öfke atakları

5.1K 178 2
                                    


BARAN

Çocukların ikiside yol boyunca ağlayınca bir avmye girip hamburger söyledim.Daha çocuklarım neyi sever neyi sevmez bilmiyordum.Yemeklerimizi yedikten sonra onları buz pistine götürdüm. Çocuklar bir görevli eşliğinde paten kayarken Murat'ı aradım.Onu Ada'nın kapısının önünde bırakmıştım.O herif evden çıkar çıkmaz bana haber verecekti.

"Murat herif çıktı mı dışarıya?"

"hayır abi çıkmadı"

"tamam bana haber ver"

"emredersin abi"

Öfkeden telefonu dişledim, o herifte kimdi aralarındaki bağ da neydi böyle? Tatili geçirmek için İstanbul'a gelmişti.Gözlerim Asya'yı bulduğunda güçlükle güldüm.

Ama içimdeki yanardağı kaynamaya başlamıştı,nerede bu öfkeyi kusacağımı hiç bilmiyordum.

ADA

Christian gider gitmez arabama binmiş doğruca Zeynep annenin evine gitmiştim.Şansımı tekrar denemek istiyordum.Eve vardığımda kapıyı görevli açmıştı.Zeynep annenin uyuduğunu söylemişti.Çocuklar burada değildi.Tekrar arabaya binip Baran'ın evine yani eski eve doğru yola çıktım.İçimdeki öfke geçmek bilmiyordu.Öfkeden ağlamaya başladım koskoca beş yıl ortadan kaybolmuştu üstüne üstlük ben onu öldü bilirken,ben onun yasını tutarken pat diye çıkıp gelmiş her şeye kaldığımız yerden devam etmemizi bekliyordu.

Eve vardığımda kapıda ki görevli bir anlığına park kapısını açmaya tereddüt etti güvenlik

"benim korkmayın şu kapıpıyı açın"

Kapı açıldığında patika yoldan evin önüne gelmiştim el frenini çeker çekmez aşağı indim kapıyı yumruklamaya başladım,bir an evvel onunla konuşmak için deli oluyordum.öfkeden hiç aralıksız kapıyı yumruklamaya devam ettim.

Uyku mahmurluğuyla kapıyı açan Baran beni görünce gözleri yerinden adeta fırlayarak

"bir şey mi oldu?"

"elinin körü oldu.sen benim çocuklarımın hayalleriyle nasıl oynarsın sen kimsin beni tehdit ediyorsun?" diyerek avazım çıktığı kadar bağırdım. Panikleyerek ağzımı kapattı

"sakin olsana sen çocuklar yukarıda uyuyor"

Elinin baskısıyla sesim çıkmayınca başımı salladım

"içerde mi konuşmak istersin yoksa dışarıda mı?"

bu sözleri söylerken yavaşça elini ağzımdan çekmişti.

"içerde konuşalım"

Derin bir nefes alarak sonuna kadar araladığı kapıdan içeri girdim.Göz ucuyla şöyle bir eve baktım her şey yerli yerindeydi en son nasıl bıraktıysam öyleydi.Hiç bir şeyin yeri değişmemişti.

"her şey olması gerektiği yerde sen hariç"

duygularımı belli etmekten nefret ediyordum.Özellikle onun benimle ilgili her hangi bir duyguyu yada bilmesinden ayrıca nefret ediyordum.

"çocuklarım nerede iyiler mi?"

"çocukları tek başına yapmışsın gibi konuşup durma Ada onlar benimde çocuklarım"

BEDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin