarın tebrik ederim. Heyecanlı bir anne adayını görüyorum."
Ezgi ağzı açık beni izlemeye devam ediyordu "hemen o ağzına kapa ve arkadaşını tebrik et teyze oluyorsun"
Sevinçle birbirimize sarıldık doktorla haftaiçi buluşmak üzere vedalaştık.
Dışarı çıktığımızda Ezgi'ye döndüm "hadi havuza gidelim ben bu yaz hiç yüzemedim"
Baran
Ada'nın doktorun odasından çıktığına emin olduğumda hemen yan odaya geçtim
"teşekkür ederim Halil bey çok sağolun Ada bebekleri aldırmak isteseydi ne yapardım bilmiyorum."
"bende açıkçası Ada hanıma yakalanmaktan korktum sonuçta hasta gizliliğini ihlal etmiş,yeminimi çiğnemiş sayılırım"
"farkındayım Halil bey tekrar ailem ve karım için yaptıklarınız için teşekkür ederim.Bana Ada'nın muayene günlerini bildirirseniz burada olmak istiyorum."
"bundan sonra hep böyle mi devam edeceksiniz?"
"Ada bana kendi söyleyene kadar evet " doktorla vedalaşıp çıktım.
Çocuklar gibi mutluydum odadayken kendimi içeri geçip Ada'nın boynuna sarılmamak için zor tuttum.
Bebek fikri aklımda yoktu ama hayatımızın ortasına muhteşem iki hediye düşmüştü.Ada'nın hamile olduğunu 10 gün önce öğrendim.Annem hastaneye gittiğinde Ada'nın tahlil sonuçlarını bilen doktor
"tebrik ederim büyük hanım torunlarınız geliyor "diye anneme müjdeyi vermiş annemde hemen beni aramıştı.
İstanbul'a döndüğünden beri Ada'yı takip ettirmiyordum. Bana,bize güvenmesini ,inanmasını istiyordum.
Ama bebekleri duyunca korktum bana olan öfkesi bebeklerden çıkarmasından o yüzdende yeniden uzaktan da olsa takip ettirmeye ve yaptıklarından haberdar olmaya çalıştım.
Kendini takip ve baskı altında hissetmemeli,bebekler için onu geri istediğimi düşünmemeliydi.Evet bebekler aramızda sonsuza kadar sürecek bir bağla bizi birbirimize bağlamışlardı ancak benim için herkesten önemliydi Ada.Bizim birbirimizden başka bir yolumuz olamazdı.Okyanus gözlerinden uzak olmak,kokusunu içime çekememek,bembeyaz tenine dokunamamak benim için tam bir kabustu.Ondan tek isteğim bize son bir şans vermesiydi ,sabredecektim bana dönmesi için sabredecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL
Romanceeserin tüm hakları @duman2014 'e aittir. BARAN VE ADA'NIN HİKAYESİ YENİDEN YAZILIYOR :) BURADA OLAN PARMAK KALDIRSIN AŞK İÇİN NE KADAR İLERİ GİDERSİN? "Öyle mi benim küçük karıcım demek kendini öldürmeyeceksin" Sesi duymamla kapıya dönmem bir oldu...