Gözlerim doldu gözümden düşen bir damla yaşı usulca sildi yavaşça elimi tuttu beni ikili koltuğa oturttu
"bak dün gece için özür dilerim.Ama sana bir aziz olmadığımı söylemiştim.Evet çok kadın girdi hayatıma ama bunların hepsi senden önceydi.Onun gibi arsız kadınlar senin eline su dökemez.Benden emin olmanın yolu bana dokunmamaksa ve sana dokunmama izin vermemekse kabul.Ama bende bana olan aşkından emin oluncaya kadar sana dokunmayacağım.Ve sana olan aşkıma gelince emin ol bu aşk seninde benimde tahmin ettiğimden daha büyük sana aşık olmasam evlenmek için bu kadar acele edermiydim."
Başımı göğsüme dayadım
"yaşadığımız her şey bazen rüya gibi geliyor" birden aklıma sabahki teklifi reddetmesi gelmişti doğruldum
"sen cidden o yatırım teklifini sırf Edward yüzünden red mi ediyorsun?" başını salladı
"saçmalama Baran ya hala kızgınsın o yüzden böyle davranıyorsun?"
"hayır Ada çok ciddiyim.Bak bana ne olduğunu inan bilmiyorum Suriye'de seni o pisliklerin elinden alamasaydım ne yaprdım bilmiyorum her halde kendimi öldürürdüm, dubaide sana çarpıp canını acıdat adamı öldürmek geçti aklımdan, Edward gittiğimiz toplantıda etkinlikte sana açlıkla bakan her herifin gözlerini oymak istedim evet yanlış yapıyorum biliyorum, belki ilişkinin çok başındayız diye böyle bilmiyorum ama inan daha önce böyle bir duygum olduğunu hatırlamıyorum. o yüzden de Fırat o heriflerle anlaşma felan imzalamayacak "
"öyle bir teklif geri çevirilir mi ya aptal bir kıskançlık yüzünden hem adam yaptığı kur için ne kadar özür diledi"
"fark etmez bir kere onu yaptı mı yaptı sen ona sırf beni sinir etmek için karşılık verdin mi verdin?"
"ama çok büyük para" sözümü tamamlamama fırsat vermemişti
"para falan umrumda değil,hem bizim yeterince paramız var."
"senin yaptığına pire için yorgan yakmak derler"
"gerekirse dünyayı yakarım güzelim.o yüzden bir daha böyle küçük oyunlara girme."
Yavaşça başımı tekrar göğsüne yatırdı "senin yerin hep burası"
"bence de"
Düğün vakti yaklaştıkça işe ayırdığım zaman daha da az olmuştu.Annemde bana destek olmak için İstanbul'a gelmişti.Genelde sabahları işe gidip öğleden sonralarını düğün organizasyonu için ayırıyordum.Gelinlik provaları,davetiye,şeker,davetli listesi,konaklama,fotoğraf,ikramlar gibi bir düğünün olmazsa olmazı bütün detaylarıyla ilgilenmeye çalışıyordum.Gelinlik provaları dışında Baran'da işten fırsat buldukça bana eşlik etmeye çalışıyordu.Yoğunluktan daha az görüşür olmuştuk annemin hep yanımda olmasından dolayı çok nadir yalnız kalmıştık. Onu çok özlemiştim,bazen resmen burnumun direği sızlıyordu..
İki gün sonra Nevşehir'e uçuyorduk,iş yoğunluğundan dolayı balayı yapamayacaktık açıkçası umurumda da değildi.Şuan tek istediğim düğünü sorunsuz atlatabilmekti. Annem çoktan yatmıştı,bende rahat uyuyabilmek için kendime bir bardak ılık süt koydum.Yarın işe gitmeyecektim evdeki eşyalarımı toparlayacaktım bir nakliye şirketi gelip eşyaları Baran'a götürecekti.
Kitaplarım,özel eşyalarım,kıyafetlerim ve benim için özel olan eşyalar dışında hiçbir şey almayacak eşyalarımı da üniversiteden bir arkadaşıma devredecektim. Sütümü alarak kütüphaneye yöneldim en azından kitapların bir bölümünü bu gece toparlasam yarın işlerim hafiflerdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL
Romanceeserin tüm hakları @duman2014 'e aittir. BARAN VE ADA'NIN HİKAYESİ YENİDEN YAZILIYOR :) BURADA OLAN PARMAK KALDIRSIN AŞK İÇİN NE KADAR İLERİ GİDERSİN? "Öyle mi benim küçük karıcım demek kendini öldürmeyeceksin" Sesi duymamla kapıya dönmem bir oldu...